'Terör örgütü açtığı hendeklere gömülecek'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasetin dili ve imkanlarıyla hareket etmesi gerekenleri de safına alan terör örgütünün açtığı hendeklere gömüleceğinden hiç şüpheniz olmasın. Bu mücadele sürüyor" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 21 Aralık 2015 20:26, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Terör örgütü açtığı hendeklere gömülecek'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Elbette birileri istemiyor diye biz çalışmalarımızdan, hedeflerimizden vazgeçecek değiliz. Nasıl birileri istemiyor diye güneş doğmaktan vazgeçmezse, ilahi nizama uygun şekilde geceleri gündüzler takip ederse, Türkiye de yolundan asla dönmez, dönmeyecektir. Ne bölücü terör örgütünün ülkemizdeki faaliyetleri ne Suriye'de önümüze çıkartılan engeller ne Irak'ta muhatap olduğumuz riyakarlık bizim için sürpriz değildir, caydırıcı ise hiç değildir" dedi.

Erdoğan, Bursa Sanayi ve Ticaret Odası tarafından, Merinos Kültür Merkezi'nde düzenlenen Ekonomiye Değer Katanlar 2015 Ödül Töreni'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 ayrı kategoride verilen "Ekonomiye Değer Katanlar" ödüllerine layık görülen firma, iş adamı ve yöneticileri tebrik ederek, bu ödüllerin her birinin gerisinde çok büyük emek, alın teri, değer bulunduğunu belirterek, bu ödülleri kazanan iş adamlarının her birine şükranlarını sundu.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın "Bursa büyürse Türkiye büyür" şeklindeki sloganını çok güzel ve anlamlı bulduğuna işaret eden Erdoğan, "126 yıldır bu doğrultuda faaliyet gösteren odamız, bugün hizmetleri ve şehrimize kazandırdığı katma değerlerle, Türkiye çapında gerçekten müstesna bir konumda bulunuyor. Esasen bu slogan 81 vilayetimizin her biri için ayrı ayrı geçerlidir. Plaka sırasına göre ilk ve son şehirlerimizle ifade edersek, Adana büyüyecek ki Türkiye büyüsün, Düzce büyüyecek ki Türkiye büyüsün" dedi.

Erdoğan, Türkiye'nin büyümesinden, güçlenmesinden, kendi vatandaşlarıyla birlikte kardeşleri için de bir umut kaynağı ve ilham kaynağı haline gelmesinden rahatsız olanlar bulunduğuna işaret ederek, bunun için içeride ve dışarıda önlerine her türlü engelin çıkarıldığını, her türlü provokasyona başvurulduğunu söyledi.

- "Birileri istemiyor diye biz çalışmalarımızdan, hedeflerimizden vazgeçecek değiliz"

"Suriye krizi, bir yönüyle bölgenin kendi dinamiklerinin ürünüyse, bir yönüyle de Türkiye'nin önünü kesme projesidir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Irak'ta yaşanan hadiselerin gerisindeki saiklerden biri de aynı şekilde Türkiye'nin güçlenmesinden duyulan rahatsızlıktır. Mısır'da ve Libya'da yaşanan olaylarda, hatta bir türlü ilerleme kaydedilemeyen Kıbrıs meselesinde, Türkiye konusundaki olumsuz düşüncelerin, niyetlerin, tutumların çok önemli payı vardır. Elbette birileri istemiyor diye biz çalışmalarımızdan, hedeflerimizden vazgeçecek değiliz. Nasıl birileri istemiyor diye güneş doğmaktan vazgeçmezse, ilahi nizama uygun şekilde geceleri gündüzler takip ederse, Türkiye de yolundan asla dönmez, dönmeyecektir. Biz, millet olarak mücadeleye, zor şartlarda çalışmaya, sıkıntılarla yüzleşmeye, gerektiğinde fedakarlık yapmaya, gerektiğinde gözü kara bir şekilde ileri atılmaya alışkınız, bizim fıtratımız böyle... Bu bakımdan, ne bölücü terör örgütünün ülkemizdeki faaliyetleri ne Suriye'de önümüze çıkartılan engeller ne Irak'ta muhatap olduğumuz riyakarlık bizim için sürpriz değildir, caydırıcı ise hiç değildir."

- "Osmanlı Devleti, tarihimizin ve medeniyetimizin en büyük mücadelesini başlatmıştır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'nın yanı başındaki İznik'in, Anadolu Selçuklu Devleti'nin ilk başkenti olduğunu hatırlatarak, Süleyman Şah tarafından kurulan bu devletin başkentinin, daha sonra Konya'ya taşındığını, Anadolu Selçuklu Devleti'nin kutsal beldeleri hedef alan Haçlı Orduları'na karşı en güçlü direnişi gösteren, en büyük savaşları veren devlet olduğunu anlatarak, "Bu devletimiz tarihteki şanlı, şerefli, onurlu yerini alırken, Bursa bir kez daha kuruculuk vasfını ortaya koymuştur. Osmanlı Devleti, Dicle'nin, Fırat'ın, Nil'in ve Tuna'nın manevi kaynağı Bursa'nın başkent oluşuyla birlikte, yüzünü Batı'ya dönmüş, tarihimizin ve medeniyetimizin yeni ve belki de en büyük mücadelesini başlatmıştır. Bizim devlet ve medeniyet geçmişimize baktığımızda, her büyük hamlemizden önce, kadim coğrafyamız olan Mezopotamya'da birliğe ve dirliğe ihtiyaç duyduğumuzu görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, bu anlayışla Suriye'nin, Irak'ın, Mısır'ın ve bölgedeki diğer ülkelerin toprak bütünlüğüne, barışına, huzuruna önem verdiklerine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Şunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız, Türkiye, hem bir Avrupa hem bir Asya hem bir Afrika ülkesi olma vasfına sahip tek ülkedir. Dolayısıyla, Avrupa'da olup biten her şey bizi çok yakından ilgilendirir. Asya'da yaşanan her gelişme, bizimle doğrudan ilişkilidir. Afrika'da, özellikle Kuzey Afrika'da, Orta Doğu'da yaşanan her olayın bizatihi muhatabıyızdır. Dünyanın herhangi bir köşesinde yaşayan ve ülkemizin bu konumunu bilmeyen birisi için şu manzara garip gelebilir. Balkanlar'da, Avrupa'nın herhangi bir köşesinde yaşanan her olaya, Türkiye bir şekilde müdahil oluyor. Kafkaslar'da bir hadise vuku buluyor, Türkiye yine orada söz söyleme, tavır koyma ihtiyacı duyuyor. Orta Doğu'da, Kuzey Afrika'da meydana gelen her hadisede, bir şekilde Türkiye'nin adı geçiyor. Hatta, insani yardım faaliyetlerimizin genişlemesiyle şimdi, Asya'nın en ucundan Pasifik'e kadar çok daha geniş bir alanda varlığımız hissediliyor, konuşuluyor. Fakat dikkat ediniz kardeşlerim... Bu bölgelerin hiçbirinde de Türkiye'nin adının zulümle, şiddetle, sömürgeyle, istismarla geçtiğini göremezsiniz. Türkiye bulunduğu yerlerde sadece ve sadece mağdurun, mazlumun, garibin, kimsesizin elinden tutmak için vardır, farkımız budur. Özellikle, çok köklü ve güçlü tarihi bağlarımızın olduğu coğrafyamızdaki varlığımızın esbab-ı mucibesi sadece budur."

- "Suriye'de insafsız, ahlaksız, vicdansız bir savaş yürütülüyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'dan tüm dünyaya, "Bugün Suriye'deki soruna müdahil olan kaç tane ülkenin, gerçekten Suriye halkının huzurunu sağlamak, geleceğini güvence altına almak gibi bir derdi var?" sorusunu sorduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"400 bin Suriyeli 5 yıl içinde öldürüldü. Bunlar bir devlet terörüyle bu insanları öldürdüler, öldürüyorlar. Aynı şey şu anda bakıyorsunuz yine Rusya tarafından yapılan bombardımanlarda... Son günlerde şu söyleniyor, 'Bize Türkmenlerden bahsedilmedi' deniliyor. Doğru konuşmuyorlar, şahitler hepsi aramızda. Heyetler arası toplantıda Sayın Putin'e 'Orada DEAŞ yok, Bayırbucak Türkmenleri var' diye bizzat ifade etmişimdir, bizzat ve heyetler arası toplantıda olmuştur. Şu anda orada Türkmenler öldürülüyor. Oradaki Türkmen kardeşlerimiz Suriye topraklarını terk etmiyorlar. Bizim sınırımıza kadar geldiler, 'Şehit olursak, kendi topraklarımızda şehit olacağız' dediler ve oralarda yaşıyorlar. Bunların hepsini anlattım ama tabii maalesef dürüst olmayan bu tür yalanları her zaman söyler, söylemeye devam eder. Bunları Sayın Obama'ya da anlattım,o da biliyor.

Ülkede DEAŞ diye bir örgüt kurulup ortalığa salınmış, tüm niyetler, tüm çıkarlar bu örtünün altına gizleniyor ve insafsız, ahlaksız, vicdansız bir savaş yürütülüyor. Geçtiğimiz 5 yıla yakın sürede Suriye'de 400 bin insan öldü. Acaba bunlardan kaç tanesi DEAŞ militanı? Irak ve Suriye ordusundan ele geçirdiği silahlarla savaşan DEAŞ terör örgütünün yabancı savaşçı sayısı 10 bin, hadi daha da artıralım 20 bin kişiden fazla değildir. Bu örgüte karşı operasyon yürüten, dünyanın en modern silah sistemlerine sahip ülkelerin asker sayıları 4 milyonu buluyor. Ülkenin yüzde 85-90'ınında hakimiyeti bulunmayan Esed rejimine ilişmeyenler, bu 10-20 bin kişiyle mücadele için 400 bin insanın ölümüne göz yumarak, insanlık tarihinin en ağır suçlarından birini işliyorlar. Tarih, tıpkı geçmişteki zalimleri ve onları destekleyenleri nasıl kaydetmişse, bugün doğrudan ve dolaylı olarak Esed'i destekleyerek, bunca insanın katline göz yumanları da aynı şekilde kaydedecektir."

Konuşmasının ardından Erdoğan'a, BTSO Başkanı İbrahim Burkay ve BTSO Meclis Başkanı Remzi Topuk tarafından, tarihteki 16 Türk devletini temsilen dikilen 16 çınar ağacının sertifikası takdim edildi

- Erdoğan'dan Suriyeli "müzik dehası"na piyano

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'deki iç savaştan kaçıp Türkiye'ye sığındıktan sonra ailesiyle birlikte Bursa'ya gelen 16 yaşındaki Tambi Asaad'a, BTSO, Bursa Valiliği ve Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan piyanoyu hediye etti.

Erdoğan, kendisine hediye edilen piyanoyu çok kısa bir süre kullanan, Tambi Asaad'ı daha sonra öperek kutladı. Erdoğan'ın piyanoyu hediye ederken sarf ettiği, "Tambi'ye bir piyano alındı. BTSO ile valimiz el ele vermişler, belediyemizin katkısı var mı? İbrahim Bey 'Belediyenin de katkısı var' diyor. Bu kıyağımızı da unutmayalım" sözleri salonda gülüşmelere sebep oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Teröre, terör eylemini yapanlara, terör örgütlerine, kendi ülkesini hedef alanlara değil; kendi devletine, kendi Cumhurbaşkanına, kendi hükümetine suçlama yöneltmeyi siyaset zannedenler bu ülkeye ve millete çok ciddi zarar veriyor" dedi.

Erdoğan, Bursa Sanayi ve Ticaret Odası tarafından, Merinos Kültür Merkezi'nde düzenlenen Ekonomiye Değer Katanlar 2015 Ödül Töreni'nde konuştu.

Geçen ay Fransa'da gerçekleşen terör saldırısını anımsatan Erdoğan, ülkedeki siyasi partilerin, iktidarı ve muhalefetiyle küçüğüyle büyüğüyle bunu milli mesele olarak görerek aynı safta yer aldığını belirtti. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ülkemizde benzer bir saldırı olduğunda kimi siyasi partilerin, bazı siyasetçilerin nasıl bir tavır takındıklarını hep birlikte üzüntüyle müşahede ettik. Bunu Ankara'da da gördük, Gaziantep'te de gördük, Diyarbakır'da da gördük. Hepsinde gördük. Egemenlik haklarımızı koruma refleksiyle vuku bulan hadiseden sonra kendi ülkesinin değil, karşı tarafın safında yer alanları ibretle ve kahırla takip ettik.

Şu ifadeye bak. 'İran ile Türkiye savaşsa İran'ın safında yer alırım' diyor. Bunu diyen kim? Şu anda milletvekili. Peki, genel başkanından bir ses duyuyor muyuz? Hayır. Teröre, terör eylemini yapanlara, terör örgütlerine, kendi ülkesini hedef alanlara değil; kendi devletine, kendi Cumhurbaşkanına, kendi hükümetine suçlama yöneltmeyi siyaset zannedenler, bu ülkeye ve millete çok ciddi zarar veriyor.

Türkiye, böyle istiskali hak etmiyor. Milletimiz, bunlara gereken dersi her fırsatta vermesine rağmen, hala bakıyorsunuz, aynı yanlışta ısrar edenlere bizin diyecek sözümüz de kalmadı. Türkiye'nin gerginlik yaşadığı güçlere malzeme üretmek için çırpınanlara ses çıkarmayan genel başkanların acziyetlerinden duyduğum rahatsızlığı da burada Bursa'da ifade etmek durumundayım."

"Hiçbir siyasi hesap, kendi ülkesini ve milletini hedef alanların yanında durmayı meşru gösteremez" diyen Erdoğan, Türkiye'nin tüm meselelerin üstesinden er veya geç mutlaka geleceğinin altını çizdi. Erdoğan, "Bu hastalıklı siyaset anlayışının üstesinden gelinmesi gerekir. Neyse ki milletimiz, o muazzam irfanıyla sağduyusuyla bunları kendi kısır dünyalarına hapsediyor. Böylece, ülkeye ve millete daha büyük bedeller ödetmelerini engelliyor" diye konuştu.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"7 Haziran seçimleri sonrasında şayet iş bunların insafına kalsaydı bugün ne halde olurduk düşünmek bile istemiyorum. Çünkü, o süreci gerçekten çok acımasız yaşadık ve yaşadım. Milletimizin meseleye el koyup 1 Kasım'da yeniden istikrar ve güven ortamını güçlendirmesi sayesinde hamdolsun bu sıkıntıyı geride bıraktık. Ben, milletimize şükran borçluyum. Çünkü, milletimizin feraseti hiçbir şeyle değiştirilemez. Sizler de takip ediyorsunuz ve görüyorsunuz.

Ekonomik göstergeler hızla olumlu yönde hareket etmeye başladı. Büyümede, üretimde, istihdamda son derece müspet sinyaller alıyoruz. Rusya ile yaşadığımız sorunlara rağmen, ihracatımızın da kısa sürede yeniden yükselme trendine gireceğine inanıyorum. Hiç endişeniz olmasın. Bizim müteşebbisimiz belli sınırlar içerisinde hareket kabiliyeti olan müteşebbis değildir. Bizim müteşebbisimiz dünyanın dört bir yanını hallaç pamuğu gibi atma kabiliyetine sahiptir. 'Bir kapı kapanır, Mevlam bize nice kapılar açar.' Biz buna da inanmışız."

-Sektör birincileri ve dönüşümün liderleri ödülleri

Erdoğan, Türkiye'nin en zor şartlarda bile hedeflerinden uzaklaşmayacak güce sahip olduğunu ve bu konuma gelebildiğini söyledi.

"Bir kısım çevrelerce Türkiye ile ilgili tedavüle sunulan olumsuz değerlendirmelerin neredeyse tamamının analizden ziyade, temenniden ibaret olduğunun 13 yıldır sayısız defa görüldüğünü ve yaşandığını" belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugünkü durum da farklı değil. Madem ki 'Bursa büyürse Türkiye büyür'. O zaman ben Bursa'dan güzel haberler bekliyorum.

Bu duygularla bir kez daha 'ekonomiye değer katanlar' ödüllerine layık görülen firmalarımızı, iş adamlarımızı, yöneticilerimizi kutluyorum. Buraya gelmeden önce açılışını yaptığımız Bursa Büyükşehir Stadyumu'muz gerçekten muhteşem ve muazzam bir stadyum. Bu vesileyle stadın hayırlı olmasını ve Bursaspor'umuza da başarılar diliyorum. Tüm müteşebbislerimizi, iş adamlarımızı da kutluyorum."

Konuşmasının ardından Erdoğan, sektör birincileri ve dönüşümün liderleri kategorilerinde ödüle layık görülün iş adamı ve firma temsilcilerine ödüllerini takdim etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber