Öğretmene dayakçı, sapık psikopat gözüyle bakılıyor

Kaynak : Vatan
Haber Giriş : 26 Kasım 2006 09:48, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Tuğba (25) ve Fuat (31) Yiğit çifti 2 yıl önce ailelerinin sağladığı bütçeyle ev kurup evlenebilmişler. Biri 5, diğeri 7 yıllık öğretmen. İkisinin toplam maaşları, bin 660 YTL. Yiğit çiftini dinlediğimizde gördük ki öğretmenlerin tek derdi geçim zorluğu değilmiş. Mesleğin asıl sıkıntısını Tuğba ve Fuat Yiğit anlatıyor:

* TOPLUMUN MASKARASI OLDUK: Biz öğretmen olurken, düşük maaşla çalışacağımızı biliyorduk. Ama yine de öğretmenliği seçtik çünkü, saygın ve kutsal bir görev olduğunu biliyorduk. Ancak artık öğretmenlerin saygınlığı yok. Toplumun maskarası olduk.

* KAPICIMIZ BİLE BİZE ACIYOR: Herkes öğretmenlere yükleniyor. Öğrenciler öğretmenleri tehdit eder hale geldi. Veliler sürekli hesap sorup, yargılıyor. Bakanımız bile bize yükleniyor. Kapıcımız bize acıyarak bakıyor. Benim dedem de öğretmenmiş. Bir tören ya da bayram kutlamasında dedem içeri girdiğinde kaymakam kalkar yer verirmiş. Şimdi kaymakamlar öğretmenleri sebepsiz yere azarlayabiliyor bile.

* ÖĞRENCİDEN TEHDİT: Bir arkadaşımız, 8. sınıf öğrencisi bir kız öğrencisini matematik dersinden sınıfta bırakmaya kalktı. Kız öğrenci ?Beni bırakırsan taciz ettiğini söylerim, hayatın biter? diyerek tehdit etti. Arkadaşımız mecburen öğrencisini geçirdi. Düşünün öğretmenin ne hale geldiğini. Öğretmenlere, dayakçı, psikopat, sapık gözüyle bakılıyor.

* DEVLET ÖĞRETMENİNİ KAPIKULU GİBİ KULLANIYOR: Bir başka mesele de her işte öğretmenleri kullanıyor olmaları. Sınav olur öğretmenler, seçim olur öğretmenler, nüfus sayımı olur yine öğretmenler. En son kapı kapı dolaştırıp özürlü çocukların edvanterini bile bize tutturdular. Devlet öğretmenini kapıkulu gibi kullanıyor. Öğretmenler bu halde nasıl asıl mesleklerini yapacaklar.

* DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ YENİDEN DÜZENLENMELİ: 2 bin YTL maaş da verseniz, saygınlığımızı geri kazandırmadığınız sürece öğretmenlerin durumu iyileşmez. Bunun için Disiplin Yönetmeliği'ni yeniden düzenlemek gerekiyor. Öğretmeni veliyle, öğrenciyle yüz göz etmeye kimsenin hakkı yok.

Ailem ve dostlarım destek olmasa hayatta kalamazdık Evi tek maaşıyla idare eden Şakire Öğretmen bin 700 YTL kazanıyor. İki çocuğunun eğitimi için bin YTL harcıyor. Kira-yakıt 650 YTL, mutfak masrafı ise 500 YTL. Bu hesabın içinden çıkabilene aşkolsun

Şakire Yalnız, 29 yıllık öğretmen. Eşinin işleri iyi gitmediği için evi o geçindiriyor.

* Aylık geliriniz?

Aylık gelirim ek ders ve etütlerle birlikte bin 700 YTL'ye çıkıyor. Üniversitede okuyan oğlumun masrafı 500 YTL, lise 2'de okuyan oğlum dershaneye gidiyor, servis ücreti ve harçlığıyla birlikte onun masrafı da 500'ü geçiyor. Yani maaşımdan bin YTL gitti bile...

Kira, yakıt ve aidat 650 YTL'yi buluyor. Mutfak masrafımız ise yine 500 YTL'yi geçiyor. Durum böyle olunca geçimimizi kredi kartları, aile ve akrabalarımızın desteğiyle sağlıyoruz. Bu dayanışma olmasa hayatta kalamazdık.

* En son gittiğiniz film?

Babam ve Oğlum'du. Ama ben bir öğretmenim ve kültürel ihtiyaçlarımızı karşılamamız gerekiyor. Sinema için öğretmen arkadaşlarla fon oluşturduk. O ay kimin durumu daha iyiyse o sinema biletlerini alıyor. .

Bir eğitimci için vazgeçilmez olan kitaplar benim hayatımda korsan. Büyük bir vicdan azabıyla korsan kitap almak zorunda kalıyorum. Her defasında kahroluyorum. Oysa bir eğitimci araştırma yapabilmeli, çıkan her yayını takip edebilmeli.

Psikolojimiz bozuluyor

Bu tablo doğal olarak öğretmenlerin psikolojilerini alt üst ediyor. Bir öğretmen sınıfına girdiğinde kafası tamamen rahat olmalı. Ama öyle olmuyor. Sadece psikolojik de değil, fiziksel olarak da sağlıklı değiliz. Bel fıtığı, menüsküs, kronik baş ve omuz ağrıları yaşıyoruz. Bu konuda Bakanlık hiçbir tedavi desteği vermiyor. Hem ekonomik hem de statü olarak çok gerilere itildik. Devlet bize ne kadar iyi bakarsa, geleceğini şekillendirecek çocuklarına da o kadar iyi bakar. Öğretmeninize iyi bakamıyorsanız, ülkenize de iyi bakamıyorsunuz demektir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber