Yeni sorunlar var, ya çözümler?

Petrol fiyatları varil başına otuz doların altına indiğinden beri piyasadan kuvvetli sesler ve şikayetler gelmeye başladı.

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 21 Ocak 2016 08:35, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00
Yeni sorunlar var, ya çözümler?

ABD'den gelen istatistiki veriler Ocak 2016 döneminde son derece zayıf gelince, reel büyümenin düşünüldüğü kadar kuvvetli olmayacağı ortaya çıktı. İhracattan iç tüketime dönmeye çalışan Çin ise hem hisse senedi piyasasında hem de döviz kurunda problemler yaşıyor. Bu arada da önce Suudi Arabistan ile İran kapıştı, zaten (Yemen'de kapışmakta, mezhep savaşı yapmakta idiler ) sonra da ABD İran'ı kısmen affedince, bloke 30 milyar dolarını da serbest bırakınca, bu sefer de Suudi Arabistan'ın petrol arzını artırmasına, İran'ın yeniden petrol satışına başlaması gündeme gelince, neler olabileceği tartışılmaya başlandı. ABD içinde ise piyasa, FED'in erken faiz artışı yaptığına dair tezleri yeniden gündeme getirdi.

Tabii bir de iktisatçılar var. On yıla yakın global çapta krizden sonra , bugün özellikle gelişen ülkelerin, emtia satanları sorun yaşamaya başlayınca, petrol fiyatlarının düşüşü iyi oldu düşüncesini pazarlayanlar da, OPEC tarafından eleştiriyle karşılaştılar. İran'ın baştan aşağı ham petrol yüklü 25 süper tanker ile hazır beklediği de medyaya aksetti. Bu arada petrol fiyatının müthiş negatif etkileri olabileceği tezi de gündeme geldi. 2015 yılının ilk 11 ayında 250 bin kişinin işsiz kaldığı ortaya çıktı. Amerikalıların SUV denen ve aşırı doz enerji kullanan israfçı otomobillerden ve de hafif jip, kamyon ve kamyonetlerin 2015 yılında tüm otomotiv satışlarının yüzde 58 kadarı olduğu anlaşıldı. Amerikalıların 2015 yılında 2014 yılına göre yüzde 3.5 daha fazla mil araç kullanmaya başladıkları da tespit edildi. Çin'de de SUV satışlarının yeni araç satışlarındaki payı da yüzde 13'den yüzde 27 düzeyine yükseldi.400 milyar dolarlık yeni enerji yatırımı projesinin de kenara itildiği konuşuluyor.

Talep artışı sağlanması gerek

İktisatçılar da bu durumda neler olacak, ne yapılmalı konularında yüksek sesle konuşmaya da başladılar. Eski Dünya Bankası Başkanı ve ABD Ticaret temsilcisi Robert Zoellick ne yapılmalı konusundaki ortada dolaşan tezleri Financial Times'a yazdığı bir makalede özetlemiş. Aşırı para politikaları yerine nasıl özel sektöre dayalı büyüme ve kalkınmaya geçilebilir konusunda Zoellick üç farklı tez gündeme getiriliyor diyor.

Birincisi, eski ABD Hazine Bakanı Larry Summers'ın tezi. Summers'a göre ekonomilerde talep artışı sağlanması gerekiyor. Örneğin özellikle gelişen ülkeler büyük boyutta talep zafiyeti, sermaye kaçışı ve ülke paralarının değer kaybıyla karşı karşıya durumdalar deniyor. Çözüm de kamu harcamalarında artış ile yaratılabilir deniyor. Özellikle altyapıya yatırım şeklinde kamu harcaması etki eder diye düşünülüyor.

İkincisi, ünlü Kenneth Rogoff tarafından yapılan analiz. Rogoff ülkelerin borçluluk oranlarının hem kamuda hem de özel tarafta çok yüksek olduğunu vurgulayarak Summers'ın teklifinin borçları daha da arttıracağını gündeme getiriyor. Bu nedenle faizlerin negatif veya çok düşük tutulmasına devam edilmesini istiyor.

Orta gelirden çıkma çabası

Üçüncüsü Nobel ödüllü Michael Spence ve arkadaşı Kevin Walsh (eski bir FED yönetim Kurulu üyesi ) aşırı doz para politikası yaklaşımlarının kısa vadeli talep artışı yaratacağını, halbuki yüksek ücret ve karlılık sağlayacak ve uzun vadede potansiyel büyümeyi arttıracak vergi ve regülasyonlar, yatırımı ve istihdamı artrmada daha fazla işe yarar diyorlar.

Ama siyasetçiler ise kamu harcaması veya Merkez Bankası'nın para yaratmasının siyasi açıdan daha kolay uygulanabilir politikalar olduğunu tercih ediyor ve söylüyorlar.

2016 yılında çok sayıda ülkenin orta gelir tuzağından çıkma çabası içinde olacağı da düşünülüyor. Bu nedenle de 2016 yılında para politikalarından büyüme politikalarına geçiş pek kolay görülmüyor. Siyasetçilerin uzun vadeli çözüm peşine gitmek yerine kısa vadeli yaklaşımlara angaje olacağı düşünülmekte.

Deniz Gökçe

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber