'Sözde adalet' krizi

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 29 Kasım 2006 11:27, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yargıtay'ın hakkında verilen hapis ve para cezası kararını bozudğu Sümerbank'ın eski sahibi Hayyam Garipoğlu'nun aralarında bulunduğu 41 sanıklı davanın yeniden görülmesine başlandı. İlk duruşmada mahkeme heyeti bozmaya uydu ancak direnme kararındaki ?Sözde adalet? ifadesini sert bir şekilde eleştirdi.

İlk duruşmaya hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılanan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi ve Sümerbank'ın eski Yönetim Kurulu Üyesi Yard. Doç. Metin Berk ile avukatlar katıldı.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, firari sanık Hayyam Garipoğlu hakkında, 'nitelikli dolandırıcılık' ve 'zimmet' suçundan verilen 27 yıl üç ay 15 gün hapis ve ağır para cezasına çaptırılmasına ilişkin kararın usul yönünden bozulmasına uydu. Ancak heyet, Yargıtay'ın heyet dışındaki bir hakimin karara iştirak etmesi sebebiyle adil yargılama hakkının ihlal edildiği yönündeki tespitini kabul etmedi. Yargıtay'ın, heyet dışındaki bir hakimin imzası bulunan beraat kararını onarken mahkumiyet hükümlerinde 'adil yargılama olmadı' gerekçesini ortaya koymasının çelişkili olduğu belirtildi.

YAZIM HATASI KABUL EDİYORUZ

Yargıtay'ın bozma kararında "sözde adalet yetmez, gözde de adalet lazım" cümlesine karşı çıkan heyet, bozmaya karşı kararında, "Hiç bir Türk yargı organının sözde adaletin içinde ve/veya amacında olamayacağı gerçeğinden hareketle mahkememizce yazım hatası kabul edilerek gerçekte 'özde adalet yetmez, gözde de adalet lazımdır' şeklinde değerlendirmede bulunulmuştur" ifadelerini kullandı.

Duruşmada sanık Metin Berk savunmasında suçlamaları kabul etmeyerek, aralarında Kara Kuvvetleri eski Komutanı Orgeneral Muhittin Fisunoğlu'nun da bulunduğu murakıp ve banka yöneticisi olan 5 kişinin tanık olarak dinlenmesini istedi.

YARGITAY'IN KARARI ÇELİŞKİLİ

Mahkeme heyeti 'bozma'ya karşı aldığı direnme kararında şu ifadelere de yer verdi: "Yargıtay bozma kararında çelişki mevcuttur. Zira Yüce Yargıtay bir kısım sanıklar hakkında beraatlerine ve bir kısım sanıklar hakkında davanın ortadan kaldırılmasına ilişkin hükümleri onarken haklarında mahkumiyet hükmü tesis edilen sanıklarla ilgili hükmü bozmuş bulunmaktadır. Oysa beraatlere ve ortadan kaldırmalara ilişkin kararlarda da aynı hakimin imzası bulunmaktadır. Yargıtay burada diğer kararlarıyla çelişmektedir. Ayrıca başka hakim olmadan yargılama yapılamaması halinde davalar uzun süreceği için bu şekilde yargılama hakkı ihlal edilmiş, dava zaman aşımından düşmüş olacaktır.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber