'Ağır eğitimlerde su verilmediği için deniz suyu içerdik'

FETÖ'cü subayların baskı ve uygulamaları nedeniyle Kara Harp Okulu'ndan 2010 yılında ayrılmak zorunda kalan Yiğit Ünal, yüreğinden atamadığı çocukluk hayalinin izlerini parmağından çıkarmadığı devre yüzüğünde yaşatıyor.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 19 Ağustos 2016 22:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Ağır eğitimlerde su verilmediği için deniz suyu içerdik'

Kara Harp Okulu'ndan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi subayların baskısı nedeniyle ayrılmak zorunda kalan Yiğit Ünal, çocukluk hayali olan askerliğin izlerini, parmağından çıkarmadığı devre yüzüğünde yaşatıyor.

Yiğit Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vatan sevgisi ve askeri üniformaya olan bağlılığının çocuk yaşlarda kendisini bu mesleğe yönelttiğini, 2004 yılında girdiği Maltepe Askeri Lisesi'nin ardından harp okulları intibak eğitiminde kendilerini şoke eden uygulamaları yaşadıklarını, FETÖ'cü subayların baskılarıyla karşılaştıklarını anlattı.

Harp okulunda aralarına sivil liselerden gelen öğrencilerin de katıldığını, farklarını okuldaki subaylarla olan diyalogları ve gösterilen toleransla hissettiren bu öğrencilerin, bugünün subayları arasında yer aldığını belirten Ünal, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Normalde askeri okulda cep telefonu kullanmak yasak. Bu şahıslardan bir tanesinin cep telefonu bulundurduğunu öğrendim. Sonra bu cep telefonu kullanan arkadaşı benim yanıma oturttular. Benim söylediğim her şey komutanın kulağına gidiyordu. 'Dağdan dağa taarruz' diye bir eğitimimiz var. Karşıya taarruz ediyorsunuz, zaten eğitim bittiğinde yorgunsunuz. FETÖ'ye yakın öğrenciler çadırlarında dinlenirken, biz aç susuz bir şekilde eğitim yapıyorduk. Eğitimin sonunda su verilmediği için deniz suyu içmek zorunda kaldığım durumlar oldu. Yaşadıklarım nedeniyle psikolojim bozuldu. İntibak kampında denize girip çıktıkta sol kulağımda sıkıntı oluştu ve yüzde 30 duyu kaybı oluştu. Zorlanmalar sonucunda bel fıtığı oldum."

- "Genelkurmay Başkanına mektup yazdım"

FETÖ'ye yakın olan öğrencilerin komutanlarına rütbelerine bakmadan isimleriyle seslenebildiğini, ayrımcılığın had safhaya ulaşmasıyla bunları aktarmak için Genelkurmay Başkanlığına mektup yazmaya karar verdiğini kaydeden Ünal, şöyle devam etti:

"Okulda yaşadığım haksızlıkları, kanıt olarak aklıma ne gelirse şahitler dahil, Genelkurmay Başkanına yazmak istedim. Yetkili mercilerce burada dönen şeylerin farkına varılmasını ve en azından benden sonra gelecek arkadaşlara faydam olsun istedim. Tabur komutanımız, darbe günü TRT binasındaki baskını yöneten Albay Tanju Poshor'a 20 sayfalık dilekçeyi verdim. Benimle sert bir konuşma yaptı, yazıyı geri çekmemi söyledi. Yazının duracağını, yetkili mercilerin okuması gerektiğini bu konuda hassas olduğumu söyledim.

Okulda yaşadığım baskılarla ilgili Genelkurmay Başkanlığı'na dilekçe yazdıktan sonra okul yönetimine de ayrılma dilekçesini sundum. Bu yüzden FETÖ'cü subaylar tarafından tehdit aldım, 'yazıyı geri çekmezsen ayrılamazsın' dediler. Dilekçe 1 ay boyunca FETÖ'cü subayların elinde tutuldu gönderilmedi, geri çekmek zorunda kaldım ve okuldan ayrıldım."

- "Devre yüzüğümü 6 yıldır çıkarmıyorum"

Ailesinden uzakta çocukluk döneminde vatanını korumak sevdasıyla gittiği okulda ayrımcılıklar yüzünden yaşadığı yıkımın etkilerini hala yaşadığını vurgulayan Ünal, uzun süre psikolojik tedavi gördüğünü belirtti.

Gördüğü baskılara rağmen askeri öğrenciliğin getirdiği vatanseverlik duygularının hala üst seviyede olduğuna dikkati çeken Ünal, çocukluk hayali olan askerlikten kendisine tek hatıra kalan devre yüzüğünü 6 yıldır parmağından çıkarmadığını ifade etti.

Ünal, "Askeri lise ve harp okulunda devre yüzüğü takmamız yasaktı. Okuldan ayrıldıktan sonra özel durumlar hariç hiç parmağımdan çıkarmadım. Maneviyatın içimizde olduğundan kimse şüphe duymasın. Yarın bir gün devlete hizmet konusunda bir şey yapılacaksa bize bir görev düşüyorsa, sadece ifade vermek değil, her şeyi yapmaya hazırız. Devlet kademesinde görev alıp en iyi şekilde devletimizi temsil edecek zeki, başarılı, iyi durumda insanların halen barındığını söyleyebilirim." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber