28 Şubat ayıbı bitti

28 Şubat sürecinin en büyük mağdurlarından biri olan ve dönemin brifingli mahkemelerince "Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışma" suçundan önce idam ardından da ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Salih Mirzabeyoğlu, yeniden yargılandığı davada suçsuz bulunarak beraat etti. Mirzabeyoğlu, 7 Ocak'ta İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yaptığı savunmasında, gözaltına alınınca emniyette işkenceye uğradığını anlatmış, tanık olarak dinlenen Okan İşgör de jandarma muhbiri olduğunu ve Mirzabeyoğlu'nu öldürmek için dönemin paralel polislerinde Metris Cezaevi'ne gönderildiğini itiraf etmişti.

MARX'A DA DAVA AÇIN

Yeniden yargılamada dün yapılan 4'üncü duruşmaya sanıklar Salih İzzet Erdiş (Salih Mirzabeyoğlu) ile Sadettin Ustaosmanoğlu katılmadı. Duruşmada müvekkillerinin beraatini talep eden sanık avukatlarından Güven Yılmaz, ilk yargılamayı yapan mahkeme başkanı Metin Çetinbaş'ın bir gazeteciye Mirzabeyoğlu davası için, "Yanılmış olabilirim" dediğini anımsattı. Avukat Halil Kılıç ise "Müvekkilimin hiçbir eyleme doğrudan katıldığı tespit edilememiştir. Yazdığı kitaplardan yola çıkılarak bazı eylemlerin talimatını verdiği iddiasıyla mahkum edilmiştir. O zaman Das Kapital'i yazan Karl Marx'ın da komünistlerin yaptığı tüm eylemlerden sorumlu tutulması ve hakkında dava açılması gerekirdi. Böyle bir anlayışın düşünce fikir ve basın özgürlüğü ile ilgisi yoktur" diye konuştu.

KAYIP YILLAR İÇİN TAZMİNAT

Savcının görüşünü ve avukatların taleplerini değerlendiren mahkeme heyeti, oybirliğiyle beraat kararı verdi. Heyet, daha önce İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin verdiği ve Yargıtay tarafından onanan kararın iptaline hükmetti. Kararda, Mirzabeyoğlu ve Ustaosmanoğlu'nun 'anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışma' suçunu işlediğine dair her türlü kuşkudan uzak, hukuka uygun kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği kaydedildi. Bu kararın Yargıtay'da kesinleşmesinin ardından sanıkların, ihlal edilen hakları ve cezaevinde kaldıkları 16 yılı aşkın sürede uğradığı maddi-manevi zararlar için tazminat isteyebilecekleri belirtildi.

İdamdan beraate

28 Şubat sürecinde, dönemin İstanbul 6 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, 2 Nisan 2001'de verdiği kararla Salih Mirzabeyoğlu'nun, 'anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak' suçundan idamına hükmetmişti. İdam cezası, 23 Eylül 2002'de müebbet ağır hapis cezasına çevrilmiş, 30 Kasım 2004'te tekrar yapılan uyarlama ile ağırlaştırılmış müebbet, ağır hapse dönüştürülmüştü. Mirzabeyoğlu hakkında 2005 yılında 5237 sayılı yeni TCK'nın yürürlüğe girmesi üzerine 309. ve 311. maddeleri göz önüne alınarak, lehe hükümlerin uygulanmasına karar verilmiş, ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasındaki 'ağır' kelimesi de çıkartılarak, müebbet hapis cezasına çevrilmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi de Mirzabeyoğlu, Ustaosmanoğlu ve Aslantürk'e verilen cezayı onamıştı.