Açıkla hocam, malvarlığın ne kadar?

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 07 Kasım 2006 08:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Açıkla hocam

İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un İstanbul'daki deprem paranoyası ile yer bilimci meslektaşlarının artan mal varlıkları arasındaki paralelliğe dikkat çekmesi gündeme bomba gibi düştü. Üşümezsoy'un açıklamalarına pek çok hocadan destek geldi. 'Haksız kazanç var, danışmanlık ücretleri az gösterilip, arka planda sarı zarflar konuşuluyor' diyen yer bilimciler şaibe altındaki meslektaşlarının çıkıp mal varlıklarını açıklığa kavuşturması gerektiğini dile getirdi. Meslektaşlarının artan mal varlıklarının ve anlaşılmadık şekilde değişen yaşam şartlarının dikkat çekici olduğunu söyleyen yer bilimciler, bütün bunların ortaya çıkması gerektiğini söyledi. Yer bilimciler şirketlere yapılan işler için üniversitelere ait malzemelerin bile kullanıldığını iddia etti.

Doç.Dr. GündoĞdu: Sarı zarflar işliyor

İstanbul Üniversite Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, 'Jeofizikçiler, jeologlar aynı olayları anlamaya çalışıyor. Yürekleri yiyorsa bu kişiler karşı karşıya gelip bu olayları tartışır. Ancak haksız kazanç var. Bunu tespit etmek de çok kolay. Biz devlete her yıl mal varlığı bildiriyoruz, otomobil lastiği alsak bildiriyoruz. Bir profesörün maaşı ortada. Bakar karşılaştırırsınız, bir artış var mı? Yarı zamanlı çalışan hocalar dışarıda danışmanlık yapıyor ama danışmanlık maaşları az gösteriliyor. Mekanizmada arka planda da sarı zarflar konuşuluyor' dedi.

IŞIKARA ÖRNEĞİ

'Bazı kişilerin ticari ilişkilere girdikleri söylentileri doğru ama benim elimde bilgi, belge yok. Bu olmadan da şahısları suçlamak Oktar Babuna olayı gibi oluyor. Mesela Ahmet Mete Işıkara hocamızın olayı. Buna rahatlıkla 'etik değildir' deriz' diye konuşan Gündoğdu, projelerin ve desteklerin sürekli belli üniversitelere verilmesini eleştirdi: 'Boğaziçi'nin Kandilli Rasathanesi var, İTÜ'nün TÜBİTAK MAM'ı var, ODTÜ Ankara'da her yere yakın. Bu projelerden yoksun bırakılmamızın da bu tür kişiselleştirilmiş iddialara neden olabileceğini düşünüyorum.'

Prof. GÖRÜR: İddialar akıl dışı

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un suçlamalarının odağına oturttuğu Prof. Dr. Naci Görür, iddiaları akıl dışı diye niteledi: 'Bilimsel araştırmada olmayan sadece söze dayanan iddiaları ciddiye almıyorum. Bunların hesabını yargıda soracağız. Ben bilimsel araştırmaların sonuçlarını açıklıyorum. Buna da devam edeceğiz. Marmara'daki bütün araştırmalarda Türk tarafının başında olan bir insanım. Spekülasyonun adamı olmayız. Bilim meselesi, deprem meselesi magazin konusu değildir. İsteyen istediğini söyler ama iftiralar için mahkemelerde hesaplaşırız.'

'Deprem sonrası talan arttı'

MİMARLAR Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, 17 Ağustos depreminin ardından kentte imar yağmasının arttığını savundu: 'Bütün su kaynakları, tarım alanları, havası, akciğerleri, kentin her şeyi kuzeydedir. Kuzeydeki imar spekülasyonu 1999 depreminden önce başladı. Depremden sonra buraların sağlam olduğu söylenince talan daha da arttı. Bölge SİT alanı ilan edilmesine rağmen, kaçak yapılaşma aldı başını gitti. Yapılması gereken hükümetin acilen İmar ve Şehircilik Yasası'nı çıkarmasıdır.'

Halk deprem rantına isyan etti

Akşam'ın dün manşetine taşıdığı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un meslektaşlarına yönelik deprem gibi suçlamaları vatandaşın da tepkisine yol açtı

Ayfer Topluoğlu (28 yaşında Halkla İlişkiler Uzmanı): 'Gazeteyi gördüğümde yazılanlara inanamadım. Herkes kendine rant sağlıyor. Yaptıkları açıklamalarla insanlara sempatik görünüyorlar. Biz de onların açıklamalarına inanarak, paramız varsa, daha güvenli olduğu söylenen evler almaya çalışıyoruz. Profesörün açıklaması şunu gösteriyor ki, fayın üç defa değiştirilmesiyle bu işten çıkar sağlamışlar.'

Nilay Kaya (24 yaşında İlkokul Öğretmeni): 'Deprem profesörlerinin açıklamalarını ağzımız açık bir şekilde dinliyoruz. Ne yapacağımızı da açıkçası bilemiyoruz. Biri 'deprem olacak', biri 'olmayacak' diyor. Deprem profesörleri bu işten gelir elde ediyor. İnsanları paniğe sokuyorlar. Deprem profesörlerinin güvenli dediği yerlerden insanlar yüksek fiyatlara ev alıyor. Bazı deprem profesörleri de konut şirketlerinin danışmanlığını yapıyor.'

Şenol Tartoğlu (30 yaşında, serbest meslek): 'Bilimadamlarının birbirleriyle çeliştiğini düşünüyorum. Bazı açıklamalar birbirini yanıltıyor. Bazı açıklamalar ev fiyatlarını bile etkiliyor. Kesin olmadığı sürece açıklama yapmamaları doğru olur.'

Engin Şahin (26 yaşında, serbest meslek): 'Ben deprem ile ilgili açıklamalara ancak deprem olduktan sonra inanıyorum. Depremden sonraki verileri sadece inandırıcı buluyorum. Bence kimse depremin ne zaman olacağını veya olmayacağını kesinkes söyleyemez.'

Bu tartışmalara giremem

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un adres gösterdiği bir diğer yer bilimci de bir dönemin 'Deprem Dede'si Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara. Bir inşaat firmasının danışmanlığını yürüten Prof. Dr. Işıkara, bu firmanın reklam filmlerinde oynayarak, binalarının 10 şiddetinde depreme dayanıklı olduğunu ileri sürmüştü. Prof. Dr. Işıkara da bu tartışmanın içinde yer almak istemediğini söyledi.

Prof. Kenar: Duyumum var

Kocaelİ Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özer Kenar da deprem paranoyasının büyütülmesine paralel bir şekilde bazı meslektaşlarının mal varlıklarındaki artışa ilişkin kendilerine de duyumlar geldiğini belirterek, 'Bu kişiler çıkıp bu durumu aydınlatmalıdır. Bunlar

ortaya çıkmalıdır' dedi. Prof. Dr. Kenar ayrıca, 'Bizim duyumlarımız arasında bazı meslektaşların üniversiteye ait malzemeleri araçlarının bagajlarında taşıyarak, özel şirketlere yaptıkları işlerde kullandıkları da var. Bütün bunlar ortaya çıkmalı. Kimse şaibe altında bırakılmamalı' dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber