Beden eğitimi dersleri işkence gibi geçiyor

Beden eğitimi dersleri, altyapı eksikliği nedeniyle öğrencileri zorluyor.

Çocukların beden eğitimlerinin amaçlandığı dersler, bundan dolayı fonksiyonel değerlendirilemiyor. Bu konuda muzdarip olan şehirlerimizden biri de İzmir. Örneğin İzmir'in Konak ilçesinde 150 okuldan sadece 5 tanesinde spor salonu bulunuyor. Yağmur, soğuk ve rüzgarlı havalarda ise öğrenciler, beden eğitimi dersini yapmıyor.

Ülke genelinde spor salonu olan okulların sayısı ise Konak'tan farklı değil. Yıllardan gelen bir alışkanlığın olduğunu ve öğretmenlerin; iklim koşullarına, çocuğun fiziki ve psikolojik durumuna bakmaksızın yarışma düzenlediğine dikkat çeken Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Birol Doğan, "Sporda yarışmaya karşıyım. Aynı şekilde halkoyunlarının da şenlik havasında geçmesinden yanayım. Bu tür organizasyonlarda aşırı performans olmamalı." şeklinde konuşuyor.

Okullarda nitelikli öğretmenlerin olması gerektiğini kaydeden Doğan, çocukların fizyolojik kapasitelerinin göz önünde bulundurulmadığını düşünüyor. Başarıya zorlayan bir modelin benimsenmemesini isteyen Doğan, şöyle konuşuyor: "Bu model ister istemez öğretmeni de beklentilerini çocuklar üzerinde zorlamayı gerektiriyor. Öğretmenin de beklentileri var. Sonra sağlık sorunları ortaya çıkıyor. Kaybeden çocuklar üzerinde de psikolojik baskılar oluşuyor. Beden eğitimi, adı gibi hareket eğitimidir. Oyun da olacak, ama asıl hedef çocuğun hareket eğitiminin yanında, bedensel anlamda rahatlaması olmalı." Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Feridun Dorak da, beden eğitimi derslerinin amacına ulaştığını düşünmüyor. Beden eğitimi derslerinin çocuğun hareket eğitimiyle sağlıklı kalmasının amaçlanması gerektiğini belirten Dorak, başarılı olanların da spor okullarına yönlendirilmesini beklediklerini açıklıyor.

Tesis ve araç gereç lazım

Yeni tesislere gereksinim olduğunu belirten Dorak, çocukları eğitenlerin de ufuklarının geniş olması gerektiğini söylüyor. Dorak, "Bence beden eğitimi dersleri işkence gibi geçiyor. Ayakkabısı, spor kıyafeti, tesisi olmayan çocuğa günün ilk saati beden eğitimi dersi yaptırmak bana inandırıcı gelmiyor. Duşunu alamayan, kıyafetini değişteremeyen çocuklar, gün içerisindeki diğer derslerde de başarı gösteremeyecektir." diyor.

Önemli günlerde kondisyonu yeterli olmayan ve spor kıyafeti bulunmayan çocukların yarıştırılması da uzmanlardan tepki çekiyor. Çocukların bin 500, 2 bin metre koşturulması, beden eğitimi öğretmenlerinin hatası gözüküyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın okullardaki eğitim standartlarını yükseltme adına sınıf ortalamasını 30'lara çekmeye çalıştığını hatırlatan eğitimciler, özellikle beden eğitimi öğretmenlerinin yaklaşımının değişmesini istiyor.