'Bilgiyi sorgulayan nesil geliyor'
Türkiye'de iki yıldır uygulanan yeni eğitim müfredatının, ilköğretim öğrencilerinin daha yaratıcı ve kendisini ifade edebilen bireyler olarak yetiştirilmesini sağladığı bildirildi.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kutlu, yaptığı açıklamada, tüm dünyada uygulanan ''yapılandırmacı öğrenme kuramı'' temel alınarak oluşturulan yeni ilköğretim müfredatının, sosyal yanı ve iletişim becerisi gelişmiş, böylece daha üretici bir nesil ve toplum oluşturmayı hedeflediğini söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Kutlu, yeni müfredatın hedeflediği öğrenci davranışlarının, yaratıcılık, sorumluluk eğitimi, ekiple çalışma bilinci, özdenetim, eleştirel düşünme ve bilimsel araştırma sürecini kullanabilme becerileri olduğunu kaydetti.
Öğrenmenin olması için, bilginin öğrenci tarafından alınması gerektiğini, bilginin öğretmen tarafından verilmesinin ''öğrenme'' değil, ancak ''ezbercilik'' olacağını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Kutlu, şöyle dedi:
''Her öğrenci kendine özgündür ve öğrenmeyi farklı biçimde yapar. Yeni sistemde bilgi hazır bir şekilde öğrenciye verilmiyor. Öğrenci bilgisini, kendisinin anlayacağı şekilde alıp yapılandırıyor. Böylece büyük sorun olan ezber, giderilmiş oluyor.''
Pasif bir alıcı olunmasının, bilgilerin kısa sürede unutulmasına da neden olduğuna dikkati çeken Yrd. Doç. Dr. Kutlu, ''Yeni müfredatta daha çok çaba gösteren öğrenci, daha çok öğreniyor. Böylece öğrenci aktif oluyor. Öğrencinin bilgiyi, yaparak, yaşayarak öğrenmesi, onun bilgiyi kalıcı olarak öğrenmesini sağlıyor'' diye konuştu.
Yeni müfredattaki ''uygulamaya yönelik'', anketler, röportajlar, öğrencilerin bir araya gelip yaptığı dramalar ve el işi faaliyetlerinin öğrenmenin kalitesini artırdığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Kutlu, böylece öğrencinin öğrendiğini özümsediğini ve yeni bir durumla karşılaştığında kullanabildiğini belirtti.
-İLGİNÇ ÖDEV VE FAALİYETLER-
AA muhabirinin görüştüğü Adana'daki Gazi İlköğretim Okulu öğretmenleri ise yeni müfredattaki uygulamalarda öğrencilerin gösterdiği yaratıcılık ve becerilerin kendilerine de şaşırttığını söyledi.
Matematik dersinde geometrik şekiller konusunu incelerken, öğrencilere etraflarında gördükleri şekilleri karton malzemeler kullanarak yapmalarını istediğini belirten sınıf öğretmeni Zeki Adıgüzel, şöyle devam etti:
''Kimileri sigara kartonlarıyla maket evler ve mobilyalar yaptı. Bir tanesi, biten kağıt havluların silindir karton kısımların birleştirip ağaç yaptı. Bunun gibi bizim dahi aklımıza gelmeyecek pek çok malzemeyi kullanarak, değişik ürünler yaptılar. Bu çalışma sırasında hem el becerileri gelişti, hem de geometrik şekilleri öğrendiler.''
Sınıf Öğretmeni Sezai Yeşiltepe ise Türkçe dersinde öğrencilerden bir öykünün sonunu tamamlamalarını istediğini belirterek, şunları söyledi:
''Derste yaklaşık 40 öğrenci, okuduğu kısa öykünün sonunu kendisine göre yazdı. Daha sonra yazılanları, öykünün yazarı olan arkadaşıma gönderdim. Yaratıcılıklarına şaşırarak, gönderdiğim öykü sonlarını öğrencilerin yazmış olduğuna inanamadı. Hatta ailelerinin yazmış olduğunu düşündü. Uygulamanın ders sırasında gerçekleştirildiğini söylediğimde daha da şaşırdı.''
Yeşiltepe, fen bilgisi dersinde ''termometre'' konusunu işlerken, öğrencilerin termometre yapmasını istediğini ve birbirinden değişik tasarımlar gerçekleştirdiklerini ifade ederek, bir öğrencinin pet şişe ve pipetler kullanarak termometre yapmayı başarmasının kendisini de şaşırttığını belirtti.
Matematik dersinde ''metre konusu'' işlenirken de öğrencilerin metrenin kullanıldığı meslekleri yapan kişilerle röportajlar yapıp, ''Metre olmasıydı ne olurdu'' gibi sorular sorduklarını söyleyen Yeşiltepe, ''Benzeri, anketler, bir araya gelip bir durumun canlandırıldığı dramalar gibi faaliyetler, öğrencilerin bilgileri yaşayıp, sorgulayarak öğrenmesini sağlıyor'' dedi.