137 kamu emekçisi tutuklandı, 8'i de sürgün edildi

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 07 Şubat 2007 11:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

KESK tarafından hazırlanan raporda, Türkiye'nin sendikal haklar ve örgütlenme konusunda oldukça geri bir noktada bulunduğu ifade edilerek, geçen yıl 8 kamu emekçisinin sürgün edildiği, 246 kamu emekçisi hakkında disiplin soruşturması açıldığı, 137 kamu emekçisinin tutuklandığı savunuldu.

KESK, dünyanın en büyük emek örgütü durumundaki Uluslararası Sendikalar Konfederasyonunun (ITUC) Sendikal Hak İhlalleri Raporu'nda yer almak üzere ?Türkiye'de Sendikal Hak ve Özgürlükler Sorunu? isimli bir rapor hazırladı.

Raporda, AB'ye tam üyelik sürecinin başlamasıyla sendikal haklar ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin sosyal politika alanının giderek daha önemli hale geleceğine işaret edildi. Sosyal politika alanındaki uygulamalar dikkate alındığında, Türkiye'nin sendikal haklar ve örgütlenme konusunda oldukça geri bir noktada bulunduğu görüşüne yer verilen raporda, ?Ülkemiz, sosyal politikalar ve sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı konusunda henüz yeterli bir düzeyde değildir. Bu konuda önemli zorluklar ve alınması gereken mesafeler vardır? denildi.

Raporda, Avrupa Komisyonu tarafından 8 Kasım 2006 tarihinde açıklanan İlerleme Raporu'nda da Türkiye'deki sendikal hakların Kopenhag Kriterleri'ne uygun olmadığının, sosyal politika alanında topluluk müktesebatının gereklerini yerine getirmekte yetersiz kaldığının vurgulandığı kaydedildi. Raporda, İlerleme Raporu'nun sendikal ve sosyal haklar ile ilgili en çarpıcı bölümünü, ?Türkiye'nin hala ILO standartlarının çok gerisinde olduğu? saptanmasının oluşturduğu ifade edildi.

?KISMİ DÜZENLEMELER UYGULAMA ALANI BULMADI?

Sendikal hakların ve özgürlüklerin kullanımına yönelik getirilen kısıtlama ve yasakların devam ettiği dile getirilen raporda, şu görüşlere yer verildi: ?1980 askeri darbesi ile birlikte örgütsüzleştirilmiş bir toplum modeli öngörülmüş ve sendikalar ciddi saldırılara maruz kalmıştır. Bugüne kadar Türkiye, sendikal haklar konusunda yaşanan sınırlamalara ve yasaklara ilişkin olarak uluslararası platformda ILO tarafından ciddi eleştiriler almıştır. Bununla birlikte, sendikal hakların korunması ve özgürlüklerin sağlanması konusunda AB normları çerçevesinde kısmi düzenlemeler gündeme gelmiş, ancak bu düzenlemeler uygulama alanı bulmamıştır.?

Türkiye'de istihdam yapısının, vasıflı işçi, taşeron işçi ve kamu emekçisi olmak üzere kendi içinde bölündüğüne işaret edilen raporda, enformel sektörün hızla geliştiği ve fason üretimde çalıştırılan taşeron işçi sayısının giderek arttığına dikkat çekildi.

Raporda, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun temel sendikal hak ve özgürlükleri güvence altına almada ciddi eksiklikleri olan, toplu sözleşme ve grev hakkını içermeyen bir yasa olduğu belirtildi. Raporda, söz konusu yasa ve sosyal politika alanındaki düzenlemelerin ILO ve diğer uluslararası örgütler tarafından eleştirildiği anımsatıldı.

KESK'e bağlı sendikalara üye çok sayıda kamu emekçisi ve sendika temsilcisinin sendika üyelikleri nedeniyle görev yerlerinin değiştirildiği ya da cezai yaptırımlara maruz kaldıkları ileri sürülen raporda, şunlar kaydedildi:

?2006 yılında 8 kamu emekçisi sürgün edildi. 246 kamu emekçisi hakkında disiplin soruşturması bulunmakta. Toplu halde yapılan 8 basın açıklamasına müdahale edildi ve fiziksel saldırı yaşandı. Sendikal yetki bir çok kez gasp edildi, bir çok kez toplu sözleşmeyi zayıflatan yasama gerçekleşti. 4 kamu emekçisi para cezasına çarptırıldı. 137 kamu emekçisi tutuklandı. 38 kamu emekçisi hakkında dava açıldı. Bunlardan 2'si hapis istemiyle yargılanıyor. 4 kamu emekçisi hapis cezası aldı. 4 farklı iş yerinde panonun kullanılması engellendi. 3 sendikamız hakkında tüzüklerini değiştirmeleri yönünde yargı yoluyla baskı uygulandı. Bunlardan bir tanesi hakkında sendikayı kapatma talebiyle dava açıldı. 3 iş yeri temsilciliği zor kullanarak boşalttırıldı.?

?500 BİN KİŞİ ÖRGÜTLENME HAKKINDAN MAHRUM?

?4688 sayılı yasa gereğince 500 bin kamu emekçisi örgütlenme hakkından mahrum bırakılmıştır? denilen raporda, silahlı kuvvetler mensuplarının, Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında çalışan sivil memurların, ceza infaz kurumlarında çalışan kamu görevlilerinin aralarında bulunduğu bazı kesimlere sendika kurma ve sendikalara üye olma hakkı verilmediği ifade edildi. 4688 Sayılı Yasanın ve Kamu Personeli Yasa Tasarısı'nın kamu görevlileri için siyaset ve grev yasağı getirdiği belirtilen raporda, bu düzenlemelerin ILO'nun ilgili sözlemesinin ihlali anlamına geldiğine işaret edildi.

İÇ İŞLEYİŞE MÜDAHALE

Raporda, son dönemlerde Eğitim Sen örneğinde olduğu gibi, KESK ve bağlı sendikaların iç işleyişine yönelik ciddi müdahalelerin gündeme geldiği savunuldu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından KESK'e gönderilen mektupta, konfederasyon tüzüğünde yer alan kimi maddelerin, 4688 Sayılı Yasa'ya aykırılık teşkil ettiği ve bu nedenle tüzüğün bir sonraki kongreye kadar değiştirilmesi gerektiğinin belirtildiği hatırlatılan raporda, ayrıca KESK'e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Eğitim-Sen, Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM), Kültür-Sanat Sen, Haber-Sen ve Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası'na (BTS) benzer bildirimlerde bulunulduğu dile getirildi.

Raporda, ayrıca Türkiye'de sendikaların birer sosyal taraf olarak kabul edilmediği görüşüne yer verildi. Raporda, ?sosyal diyalog? adı altında hükümetin, sendikaları ve sosyal tarafları birer danışma organı olarak değerlendirdiği, toplu pazarlık yapmaktan kaçındığı, süreç sonunda tek taraflı kararlar verdiği ileri sürüldü.

Üye sendikalardan Tüm Bel-Sen'in 12-13 yıldır yaklaşık 130 belediyede toplu sözleşme yaptığı anımsatılan raporda, ?Ancak hükümet, grev ve toplu sözleşme hakkını kamu emekçileri için tanıyacağını ifade etse de, İçişleri Bakanlığı tarafından yazılan bir yazı ile yapılan bu toplu sözleşmelerin uygulanmaması konusunda belediyelere baskı yapmaktadır. Sözleşmeler sonrasında yapılan ödemeler de geri istenmektedir? ifadesine yer verildi.

Anayasa'da yapılan değişiklikle uluslararası sözleşmelerin iç hukukta bağlayıcı hale geldiği vurgulanan raporda, ?Hükümet uluslararası sözleşmelerin (ILO, Avrupa Sosyal Şartı gibi) gereklerini yerine getirmeli ve sendikal hak ve özgürlüklerin sağlanması için gerekli adımları atmalıdır? denildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber