'AYM, kendini birincil mahkemenin yerine koymuştur'

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "(AYM'nin Dündar ve Gül hakkındaki gerekçeli kararı) Anayasa Mahkemesi, bireysel başvurularda yargı yolunun tüketilmesini beklemek durumundadır. Yerindelik denetimi yapamaz, yapmamalıdır. Anayasa Mahkemesi, bu olayda kendini birincil mahkemenin yerine koymuştur. Yargıtay gibi de bu noktada inceleme yapması doğru değildir."

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Mart 2016 21:38, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'AYM, kendini birincil mahkemenin yerine koymuştur'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Burada açık ve net bir şekilde tekrar ifade etmek isterim. Türkiye, Kırım'ın gayrimeşru ilhakını tanımamıştır ve bundan sonra da tanımayacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun baş başa görüşmesi ve Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Oturumu gerçekleşti.

Daha sonra AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şenol Kazancı ile Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Sergiy Korsunsky, Anadolu Ajansı ve Ukrayna Haber Ajansı (UKRINFORM) arasında işbirliği anlaşması imzaladı. Öte yandan Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ve Ukrayna Milli Güvenlik ve Savunma Konseyi arasında mutabakat muhtırası, Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Beşinci toplantısı sonuçlarına ilişkin ortak açıklama da imzalandı.

Erdoğan, Poroşenko ile düzenlediği ortak basın toplantısında, ikili ve heyetlerarası Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Beşinci toplantısını gerçekleştirdiklerini söyledi.

Kritik bir dönemde gerçekleşen bu toplantının her iki ülke hakkında hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, gerek Ukrayna gerekse Türkiye ile ilgili son dönemdeki karşılıklı üst düzey görüşmelerin çok müstesna bir şekilde geliştiğini ifade etti.

Erdoğan, ikili ve heyetlerarası görüşmelerle siyasi, askeri, ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda çok verimli olduğunu vurguladı.

Görüşmeleri kapsamlı bir şekilde ele alma fırsatı bulduklarına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Başta Karadeniz havzasının güvenliği olmak üzere ülkelerimizi ilgilendiren uluslararası ve bölgesel konuları mütala ettik. Değerli dostumla gerçekten bütün bu konularda eşgüdüm ve özellikle de istişarede mutabık kaldık. Görüşmelerimizde Sayın Cumhurbaşkanına, Türkiye'nin Ukrayna'nın egemenliğine, Kırım dahil toprak bütünlüğüne ve siyasi noktada birliğine destek vermeyi sürdüreceğini altını çizerek ifade ettik. Burada açık ve net bir şekilde tekrar ifade etmek isterim. Türkiye, Kırım'ın gayrimeşru ilhakını tanımamıştır ve bundan sonra da tanımayacaktır. Rusya, Kırım'da uluslararası hukuku ayaklar altına aldı."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Poroşenko liderliğinde yürütülen Ukrayna'daki kapsalı reform ve ekonomik yenilenme sürecini önemsediklerini bildirerek, bu çerçevede geçen yıl sözünü verdikleri 50 milyon dolarlık tavizli kredi anlaşmasının geçen ay Kiev'de imzalandığını anımsattı.

Yine sözünü verdikleri 10 milyon dolarlık insani yardım çalışmalarını da nihayete erdireceklerini dile getiren Erdoğan, muhtelif ayni yardım projelerinin devam ettiğini, Ukrayna'ya desteğin her alanda süreceğini belirtti.

Erdoğan, "Siyasi istikrarını tahkim etmiş olan güçlü bir Ukrayna, aynı zamanda bölgesel barış ve düzenin de garantisidir. Bu noktada tüm ülkelerin Ukrayna'ya destek olması, mevcut katkılarını daha da artırması gerekir" ifadesini kullandı.

Toplantıda Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın ile diğer ilgililer de hazır bulundu.

- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye'ye girerken 'Suriye yönetimi bizi çağırdı, onun için Suriye'deyiz' diyen Rusya, acaba Ukrayna'ya girerken kendilerini kimler oraya çağırdı da Ukrayna'ya girdiler. Bunu uluslararası hukukta acaba nereye yerleştirecekler. 'Güçlüyüm, öyleyse haklıyım' mantığıdır bu. Burada haklılık söz konusu değil" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirdikleri baş başa görüşme ve Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Oturumu'nun ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Türkiye-Ukrayna ilişkilerinin en önemli unsurlarından birinin Kırım Tatarları'nın durumu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Görüşmelerimizde Kırımlı kardeşlerimizin sıkıntılarını ele aldık ve bu görüşmemizde zaten farklı bir yaklaşım yok. Kırım Tatarları yaşamlarını işgal altında ve güç şartlarda sürdürmek zorunda kaldılar. Kırım'da benzer problemlerle yüzleşen tüm kesimlerin hak ihlallerini uluslararası toplumun gündeminde tutmamız gerekiyor. Bu konuda Sayın Başkan ile hemfikiriz. Kırım'daki yasa dışı durumun aşılması için diplomasi ve hukuk çerçevesinde atılacak adımlarda eşgüdüm içerisinde hareket edeceğiz. Ukrayna'nın doğusundaki krizin de ancak barışçıl ve diplomatik yöntemlerle çözüme kavuşturulabileceğine inanıyoruz. Bu çerçevede Minsk sürecini destekliyoruz."

"Buradan tüm taraflara ateşkese uyulması, ağır silahların temas hattından çekilmesi, Ukrayna topraklarının yabancı askeri unsurlardan arındırılması ve Ukrayna-Rusya sınırının tekrar kontrol altına alınması için bir kez daha çağrıda bulunuyorum" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'ye girerken 'Suriye yönetimi bizi çağırdı, onun için Suriye'deyiz' diyen Rusya, acaba Ukrayna'ya girerken kendilerini kimler oraya çağırdı da Ukrayna'ya girdiler. Bunu uluslararası hukukta acaba nereye yerleştirecekler. 'Güçlüyüm, öyleyse haklıyım' mantığıdır bu. Burada haklılık söz konusu değil" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz yıl Ukrayna Devlet Başkanı Poroşenko ile iki ülke arasında ticaret hacmini 2023 yılında 20 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, "Türkiye ve Ukrayna'nın toplam nüfusu yaklaşık 125 milyon, bu ciddi bir pazar. Demek ki biz bu rakama ulaşabiliriz. Arzuladığımız sıçramayı yapabilmek için serbest ticaret anlaşmasını daha fazla zaman kaybetmeden sonuçlandırmalıyız. Burada bir konu da çok önemli yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasıyla çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmalarımızı yenilememiz gerekiyor" dedi.

Bu konulardaki mutabakatlarını bugün bir kez daha yinelediklerini dile getiren Erdoğan, özellikle serbest ticaret anlaşmasını bu yıl içinde sonuçlandırmaya önem ve öncelik verdiklerini bildirdi.

Görüşmelerde ulaştırma, turizm, enerji, askeri ilişkiler, savunma sanayi ve kültür alanlarında işbirliğini ilerletebilmek için atılacak adımları da ele aldıklarını ifade eden Erdoğan, ticaret, güvenlik, askeri ve medya alanlarında işbirliğini artıracak belgelerin de imzalandığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki dönemde bunların birer birer hayata geçirildiğini özelikle Türk ve Ukrayna halklarının gerek Türkiye'den Ukrayna'ya gerekse Ukrayna'dan Türkiye'ye ciddi bir turizmde sıçramanın olacağına inanıyorum. Bu halklarımızın birbirine çok daha fazlasıyla yaklaştığını ortaya koyacak" dedi.

Ukrayna Devlet Başkanı Poroşenko'yu Türkiye'de görmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Erdoğan, "Ukrayna'nın aydınlık yarınlarına olan inancımı da tekraren yineliyorum" dedi.

- "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Rusya hakkında karar vermesi mümkün mü?"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukraynalı bir gazetecinin, "Rusya Kırım'ı işgal ettikten sonra bu yarımadayı bir askeri üsse çevirmeye çalıştığını ifade etmişsiniz ve bu tabii ki bizim bölgemize tehdit yapıyor. Bu bağlamda Türkiye'den nasıl bir destek bekleyebiliriz? Askeri savunma alanında işbirliğimizin derinleştirilmesinin detaylarını söyler misiniz" şeklindeki sorusu üzerine, şunları kaydetti:

"Öncelikle Kırım'ın işgalinden sonra Rusya'nın Kırım'da oluşturmakta olduğu üs konusu işgalden hemen sonra başladı ve bu süreç de acımasız bir şekilde devam etti, devam ediyor, hatta hatta bölgedeki biliyorsunuz, tersaneler de şu anda işgal edilmiş durumda ve bunlar tabi sıradan olaylar değil. Kendileriyle bunları konuştuğumuz zamanlarda verilen cevaplar çok daha farklıydı. Tabi siyasetleri dürüstlük üzere kurulu olmayınca bunları konuşmak çok çok rahat oluyor.

Az önce Sayın Başkanın da ifade ettiği gibi işte Suriye'ye girişleri ve Suriye'de zaten daha önce Tartus'ta, biliyorsunuz, bir deniz üssü vardı. Suriye'ye girdikten sonra Lazkiye'nin kuzeyinde de hava üssünü kurdular. Şu anda Lazkiye'deki hava üssünde 50 civarında uçakları var. Hatta şu anda en ileri teknolojide olan 4 tane uçakları da yine bu üste bulunuyor. Rus yetkililere bunu sorduğunuz zaman 'Esed kendilerini oraya davet etmiş' bunu söylüyorlar. Siz her davet edildiğiniz yere girmek zorunda mısınız? 500 bine yakın insanı öldüren, bir devlet terörü estiren kişi var, siz onun davetine uyuyorsunuz. Böyle bir yanlış olamaz ve tüm uluslararası camianın Rusya'nın Suriye'deki yaklaşımını çok farklı bir şekilde ele alıp gereğini yapmalıdır. Gücünü nereden alıyor? Bir, silahtan, iki, 'Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesiyim' diyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Rusya hakkında karar vermesi mümkün mü? Olay bu kadar basit".

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber