Babacan, Halkbank'ın özelleştirme takvimini açıkladı
Devlet Bakanı ve Baş Müzakereci Ali Babacan, Halk Bankası'nın özelleştirilmesini, seçimlerden önce yaz aylarında bitirmiş olmayı hedeflediklerini söyledi.
Standard & Poor's tarafından düzenlenen ''Türkiye'de Kredi Riski Yönetimi'' konulu seminerinde konuşan Bakan Babacan, insanların özelleştirmeye çok önem verdiklerini vurgularken, ''2005-2006 yılında tamamladığımız özelleştirmeler, aslında Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kaydedilen özelleştirmelerin kaç katını oluşturuyor ki bu da güçlü bir siyasi irade ile gerçekleştirildi'' dedi.
Bakan Babacan, ''Hükümet olarak ilk kamu bankası Halk Bankası'nın özelleştirilmesi sürecinde yoğunlaşmış olacağız. Halihazırda bir devletin kontrol ettiği, sahip olduğu değil ama kontrol ettiği bir halka arz olmuştu. Ancak halka arz, tam bir özelleştirme gibi olmuyor. Daha çok hissedara sahip olmak oluyor. Halka Bankası için ilk kez, gerçek anlamda özelleştirmeyi hükümet gerçekleştirmiş olacak Halk Bankası'nın özelleştirmesiyle ilgili Meclis'ten bir yasal düzenleme geçirildi. Kısa sürede duyurular yapmayı planlıyoruz, Halk Bankası özelleştirmesini ve diğer transfer edilen hisseleri, bu yılın yaz aylarında tamamlamış olmayı hedefliyoruz. Öyle gözüküyor ki seçimlerden önce süreç tamamlanmış olacak" dedi.
Halk Bankası özelleştirmesini en kısa sürede tamamlamayı hedeflediklerini belirten Babacan, bankayı blok şekilde satmayı planladıklarını ve bunun stratejik bir karar olduğunu söyledi.
IMF'ye verilen son niyet mektubunda hükümet 2007 yılı Mayıs ayına kadar Halk Bankası'nı özelleştirmesini tamamlamayı taahhüt etmişti.
Bu özelleştirmeye hareketine karşı bazı dirençler olduğunu görmeye başladıklarını dile getiren Bakan Babacan, insanların bazı şeyleri çok kolay unutabileceğini söyledi.
Milyarlarca dolara ulaşan kamu borcunun bu kamu bankalarının kaydettiği zararlardan oluştuğuna işaret eden Babacan, ''Sadece bu bankalar son 4 yıldır karlı diye, yani yüksek karlar elde ediyor diye, bunlar bu şekilde sonuna kadar gidecek diye düşünemeyiz. Uzun vadede bu bankalar kolay şekilde siyasi amaçlarla kullanılabilir. Çok kolay bir şekilde bu bankalar zarar kaydetmeye başlayabilir. Siyasi amaçlı kredi kullanma çok kolay şekilde yine başlayabilir. Bugün hükümetimizin bu konuda dikkatli oluyor olması, 10 yıl sonra, 20 yıl sonra bunun tersinin olmayacağı anlamına gelmiyor" dedi.
Özel sektör öncülüğünde bir ekonomik büyümenin olumlu sonuç verebileceğini, hükümetin artık hiç bir şekilde ekonomik büyümenin kaynağı olmayacağını ifade eden Ali Babacan şu anda kamu sektörünün telekomünikasyon ve petrol rafineri sektörü de dahil olmak üzere, pek çok sektörden uzaklaşmış olduğunu, bu alanların tamamen özel sektör tarafından idare edilen sektörler haline geldiğini kaydetti.