Akdağ: Hastaneler özerkleşecek

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 23 Kasım 2006 15:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hastanelerin kamuya bağlı özerk kuruluşlar haline getirileceğini belirterek, idari ve mali açıdan özerk hale getirilecek hastanelere siyasilerin ve Bakanlığın müdahalesinin de sona ereceğini söyledi. Türkiye'de yaşanan hekim açığı konusunda YÖK'ü eleştiren Bakan Akdağ, "Hastalarımızı, hastane kapısından muayene odasına aldık" dedi.

Sağlık Bakanlığı'nın 2007 yılı bütçesi üzerinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na bir sunumda bulunan Bakan Recep Akdağ, hastanelerin özerk işletmelere dönüştürülmesi için gerekli kanunun hazırlıklarının yapıldığını açıkladı. Hastanelerin kamuya ait olmaya devam edeceğini, ancak hizmet kalitesinin arttırılması için özerk bir yönetime kavuşturulacağını vurgulayan Bakan Akdağ, "Özerk işletmelerle kamu sağlık kuruluşlarının sağlık hizmet kapasitesi azalmayacak, aksine arttırılmaya devam edilecektir. Böylece daha güçlü, kaliteli, kolay erişilebilen kamu sağlık hizmeti sunulacak. Hastanelere ve diğer sağlık kuruluşlarına Bakanlığın ve siyasilerin müdahalesi ortadan kaldırılacak. Aynı zamanda hekim haklarını da koruyarak Türkiye'ye özgü bir sağlık sitemine geçmeyi planlıyoruz" diye konuştu.

Hükümetin ilaç fiyatları konusunda izlediği politika ile yıllık yaklaşık 1 milyar dolar civarında tasarruf sağladığını anlatan Bakan Akdağ, kamu ilaç harcamalarının, son 4 yılda reel olarak sadece yüzde 20 arttığını söyledi. SSK'lılara serbest eczane uygulamasına geçilmesinden sonra ilaç maliyetlerinde bir patlamanın yaşanacağının iddia edildiğini hatırlatan Bakan Akdağ, "Serbest eczane uygulamasına geçilen 2007 yılında ilaç kullanımı kutu olarak 856 binden 1 milyon 221 bine çıkmasına rağmen, bu dönemde ilaç maliyetleri sadece yüzde 20 artmıştır. Yani ilaç fiyatlarında bazılarını beklediği patlama yaşanmadı" diye konuştu.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de ciddi boyutta hekim açığı bulundunduğunu söyledi. Bu denli yüksek hekim açığına karşın tıp fakültelerinden mezun olan hekim sayısının her yıl azaldığını vurgulayan Bakan Akdağ, tıp fakültelerinin 2001 yılında 5 bin 59 mezun verdiğini, bu sayının 2005'te 4 bin 394'e düştüğünü kaydetti. Almanya'daki tıp fakültelerinde öğretim üyesi başına yılda 22.5 öğrencinin mezun olduğunu, İspanya'da 14.4 öğrencinin mezun olduğunu belirten Bakan Akdağ, Türkiye'deki tıp fükültelerinde öğretim üyesi başına yılda sadece 3.6 öğrencinin mezun olduğunu kaydetti.

Tıp fakültelerinde 1986 yılında 5 bin 231 öğretim üyesi bulunurken, bugün bu sayının 5 kat artarak 9 bin 20'ye çıktığını dile getiren Bakan Akdağ, öğretim üyesi sayısındaki 5 katlık artışa rağmen öğrenci sayısının 4 bin 697'ye düştüğünü söyledi. Öğretim sayısındaki artışa karşın öğrenci sayısının azalmasını eleştiren Bakan Akdağ, "Hekim sayısının arttırılmasına karşı çıkmak, bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir. Ülkenin geleceği açısından üniversiteleri ve YÖK'ü göreve çağırıyoruz. Türkiye'de en az çalışan hekim kadar, hekim açığı var. Tabibler Birliği, hekim sayısının azaltılmasını istiyor. Bu talihsiz bburda iş bulamazlarsa bile, iş bulabilecekleri birçok ülke var" diye konuştu.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, performansa dayalı ek ödeme katkısı sayesinde hekimlerin ücretlerinde önemli iyileşmeler yaşandığını belirterek, getirilen bu sistem sayesinde tam gün çalışan uzman doktorların oranının yüzde 11'den yüzde 56'ya yükseldiğini söyledi. Getirilen uygulama sayesinde tam gün çalışan uzman doktorun aldığı ücretin 5 bin YTL'nin üzerine çıktığını anlatan Bakan Akdağ, bu sayesede kamuoyunda yaygın olan 'bıçak parası' söyleminin de önüne geçildiğini kaydetti. Bıçak parası adı altında hastadan ücret alınmasıyla mücadelede önemli bir başarı elde ettiklerini dile getiren Akdağ, performansa dayalı ek ödeme uygulamasıyla bunun en düşük seviyeye indirileceğini kaydetti.

Performansa dayalı ek ödemenin, hastanelerde gereksiz tedavilere, özellikle de ameliyetlara neden olduğu yönündeki söylentilerin gerçeği yansıtmadığını anlatan Bakan Akdağ, bu uygulamaya geçilmesinden önce, hastanelere her başvuran bin kişiden 27'si ameliyat edilirken, ek ödemeden sonra bu sayının 22'ye düştüğünü, yani artışın değil azalmanın sözkonusu olduğunu vurguladı. Bakan Akdağ, "Şehir efsaneleriyle sağlık çalışanlarının yıpratılmasına karşıyız" dedi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, vatandaşların hastane kapılarından geri döndürüldüğü dönemden, 'yeter ki gel, çocuğunu hastanede doğur' deniler döneme geçildiğini belirterek, "Hastalarımızı hastane kapısından, muayene odasına aldık" dedi. 71 ilde Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri (UMKE) adı altında 2 bin 210 sağlık personeline özel eğitim verildiğini, yıl sonuna kadar diğer

10 ilde de ekiplerin kurulmuş olacağını açıklana Bakan Akdağ, Avrupa'nın en büyük medikal kurtarma ekibini kurduklarını bildirdi.

''Her hekime, bir muayene odası'' prensibiyle atıl kapasiteyi harekete geçirdiklerini ifade eden Akdağ, sağlık ocaklarının altyapısını güçlendirerek, hastanelere sevk oranını yüzde 20'den yüzde 9'a indirdiklerini bildirdi. Hekim sayısında çok artış olmamasına rağmen sağlık ocaklarında yapılan muayene sayısının yüzde 75 artarak 115 milyon kişiye ulaştığını kaydeden

Akdağ, ''Sağlık ocakları, sağlığına kavuştu. Mevcut kapasiteyi rasyonel kullanarak hem verimliliği artırdık, hem de kaliteyi'' dedi.

Kızamık hastalığını ortadan kaldırmak için 18 milyon 217 bin çocuğun aşılandığına dikkati çeken Akdağ, ''Avrupa'nın en büyük aşı kampanyasını gerçekleştirdik ve Cumhuriyet tarihimizin en yüksek oranlarına ulaştık. 3 yıl içinde kızamık aşılama oranını, yurt genelinde yüzde 96'ya yükselttik. 2001 yılında 30 bin 509 olan kızamık vaka sayısı, 2006'da 33'e indirildi. İnanılması biraz güç ama biz bunu da başardık'' dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber