Sur'da 293 ölümcül nokta 8 keskin nişancı

Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde 'özyönetim ilanı' soruşturmasını tamamlayan savcılık ilçedeki 293 kritik noktanın tespitini yaptı. Bu noktaların çoğunda patlayıcı tuzakları olduğu belirtilen iddianamede 8 ayrı yerde keskin nişancı bulunduğu belirtildi.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 26 Ocak 2016 12:59, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Sur'da 293 ölümcül nokta 8 keskin nişancı

Görevden alınan Sur Belediyesi Eş Başkanları Seyit Narin ve Fatma Şık Barut'un da aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında, özyönetim ilanı terör eylemleriyle birlikte değerlendirilerek 'Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı.

Diyarbakır'da 2 Aralık'tan bu yana sokağa çıkma yasağı sürdürülen Sur ilçesinde 14 Ağustos günü 'özyönetim ilan' edilmesine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianamede, Sur Belediyesi Eş Başkanları Fatma Şık Barut ve Seyit Narin'in de aralarında olduğu 4 tutuklu ve 2 tutuksuz sanık hakkında 'Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istendi.

Savcı: PKK, bağımsız Kürdistan hedefinden asla sapmadı

PKK'nın öncelikle sözde özerk, daha sonra konfederal ve bağımsız bir devlet kurma amacına yönelik planlamalar yaptığı vurgulanan iddianamede, bu kapsamda sözde özerk bir yönetim oluşturmaya yönelik girişimlerin yoğunlaştığı kaydedildi. Savcı, PKK'nın kurulduğu günden beri Türkiye, Irak, Suriye ve İran toprakları üzerinde 'Birleşik bağımsız Kürdistan' devleti kurma hedefinden asla sapmadığını ve günümüze kadar bu hedefe bağlı hareket ettiğini kaydetti.

Savcı, örgütün 2015 yılı Ağustos ayından itibaren sözde özyönetim ilan ettiğini bunun yapılanmasının örgütün anayasası kabul edilen KCK sözleşmesinde yer aldığını belirtti. 14 Ağustos günü 'Sur Halk Meclisi' isimli grubun, terör örgütü çağrısı üzerine özyönetim açıklaması yaptığını kaydeden savcı, açıklamanın ardından çok sayıda terör eylemi olduğunu vurguladı.

"Açıklamanın içeriği hakkında bilgim yoktu"

İddianamede, sanıklardan Sur ilçesindeki özyönetim ilanına ilişkin açıklamayı okuyan Güneş Ölmez'in ifadesinde içerik hakkında önceden bilgisi olmadığını söylediği belirtildi. Ölmez, ifadesinde "Açıklama metnini tanımadığım bir anne bana verdi. İçeriğini bilmiyordum. Devlete karşı tutumum yok. Özyönetimin suç olmadığını düşünüyorum" dedi.

Diğer sanık DBP Sur İlçe Eş Başkanı Ali Rıza Çiçekli ise, "Basın açıklaması hakkında önceden bilgim yoktu. Metni biz hazırlamadık. Davet üzerine oraya gittim" ifadesini kullandı.

"Metinden haberim yoktu"

Sur Belediyesi Eş Başkanı Fatma Şık Barut açıklamanın yapıldığı gün Hasırlı Mahallesi'ne gittiklerini belirterek, "Dernekte mahalleli bir grup bulunuyordu. Basın açıklaması yapılacağını öğrendik ama metin hakkında bilgim yoktu. Öz yönetim çağrılarından bilgim yok" dedi.

Sur Belediyesi Eşbaşkanı Seyid Narin ise, açıklamaya örgüt çağırıları ile katılmadığını söyledi.

Bölünmez bütünlüğü hedef alan saldırılar

İddianamede, terör örgütü yöneticilerinin talimatı doğrultusunda başlatılan özyönetim ilanları ile bölge illerinde hendeklerin kazıldığı ve bomba ile tuzaklandığına dikkat çekildi.

Hendekleri kapatmaya giden güvenlik güçlerine silahlı ve bombalı saldırı yapıldığını kaydeden savcı, çok sayıda güvenlik görevlisinin şehit olduğunu ve yaralandığını vurguladı.

İddianamede, Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü hedef alan saldırıların artarak devam ettiği belirtildi. Bugüne kadar 17 ayrı özyönetim ilanı yapıldığını belirten savcı, özerklik ilanı sonrasında düzenlenen saldırılarda ciddi artış olduğunu söyledi.

293 ölümcül nokta

İddianamede özyönetim ilanının ardından Sur ilçesinde yaşanan fiziki değişikliğe vurgu yapılırken, ilçede 293 kritik noktanın tespit edildiği belirtildi. Savcı, Sur ilçesinde 293 noktada barikat, hendek, perdeleme, rögar tuzaklaması, parke altında tuzaklanmış bomba, bomba kablolarının çekildiği evler, mayın, tuzaklanmış hendek, büyük mayın tuzaklamaları, hendek-barikat tuzaklamaları ve mevziler bulunduğunu belirtti. İddianamede, kilise ve camii gibi çok sayıda kutsal mekanın çevresine de bombalı tuzak döşendiği belirtildi. Tespit edilen noktalarda roketatar mevzisi bulunduğu belirtilen iddianamede, 293 noktanın 250'den fazlasına tuzaklanmış patlayıcılar yerleştirildiği vurgulandı.

8 noktada keskin nişancı

İddianamede, Sur'da 8 önemli noktada PKK'nın keskin nişancılarının olduğu belirtildi. 8 noktanın 4'ünde 'Zagros' adı verilen zırh delici keskin nişancı tüfeği bulunduğunu belirten savcı, bir noktada da keskin nişancı mevzisi kurulduğunu kaydetti. İddianamede Sur içinde bir noktaya tahrip gücü yüksek, 'kazan mayını' tuzaklandığı ifade edildi. Hendek ve barikatların çevresinde sanayi tüplerinden mayınlı tuzaklama yapıldığını kaydeden savcı, bazı noktalarda anahtar modüllü patlayıcı kullanıldığını, bir sokak içinde 2 leğen boyutunda kablolu mayın döşendiğini belirtti.

Türbenin etrafı bomba hattı

İddianamede, Diyarbakır'ın İslam ordularınca fethedilmesi sırasında öldüğü belirtilen Halid Bin Velid'in oğlu Hazreti Süleyman ve 27 sahabe türbesinin bulunduğu Hazreti Süleyman Camii'nin ön ve arka girişlerine komple bomba hattı döşendiği belirtildi. Uzmanlar bombanın patlatılması durumunda tarihi Hazreti Süleyman Camii'nin büyük oranda hasar göreceği endişesi taşıdıklarını söyledi.

Masumane bir düşünce açıklaması değil

Özyönetim ilanı yapılan yerin terör eylemlerinin odak noktası haline gelen Sur İlçesi'nde olduğunu belirten savcı, bunun masumane bir düşünce açıklaması olmadığını vurguladı.

Şüphelilerin halk üzerindeki etki ve yönlendirme gücünün bilindiğini kaydeden savcı, açıklamanın düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini vurguladı.

"Özyönetim PKK eylemlerinde ayrı düşünülemez"

İnsanları şiddete yönlendiren açıklama içeriğinin Anayasa'ya aykırılık teşkil ettiği ve 'Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma' suçu oluşturduğunu belirten savcı, açıklamanın Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünlüğü ve egemenliğine aykırı olduğunu vurguladı.

Açıklamadan sonra terör örgütü mensuplarının fiillerinin Türkiye Cumhuriyeti'nin birliğini bozmaya, bağımsızlığını zayıflatmaya ve egemenliği altında bulunan toprakların bir kısmına devlet idaresinden ayırmaya yönelik olduğu kaydedilen iddianamede, açıklamanın PKK/KCK terör örgütü eylemlerinden ayrı düşünülemeyeceği kaydedildi. Savcı, örgüt çağrıları, özyönetim açıklaması ve terör saldırılarının bir sistem içerisinde ve planlı yapıldığını vurguladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber