Kilit 3 jetin sırrı hala çözülemedi

Yazıcıoğlu ailesi avukatları, takipsizlik kararı verilen dosyanın yeniden açılması için başvurdu. Avukat Selami Ekici, helikopterin düşüş nedenini ortaya çıkaracak cihazları söken kaza kırım ekibinden 2 kişinin darbe girişimi sonrası tutuklandığına dikkat çekti

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 02 Ağustos 2016 08:55, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Kilit 3 jetin sırrı hala çözülemedi

Mert İnan

Büyük Birlik Partisi (BBP) lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin soru işaretleri FETÖ/PDY darbe girişiminden sonra yeni bir boyut kazandı. Yazıcıoğlu ailesinin avukatları, darbe girişiminden sonra açığa çıkan yeni bağlantılar nedeniyle 2 ay önce dosya hakkında takipsizlik kararı veren Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na soruşturma dosyasının yeniden açılması için başvurdu. "Yazıcıoğlu'nun ölümünde artık tüm oklar FETÖ/PDY'yi işaret ediyor" diyen Yazıcıoğlu ailesinin avukatlarından Selami Ekici, helikopterin düşüş nedenini ortaya çıkaracak cihazları söken ve kaybeden kaza kırım ekibinden 2 kişinin darbe girişimi sonrası tutuklandığına dikkat çekti.

'Deliller karartıldı'

Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopterin düşmesinin ardından arama-kurtarma için Özel Kuvvetler'e ait bir Skorsky'nin bölgeye gönderildiğini ancak bu Skorsky'nin de kırıma uğrayıp düştüğünü belirten Ekici, "Malatya 2.Kara Havacılık Alayı'ndan Aydın Özsıcak ve Yüzbaşı Davut Uçum'un da aralarında olduğu bir ekip kaza kırım heyeti olarak görevlendirildi. Özsıcak, kaza-kırıma uğrayan Skorsky'yi incelemek yerine Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopterdeki Argus 5000 ve Skymap 3 cihazlarını söktü. Bu işlemi yaparken başında Cemal Şahin ve Nedim Bakırhan bulunuyordu. Cihazlar helikopterin düşüş nedenini ortaya çıkaracak en önemli ekipmanlardı. Maalesef cihazların akıbetini kimse bilmiyor. Cihazlar kayıp, deliller karartılmış durumda. Aydın Özsıcak ve Davut Uçum, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast düzenlemeye giden FETÖ üyeleri arasında. Uçum, darbe girişiminden sonra verdiği ifadede 'Yazıcıoğlu kazasını araştıran ekipteydim. FETÖ'cüler bana gözdağı verdiler. Beni darbe girişiminin içine çekmek için helikopterinden sökülen cihazlar üzerinden baskı yaparak, beni kullandılar' diyor" ifadelerini kullandı.

7 yıldır hukuk mücadelesi verdiklerini dile getiren Ekici, dosyayla ilgili Milliyet'e şu bilgileri verdi; "Özsıcak, soruşturma sırasında susma hakkını kullandı. Sonra cihazı sökmediğini, meraktan inceleme yaptığını söyledi. Özsıcak'ın yanında bulunan Nedim Bakırhan ve Cemal Şahin ise ifadelerinde 'Özsıcak cihazları hatıra olsun diye sökmüş' dediler. Bu kişilerin ifadeleri çelişkili. Bizim elimize 2012'de isimsiz bir ihbar mektubu ulaştı. Sökülen cihazların Malatya 2.Kara Havacılık Alayı'nda Sahra adı verilen bir yerde yakıldığı yazılıydı. Bu mektup Savcısı Şeref Gürkan tarafından ciddiye alınmadı."

Görüntü verilmedi

'Helikopteri düşüren ile cihazları sökenler bize göre aynı örgütten' ifadelerini kullanan Ekici, "Kayıp cihazlar düşen helikopterin beyni sayılacak öneme sahip. Bu cihazlar delil karartmak için söküldü. Bütün oklar FETÖ'yü işaret ediyor. Helikopterin düştüğü saat 15.03'de havada 3 şüpheli jet var ve helikopterin olduğu bölgede uçuyorlar. Jetlerden biri Malatya Erhaç'tan kalkan HK046 numaralı F-4 Phantom. Diğeri yine Erhaç'tan kalkan HH721 numaralı F-4 Phantom. 3. jet ise Merzifon'dan kalkan MJ524 numaralı F-16. Radar kayıtlarını Genelkurmay'dan istediğimizde kazanın yaşandığı tarihte saat 15.02 ile 15.07 arasındaki 4 dakika 37 saniyelik kayıtların arızalı olduğu belirtilerek, bu görüntüler gönderilmedi. Ayrıca pilotlarının kim olduğu bilgisi de verilmedi. Yaptığımız araştırmalara göre helikopter, jetlerin egzos gazı nedeniyle türbülansa girerek çakıldı. Deliller de karartıldı. Takipsizlik kararı kaldırılarak dosyanın yeniden ele alınması gerekir" diye konuştu.

Ters yönde arandı

Helikopter düştüğünde dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici'nin ilk anlarda 'Yazıcıoğlu kurtuldu, bilinci açık' şeklinde açıklama yaptığını hatırlatan Ekici, "Mevlüt Bilici'ye yanlış bilgi veren kişi dönemin Kahramanmaraş İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Dursun Özmen. Bu kişi de FETÖ/PDY'den tutuklanarak cezaevine girdi. Devlet düşen helikopteri 47 saat boyunca bulamadı, helikopter köylüler tarafından bulundu. Kaza 15.03'te meydana geldi. Son olarak jandarma kayıtlarında 22.00 itibarıyla nokta yer tespiti yapıldığı belirtildi. Ancak saat 23.00 itibarıyla arama kurtarma çalışmaları tespit edilen yerin tam tersi tarafına kaydırıldı. Yazıcıoğlu dosyasında adı geçen bazı askerlerin teknik takip sırasında yaptıkları konuşmalar dosyada yer alıyor. O dönem Malatya 2.Kara Havacılık Alayı'nda görevli kişiler arasında 'Komutanım söken ekip ayrı yakan ekip ayrı' şeklinde konuştukları ve bu isimlerin kimler olduğu tapelerde yer alıyor. Bu isimlerin de üzerinde durulmalı. İsteğimiz bu dosyayı soruşturan tüm savcıların araştırılması. Yazıcıoğlu'nu şüpheli bir kaza sonucu öldürüldüğünü, yıllardır söylüyoruz. 20 Haziran'da verilen takipsizlik kararına itirazımız Kahramanmaraş Sulh Ceza Mahkemesi ve Başsavcılık tarafından inceleniyor" dedi.

1 saat daha hayatta kaldı

Muhsin Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopter 25 Mart 2009 tarihinde saat 14.37'de Kahramanmaraş mitinginden Yozgat Yerköy mitingine hareket etmek için havalandı. Yazıcıoğlu'nun da aralarında bulunduğu 6 kişinin yeraldığı Helikopter bilinmeyen bir nedenle saat 15.03'de Sisne ve Kızılöz Köyleri arasındaki Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkine düştü. Otopsi raporunda Yazıcıoğlu'nun düşme anında sonra 1 saat daha hayatta kaldığı belirtildi. Yazıcıoğlu ve helikopterde bulunanların naaşına kazadan ancak 48 saat sonra ulaşılırken, 17 gönüllü civar köylüsü tarafından bulunan enkazın 48 saat süren arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin 115 km uzağında olduğu anlaşıldı. Helikopter düştükten sonra İHA Muhabiri İsmail Güneş 112 Acil Servisi aramış, bacağının kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas il Başkanı Erhan Üstündağ'ın inlediğini, BBP Sivas il başkan yardımcısı Murat Çetinkaya, pilot Kaya İstektepe'den ses gelmediğini, Muhsin Yazıcıoğlu'nu ise göremediğini söylemişti. Bu konuşmalar Gazeteci Güneş'in son konuşması olmuştu. Yazıcıoğlu'nun cenazesi ölümünden 6 gün sonra 31 Mart 2009 tarihinde Taceddin Dergahı'na defnedilmişti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber