Sözleşmeli öğretmenin sorunları Bakan Çelik'e soruldu

Sözleşmeli öğretmen olarak çalışanların çok sayıda sorunu bulunuyor. Her ne kadar, siyasi makamalarca, 4/B'lilerin kadrolular ile aynı haklara sahip olduğu ifade ediliyorsa da, gerçek bu değildir. 21 Kasım tarihinde, sözleşmeli personelin yaşadığı sorunlardan sadece bir tanesini, askerlik sorununu, sitemizde haber olarak ele almıştık. CHP Konya Milletvekili Sayın Atilla Kart, yaşanan sorunları, derli toplu bir şekilde Bakan'a sordu. İşte Sayın Kart'ın soruları...

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 30 Kasım 2006 17:59, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

 

TBMM Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Milli Eğitim Bakanı Sn.Hüseyin Çelik tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını Anayasa'nın 98 ve İçtüzüğün 96. maddeleri gereğince saygıyla talep ederim.

Atilla Kart

CHP Konya Milletvekili

Sözleşmeli öğretmen statüsünde görev yapmakta olan öğretmenlerin; birçok yönden ciddi sorunları olduğu bilinmektedir. Sözü edilen öğretmenler, kadrolu öğretmenlerle aynı şartlarda görev yapmalarına rağmen, sahip oldukları mesleki ve sosyal haklar son derece sınırlıdır. Uygulamada öğretmenler arasında ayırımcı bir süreç başlamıştır. Sözleşmeli öğretmenlerin yaşadıkları sorunlar, psikolojik travma boyutlarına ulaşmıştır.

Kadrolu bir öğretmen 657 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamında memur olarak çalıştığı için, bulunduğu yerin hizmet puanını almakta ve buna göre il içi veya iller arası tayin isteyebilmektedir. Sözleşmeli öğretmenin ise 657 sayılı yasa kapsamında statüsü belli olmadığı için hizmet puanı alamamakta, il içi veya iller arası tayin talebinde bulunamamaktadır. Çakılı personel olarak çalışmaktadır.

Kadrolu öğretmen 4/a statüsünde teminatlı olarak çalışmakta iken; sözleşmeli öğretmen yaptırım ve sorumluluklar bakımından 657 sayılı yasaya tabi olmakta, haklar bakımından ise bu yasaya tabi olmadan ve iş güvencesi olmadan hizmet sözleşmesine dayalı olarak çalıştırılmaktadır.

Kadrolu öğretmen hemen Emekli Sandığına bağlanıp, sağlık karnesini alır almaz sağlık hizmetinden yararlanabildiği halde; sözleşmeli öğretmen 90 iş gününü doldurana kadar hiçbir şekilde sağlık hizmetinden yararlanamamaktadır.

Kadrolu öğretmen herhangi bir sendikaya üye olabilir iken, sözleşmeli öğretmenin böyle bir hakkı söz konusu değildir.

Kadrolu öğretmenin askerlik sorunu mesleki çalışmasını ve geleceğini etkilememektedir. Ancak sözleşmeli öğretmen bu konuda da ciddi anlamda mağduriyet yaşamaktadır. Askerlik dönüşü göreve devam edememe endişeleri vardır.

Hizmet sözleşmelerinde her ayın 15'inde maaşın ödeneceği belirtilmesine rağmen, ülkemizdeki genel uygulamaya göre bu durum il/ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin inisyatifine bırakılmış olup, genellikle 4-5 gün gecikilerek ödeme yapılmaktadır.

Bu şartlar altında görev yapan sözleşmeli öğretmenlerin, ?kamu hizmetinde gerekli verimliliği ? göstermelerini beklemek, gerçekçi bir yaklaşım olamaz. Ortada ciddi bir ayrımcılık ve mağduriyet vardır. Eğitimin önemine inanan bir siyasi iktidarın mutlaka bu mağduriyet ve haksızlıkları giderecek yasal ve idari önlemleri alması gerekir. Bu konuda kamuoyunun ve öğretmen camiasının beklentilerinin karşılanması gerekmektedir.

Bu değerlendirmeleri yaparken, kadrolu öğretmenlerin durumlarının ?iyi veya çok iyi? seviyede olduğunu kasd etmiyoruz. Kadrolu öğretmenlerin de hak ettikleri seviyede özlük ve sosyal haklara sahip olmadıklarını yeri gelmişken vurguluyorum. Bu konunun ayrıca değerlendirilmesi ve iyileştirmelerin yapılması zorunluluğu ortadadır.

Sn.Bakan'ın yukarıda sözü edilen konulardaki sözlü taahhüdlerinin bir öneminin olamayacağı açıktır. Bu konuların tümü, yasal düzenleme yapılmasını gerektiren niteliktedir.

Bu değerlendirmelerle aşağıdaki hususların cevaplandırılmasını talep etmek gereği doğmuştur;

(1) Anayasanın 42,49,50,51,52,53,55 ve 60. maddelerine açıkça aykırılık teşkil eden bu uygulamanın sona erdirilmesi, sözleşmeli öğretmenlerin mesleki, sosyal ve özlük haklarının iyileştirilmesi ve teminat altına alınması için gerekli yasal düzenlemeleri ne zaman yapacaksınız? Bu iyileştirmelerin sözde kalmaması, uygulamaya geçmesi sürecini ne zaman başlatacaksınız?

Yukarıda anlatımı yapılan tablo karşısında, Milli Eğitimde verimliliğin sağlanması mümkün olabilir mi?

Böyle bir uygulamanın sürdürülmesi, Milli Eğitimde mevcut olan tahribatın daha da ağırlaşması ve derinleşmesi sonucunu yaratmaz mı?

(2) Sözleşmeli öğretmenlerin diğer sorunları bir tarafa acil bir hal alan askerlik sorununun çözümlenmesi konusunda herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır?

Sn.Bakan'ın sözlü taahhüdüne bağlı kalmadan, bu konuda gerekli yasal düzenleme ne zaman yapılacaktır?

Askere giden öğretmenlerin yarattığı boşluk nasıl giderilmektedir?

(3) Türkiye'nin, ilköğretim ve ortaöğretim seviyesindeki öğretmen ihtiyacı ve açığı nedir?

Bu açığın 5 yıl içinde giderilmesi amacıyla hangi çalışmalar yapılmaktadır?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber