Almanya'dan 3'lü tehdit

Almanya ve Türkiye arasında tırmanan 'toplantı' gerginliği çifte vatandaşlığı yeniden tartışmaya açtı. Almanya'da İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Günter Krings dahil bazı siyasetçiler, çifte vatandaşlığın sonlandırılmasını istiyor. Krings, çifte vatandaşlığın çok özel durumlarda olabileceğini, ancak bunun yasalarla genel bir düzenleme haline getirilemeyeceğini vurguladı. Hristiyan Sosyal Birlik'in (CSU) Genel Sekreteri Andreas Scheuer de daha önce denenmiş olan "opsiyon modeline" geri dönülmesi gerektiğini savundu.

Sona erdirilen opsiyon modeline göre ise Almanya'da doğan göçmen çocukları 23 yaşına geldiğinde Alman veya ailelerinin geldiği ülkenin vatandaşlığı arasında bir seçim yapmak zorunda bırakılıyordu.

Öte yandan Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, Türk Bakanların Almanya'da siyasi etkinlik düzenlemesine karşı olduğunu açıkladı. "Türkiye'nin Almanya'da seçim kampanyası yapmaya hakkı olmadığını" savunan Alman bakan, bu tip etkinlikler düzenlenmesine "siyaseten şiddetle karşı olduğunu" sözlerine ekledi.

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble de, Türkiye ile ekonomik yardım üzerinde çalışmaya devam etmenin zor olduğunu söyledi. Schauble, "Tırmandırmak istemiyoruz, Alman hükümetinde herkes bu konuda hemfikir, biz sadece Türkiye'nin mantıklı düşünmesini istiyoruz" dedi. Türkiye, AB'ye aday bir ülke olarak her yıl AB bütçesinden değişen miktarlarda fon alıyor. 2014-2020 arasında Türkiye'ye yaklaşık 18 milyar TL kaynak aktarılması planlanıyordu.

Türkiye ile Almanya arasındaki toplantı krizi sonrası İncirlik tartışmasını yeniden başlattı. CSU sözcüsü Florian Hahn, İncirlik Üssü'nde konuşlanan Alman askerlerinin başka bir yere kaydırılması gerektiğini söyledi. Sol Parti Federal Grup Başkanı Sahra Wagenknecht "Türkiye'ye silah satışının durdurma zamanı gelmiştir" ifadelerini kullandı. AP ordudan sorumlu Komiseri Hans-Peter Bartels ise, İncirlik Üssü'nün alternatifsiz olmadığına dikkat çekti. Bartels, DEAŞ ile mücadelenin Amman ya da Girit'teki üsten de yapılabileceğini söyledi.