Bakan Çelik ve Gül, 81 ilden gelen öğretmenleri kabul etti
"EĞİTİM SİSTEMİNDE HER TÜRLÜ İDEOLOJİK YAKLAŞIMIN DIŞINDA ÇOK KÖKLÜ REFORMLARA İHTİYAÇ VARDIR"
MİLLİ EĞİTİM BAKANI ÇELİK:"ÖĞRETMENLER ADINA TALEPTE BULUNMAYA DEVAM EDECEĞİM, BAŞBAKANI İKNA ETMEK İÇİN BAŞVURDUĞUMUZ İLK KAPI DA SAYIN GÜL'DÜR".
GÜL, ÖĞRETMENLER İÇİN MÜJDELİ HABERLER İSTEYEN MİLLİ EĞİTİM BAKANI ÇELİK'E "MÜJDELERİ BAŞBAKAN VERİYOR" KARŞILIĞINI VERDİ
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, en iyi yatırımın eğitine yapılan yatırım olduğunu vurgulayarak, "Bir ülkede eğitime ne kadar çok yatırım yapılırsa o ülkenin geleceği o kadar parlak olur" dedi. Gül, öğretmenler adına kendisinden müjdeli haberler isteyen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e, "Müjdeleri Başbakan veriyor" karşılığını verdi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan adına, 81 ilden gelen öğretmenleri kabul etti. Yeni Başbakanlık Binası'ndaki kabule, Milli Eğitim Bakanı Çelik de katıldı. Kabulde bir konuşma yapan Çelik, AK Parti iktidarı döneminde bütçeden en büyük payın milli eğitime ayrıldığına işaret etti. Kendilerine sağlanan bu imkanı en iyi şekilde kullanmaya çalıştıklarını ifade eden Çelik, "Bu dönem eğitimde değişim ve dönüşüm dönemi olarak tarihe geçecektir" diye konuştu. Bu dönemde derslik sayısını 100 bin 280'e çıkardıklarını, okullarda internet bağlantısının kurulduğunu, okulların bilgisayarla donatıldığını, okullaşma oranında büyük mesafe katedildiğini anlatan Bakan Çelik, okul öncesi eğitim seviyesinin yüzde 11'den yüzde 25'e yükseltildiğini, 'Haydi Kızlar Okula' kampanyası çerçevesinde 222 bin 800 kız çocuğunun okullu hale getirildiğini söyledi.
Eğitim camiasının bazı sorunlar da yaşadığına işaret eden Çelik, eğitime ayrılan bütçenin, genç ve dinamik bir nüfusa sahip olan Türkiye'ye yetmediğini ifade etti. Çelik, Türkiye'de öğrenci başına yılda bin dolar harcanırken, Finlandiya'da bu rakamın 7 bin dolar olduğuna dikkat çekti. Kamuda kullandırılmasına izin verilen kadronun her yıl yüzde 50'ye yakınının Milli Eğitim Bakanlığı'na tahsis edildiğini kaydeden Çelik, hükümete geldikleri günden bu yana Milli Eğitim Bakanlığı'nda 210 binin üzerinde istihdam sağlandığını vurguladı. Çelik, bunun da kamudaki en büyük istihdam olduğuna işaret etti.
Öğretmenevlerini özelleştirme kapsamından çıkardıklarını, sayılarını artırdıklarını ve kalitelerini de yıldızlı oteller seviyesine yükselttiklerini dile getiren Çelik, öğretmenlerin ek ders ücretlerine zam yaptıklarını, öğretmenlerin ücretlerinde 2006 yılında ortalama yüzde 20'lik bir artış sağladıklarını ifade etti. Alınan ücretlerin öğretmenler için yeterli olduğuna inanmadıklarını kaydeden Bakan Çelik, öğretmenler adına taleplerde bulunmaya bundan sonra da devam edeceğini belirtti. Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde görev yapan öğretmenlerin lojman problemlerini 2007 yılında çözmeyi hedeflediklerini söyleyen Çelik, öğretmenlerin atama dönemlerinde yaşanan sorunları da büyük ölçüde giderdiklerini anlattı. Çelik, öncelik yıllarda atama dönemlerinde Milli Eğitim Bakanlığı koridorlarının Çarşamba pazarına döndüğünü hatırlatarak AK Parti döneminde atamaların şeffaf ve herkesin gözü önünde yapıldığını bildirdi. Atamada öncelikli yöre kapsamını genişlettiklerini dile getiren Çelik, bu kapsama Doğu ve Güneydoğu illerinin yanı sıra batıdaki bazı illerin ilçelerini de dahil ettiklerini kaydetti. Çelik, sözlerinin sonunda Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'e övgüde bulunarak, Gül'ün, Başbakan'ı ikna etme konusunda başvurdukları ilk kişi olduğunu ifade etti. Çelik, Gül'den öğretmenler için müjdeli haberler beklediklerini dile getirdi.
Çelik'in ardından kürsüye Bakan Gül davet edildi. Gül, öğretmenler adına kendisine bir hediye sunmak isteyen Milli Eğitim Bakanı Çelik'e, "Önce konuşmamı yapayım, beğenirseniz hediyeyi verirsiniz" dedi. Gül, Çelik'in 'Hediyemizi verelim belki müjdeli haberler verirsiniz' sözlerine ise "Müjdeli haberleri ben vermiyorum, sayın Başbakan veriyor" karşılığını verdi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, eğitimin her şeyin başında geldiğine işaret ederek, en iyi yatırımın eğitime yapılan yatırım olduğunu vurguladı. Yapılan yatırımın en iyi getiriyi eğitim alanında getirdiğine işaret eden Gül, "Kaynaklar her yerde kısıtlıdır. Önemli olan bu kaynakları nasıl dağıttığınızdır. Biz kaynaklarımızı önceliklerimize göre dağıtıyoruz. Önceliği eğitime verdiğimiz için bütçeden en büyük pay eğitime ayrıldı. Öğretmenlerin özlük haklarını düzeltmek eğitime yapılan en büyük katkı olacaktır. Bir ülkede eğitime ne kadar çok yatırım yapılırsa o ülkenin geleceği o kadar parlak olur" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin geleceğinin öğretmenlerin elinde şekillendiğine işaret eden Gül, öğretmenlerin vizyon sahibi ve gelişmeye açık olmaları halinde bunları öğrencilerine aktarabileceklerini söyledi. Gül şöyle konuştu: "Bir ülkenin kaynakları çok olabilir. Başka imkanları çok iyi olabilir ama insan kaynakları sağlam olmazsa o kaynakları boşa gider. Bunun örnekleri çoktur. Dünyanın en zengin toprakları üzerinde yaşarlar ama insanları sefalet çeker. Türkiye'de hangi alana bakarsanız bakın buralardaki gelişmeler okullardan geçiyor, eğitim sisteminin neticesi olarak ortaya çıkıyor. 4 yıl içinde çok köklü reformlar yaptık. Eğitim sisteminde de her türlü ideolojik yaklaşımın dışında çok köklü reformlara ihtiyaç vardır. Bunların öncüleri de öğretmenler olacaktır".
Konuşmaların ardından Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, 81 ilden gelen öğretmenlere seramik tabak hediye etti. Öğretmenler de Gül'e görev yaptıkları illere özgü hediyeler sundu. Kayseri'den gelen öğretmen Bakan Gül'e pastırma hediye ederken Gül hediyeyi 'bana sürpriz olmadı' diyerek aldı. Gül, kabulün ardından öğretmenlerle hatıra fotoğrafı çektirdi.