Bakan Soylu: Ey batıdaki aklı evvellere sesleniyorum...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ey batıdaki aklı evvellere sesleniyorum. Batıda Türkiye'yi zayıflatmak için plan yapanlara söylüyorum. Biz bu ülkeyi evet, her santimetrekaresini kanla beraber aldık, özgürlüğümüzle ve hürriyetimizle beraber aldık. Siz öyle dedikçe biz terör örgütüne bugün diz çöktürüyoruz, farkında değil misiniz?" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Nisan 2017 13:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bakan Soylu: Ey batıdaki aklı evvellere sesleniyorum...

Çeşitli programlara katılmak üzere kente gelen Soylu, Akçaabat ilçesinde vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın selamını iletti.

Soylu, on yıllardan beri Türkiye'nin yaşadığı sıkıntılı süreçlere değinerek, şöyle devam etti:

"Tarihi bir kararın arifesindeyiz. Hep birlikte bir karar vereceğiz. Biz 21. asrın başından itibaren güçlü bir liderlikle ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte 3 bin dolardan 11 bin dolara geldik. Bunu millet demokrasiyle sağladı, reyle sağladı, oyla sağladı ve bunu millet kendi iradesiyle ve kendi kuvvetiyle sağladı. Bu milleti kampanya süresince de görüyorsunuz, hep küçümsemeye çalışıyorlar, hep hakir görmeye çalışıyorlar ve yıllardan beri bu milletin, iktidar olabilirsiniz ama muktedir olamazsınız diye bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyorlar."

Vatandaşlara "Tam 15 yıldır, Tayyip Erdoğan sizi yanlış bir yola sevk etti mi?" sorusunu yönelten Soylu, "15 yıldır Tayyip Erdoğan bu milletimize yanlış bir şey önermedi. Çünkü Tayyip Erdoğan'ın önerdiği bu milletin kendi iradesi, ortaya koyduğu talepleri, iddiaları ve idealleriydi. AK Parti'nin de önerdiği oydu. Başka bir şey değil." ifadesini kullandı.

Soylu, milletle birlikte istişare ederek, hemhal olarak bunu yarına taşımak için milletin iradesi ve onayıyla beraber bir gayreti ortaya koymaya çalıştıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:

"On yıllardan beri bizi darbelerle terbiye edenler, on yıllardan beri bizi 1960 darbesiyle 1971 muhtırasıyla 1980 darbesiyle terbiye edenler, bize kendi istedikleri gibi anayasa yaptılar. Burada size sormak istiyorum, 1960 darbesini sadece Türkiye'nin içinden mi gerçekleştirdiler? Hayır. Aynen 15 Temmuz'u nasıl dışarıdan destekçileriyle gerçekleştirmişler ise 1960'ı da öyle yaptılar. 1971'i başka türlü mü yaptılar, dışarıdan destekçileriyle beraber yaptılar. 1980 darbesini dışarıdan destekçileriyle beraber gerçekleştirdiler. Peki bunlardan sonra yazdıkları, yaptıkları anayasayı onların bilgisi olmadan yazabilme kabiliyetlerine sahipler mi? Adım atamazlar, adım. Adım attırmazlar."

Soylu, geçmişten örnekler verdiği konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün Türkiye anayasa değişikliği için her şeyi konuşuyor. İktidar bir şey söylüyor, muhalefet bir şey söylüyor, barolar bir şey söylüyor, sivil toplum örgütleri bir şey söylüyor, ama yettiremiyorlar ve millete kendi yalanlarını, evet kendi 10 yıllardır bu ülkenin üzerine baskı olarak koydukları hükümet sistemlerini, siz iktidar olursunuz ama muktedir olan biziz, yargı ile muktedir oluruz, medya ile muktedir oluruz, sermaye ile muktedir oluruz, faizle muktedir oluruz, IMF ile muktedir oluruz, liderlerinize, sevdiklerinize, seçtiklerinize hakaret ederek, iftira ederek, onların aileleri ile ilgili kötü sözler söyleyerek, onları insan içine çıkılmaz hale getirerek muktedir oluruz diyerek, ifade etmek istiyorum ki yıllardan beri bunu sağlamaya çalışıyorlar ama güçleri yetmedi."

- "Türkiye'ye diz çökertemediler"

Türkiye'nin bugüne kadar yaşadığı olaylara değinen Soylu, "Türkiye'ye diz çökertemediler, Recep Tayyip Erdoğan'ı tasfiye edemediler. Hatırlayın o günleri, 50 yıl önceden bahsetmiyorum, 3-4 yıl önceden bahsediyorum. Neler yaptılar, yalanlar, uydurmalar, iftiralar, hakaretler hep bu sistemin içerisinde yaptılar ama el nihayetinde yine diz çökertemediler." değerlendirmesinde bulundu.

Soylu, referandum ile ilgili açıklamada bulunarak, "Referandum evet bir daha başımıza 15 Temmuz gelmesin istiyoruz diye, bir daha her seçimden sonra 'Bu ülkede acaba hükümet kurulacak mı, kurulmayacak mı, kim kuracak, kurarsa ne kadar gidecek, acaba millet meclisinde gerekli çoğunluk alınacak mı, alınmayacak mı?', bunun tedirginliğinde artık geleceğe adım atmak istiyor değiliz, seçim bitsin, hükümet işin başına gelsin istiyoruz." dedi.

Bunu önerirken, bunu gerçekleştirirken sadece içeride uğraşmadıklarını dile getiren Soylu, şunları kaydetti:

"Almanya ile uğraşıyoruz, Hollanda ile uğraşıyoruz, İsviçre ile uğraşıyoruz, el altından batıda ne kadar ülke varsa dünyanın en pahalı arazisi olan bu araziyi bizim elimizden almak, bizi yönetiyormuş gibi göstermek, kendileri istedikleri gibi yönetmek ve idare etmek, bazen faizle tepemize binmek, bazen yargı ile tepemize binmek, bazen uluslararası alanda yaptıkları baskılarla tepemize binmek için çaba sarf ediyorlar. Dertleri ne biliyor musunuz? Güya bize vize serbestisi verecek Avrupa, güya. Biz elimizden gelen her şeyi yaptık. Bütün sorumluluklarımızı biz yerine getirdik. En son bize dayattıkları ne oldu biliyor musunuz? Terör yasasını değiştireceksiniz. Türkçesi ne demek biliyor musunuz? PKK'yı serbest bırakacaksınız. Ey batıdaki aklı evvellere sesleniyorum. Batıda Türkiye'yi zayıflatmak için plan yapanlara söylüyorum. Biz bu ülkeyi evet, her santimetrekaresini kanla beraber aldık, özgürlüğümüzle ve hürriyetimizle beraber aldık. Siz öyle dedikçe biz terör örgütüne bugün diz çöktürüyoruz, farkında değil misiniz?"

Soylu, batıya, Almanya'ya, Hollanda'ya, İsviçre'ye seslenerek, "Kimin aklı varsa ya Türk milletine tabi olacaksınız, ona saygı duyacaksınız ya da bir şey söyleyeyim o söylediklerinizin hiçbiri burada geçerli olmayacak bilesiniz." ifadesini kullandı.

- Kılıçdaroğlu'na eleştiri

Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştirerek, şunları söyledi:

"Dün ben Kızıltepe'deydim. Trabzon'un da bir misafiri vardı. Trabzon misafirine kötü davranmaz. Kılıçdaroğlu dün Trabzon'daydı. Neymiş, muhtarlıklar kalkacakmış, neymiş, lokantalar kapatılacakmış... Ya hiçbir ciddi adamın ağzına böyle bir laf yakışıyor mu yani? Muhtarlıklar kapatılacak, lokantalar kapatılacak, yok cumhurbaşkanı şöyle edecek, böyle edecek... Sen 15 yıldır, sen ve senin partin sen seçildikten sonra bu ülkede yalanla dolanla uğraştın, iftira ile uğraştın, Tayyip Erdoğan da milletle, bu ülkeyi büyütmekle uğraştı, zenginleştirmekle uğraştı. Bizim Kızıltepe mitinginin yarısını kes, Trabzon'da adamın topladığı kalabalığa denk geliyor."

Türkiye'de bir zihniyet olduğunu, bunun hiçbir gün bitmediğini belirten Soylu, şöyle devam etti:

"Bugün de Trabzon gazetelerinden bir tanelerinde ne diyor biliyor musunuz? Kılıçdaroğlu'nun kalabalığında evet 4-5 bin kişi vardı, azdı, Tayyip Erdoğan'ınkinde 70-80 bin kişi vardı ama Tayyip Erdoğan'ın kalabalığında, adamın zihniyetine bak, bizim burada hemşehrimiz, adamın zihniyetine bak, zihniyeti ney, diyor ki Tayyip Erdoğan'ın kalabalığındaki insanlar kötü giyimliydi, Kılıçdaroğlu'nun kalabalığındaki insanlar iyi giyimliydi. Tövbe estağfurullah. Ayıp ya bak ayıp. On yıllardır bu alışkanlıklarından vazgeçmediler, ayıp. Çok ayıp, kınıyorum. Bunu o beğenmedikleri millet eğer olmasaydı hepsi o FETÖ'nün esiri olacaktı. Hepsi FETÖ'nün esiri olacaktı, beğenmedikleri bu millet olmasaydı."

- "Türkiye dolu dizgin yolculuğuna devam etmektedir"

Soylu, "Size bir şey sormak istiyorum." ifadesini kullanarak, şöyle konuştu:

"Dün Kızıltepe'de de sordum, dedim ki 'Size Tayyip Erdoğan mı yakın, Kandil'deki terörist başları itler mi yakın?' Onların dedim, hangi ahlakı, hangi vicdanı, hangi anlayışı, hangi kıblesi, hangi insanlığı, hangi dünyaya bakışı, hangi geleneği, göreneği sizlerle örtüşüyor ya. Dediler ki 'Tayyip Erdoğan bize yakın.' Dedim ki 'Kılıçdaroğlu mu size yakın, Tayyip Erdoğan mı?' Dediler ki 'Tayyip Erdoğan bize yakın.' Dedim ki 'Almanya, Hollanda, İsviçre mi size yakın, Tayyip Erdoğan mı size yakın.' Dediler ki 'Tayyip Erdoğan yakın.' Şimdi şunu söylemek istiyorum. Türkiye'de gerçekler ortadadır. Bilmenizi isterim ki bu gerçekler üstünden Türkiye 21. asrın başından itibaren, 2000'li yılların başından itibaren, Türkiye dolu dizgin yolculuğuna devam etmektedir."

Türkiye'nin konumu ve önemine işaret eden Soylu, 300 yıldır il kez batıyı böyle yakaladıklarını anlattı.

Soylu, 300 yıldır bu günü beklediklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Güçlü bir liderimiz var. Güçlü bir liderliğimiz var. Onlar da bunu görüyorlar ve diyorlar ki Türkiye'yi bu halinde yükseltmeye çalışırsak, bir daha Türkiye'nin önüne engel olamayacağız. Onlara buradan sesleniyorum. Ey zavallılar biz kimin tahtında oturduğumuzu biliyoruz, biz hangi coğrafyada yaşadığımızı biliyoruz, biz nasıl bir emanetle beraber yarına adım attığımızı biliyoruz. Biz Ertuğrul Gazi'nin tahtında oturuyoruz, biz Osman Gazi'nin tahtında oturuyoruz, biz Orhan Gazi'nin tahtında oturuyoruz, biz nerede oturduğumuzu biliyoruz. Bizim bugün 780 bin kilometrekaremiz var ama bizim gönül coğrafyamızın 22 milyon kilometrekare olduğunu ve o gönül coğrafyasından bir gün dahi uzaklaşmadığımızı biliyoruz. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar."

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bugün terörün en yüksek mücadele zemininin olduğu bir dönemde Kandil'in ne dediği açıktır. Daha bu sabah uçakta gelirken onların ne söylediğini istihbarat raporlarından okudum. Diyorlar ki eğer buradan 'evet' çıkarsa, Murat Karayılan'ın direkt sözü (Bizi perişan edecek bunlar. Onun için varınız, yoğunuz, gücünüz her şey için 'hayır' deyin)" ifadesini kullandı.

Çeşitli programlara katılmak üzere Trabzon'a gelen Soylu, Akçaabat ilçesinde vatandaşlara hitap etti.

Soylu, terör örgütleriyle mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini belirterek, "Başımıza PKK'yı, DEAŞ'ı, FETÖ'yü, 15 Temmuz'u musallat edecekler. Burada Akçaabat'ta, bütün Trabzon'a ve Türkiye'ye, bütün dünyada Türkiye'nin ayakta durmasını isteyenlere sesleniyorum. İster FETÖ, ister PKK, ister DEAŞ, ister Hollanda gelsin isterse Cumhurbaşkanımızın kafasına silah dayayan fotoğrafı kendi ülkesine astıran İsviçre gelsin... Kim gelirse gelsin, topyekun gelsinler bize Akçaabat ve Türkiye yeter. Allah bizi size mahcup etmesin. Biz elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz." dedi.

Soylu, siyasette eleştirinin olabileceğini ancak küçümsemek ve hakir görmenin olamayacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Eksikten münezzeh Cenab-ı Allah'tır. Hepimizin eksiği var, biz insanız ama bir ülkenin beka meselesi olunca herkesin bir adım geriye çekilip 'Burada ne oluyor' diye bir düşünmesi lazım. CHP'li kardeşlerimize bunları teker teker anlatmanızı isterim. Biz şu anda terörün belini kırmak üzereyiz. Büyük bir mücadele veriyoruz. Bugün şu anda 40'ın üzerinde operasyon yapıyoruz. Ben her sabah ne kadar operasyon yapılıyor, nerede yapılıyor okuyarak arkadaşlarla müşahede ederek buraya geliyorum. Bizim evlatlarımız şu anda Türkiye'nin her noktasında, bu söylediğim sadece dağda ve kırsalda. Şehirlerde operasyonlar yapıyoruz ve bunları devam ettiriyoruz. Son 6 ayda bin tane terörist etkisiz hale geldi bu ülkede. 'Dağların hakimiyiz' diyenler bugün dağların fareleri olarak kaçıyorlar."

Vatandaşlara 7 Haziran'ı hatırlayıp hatırlamadıklarını soran Soylu, "Ne dediler 7 Haziran'da? 'Enayiler yapın bakalım 3. boğaz köprüsünü faizlerle elinizden almasını biliriz, yapın bakalım bu ülkede o havalimanlarını biz ellerinizden nasıl almasını biliriz.' Çünkü yıllarca bütçeden 100 liranın 70 lirasını faiz olarak aldılar bizden. Ne doktora ne fabrikalara ne insanlara ve üniversitelerimize yatırım yapabildik. İstedikleri gibi oynadılar bizle." dedi.

- "Şimdi dört tane duvar, istediğini yasla"

Soylu, 7 Haziran'dan sonra Güneydoğu'da yaşanan gelişmelere de değindiği konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hani milleti korkutarak musluklardan kan akıtarak oy isteyenler vardı ya şimdi göremiyoruz onları. Gidiyoruz Güneydoğu'ya, dün de oradaydım. Onların sözde özerklik ilan edeceği bölgelere gidiyoruz. Varto, Nusaybin, Cizre, her tarafa gidiyoruz. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız gidiyor. On binlerce insan Başbakanımızla, on binlerce insan Hakkari Yüksekova mitingindeydi. Ne oldu peki? Öyle bir havaya girdiler ki hatırlıyorsunuz bir tanesi ne dedi? Sırtını nereye yaslamıştı? PKK'ya, YPG'ye ve PYD'ye. Şimdi dört tane duvar, istediğini yasla. Seç birisine yasla. Bu memleketin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine, insanlığına ve bu coğrafyada oluşturduğumuz iklime siz kurşun sıkacaksınız, biz sessiz kalacağız. Hem de başkalarından aldığınız."

Batının 'cicili ve süslü' laflarına itibar edilmemesi gerektiğini söyleyen Soylu, şunları kaydetti:

"Ben kardeşinizim ve İçişleri Bakanlığı yapıyorum. Yaklaşık bine yakın sığınağı son 6 ayda tarumar ettik. Silahların nereden geldiğini görüyoruz. Yepyeni silahlar getiriyorlar. O bize cicili bicili sözleri, insan haklarından bahseden Batılılar el altından PKK ve PYD'ye silahlar vererek Türkiye'yi diz çökertmeye çalışıyorlar. Başaramayacaksınız. Bugün terörün en yüksek mücadele zemininin olduğu bir dönemde Kandil'in ne dediği açıktır. Daha bu sabah uçakta gelirken onların ne söylediğini istihbarat raporlarından okudum. Diyorlar ki eğer buradan 'evet' çıkarsa, Murat Karayılan'ın direkt sözü (Bizi perişan edecek bunlar. Onun için varınız, yoğunuz, gücünüz her şey için 'hayır' diyin)"

Kılıçdaroğlu'na seslenen Soylu, "Peki ya Kılıçdaroğlu senin derdin ne? Ben bu derdini bir anlayayım. Terörden arınmış, terör tasfiye edilmiş bir Türkiye istemiyor musun? Gittin geçen gün Diyarbakır'a. Uçaktan indi, bir otelin lobisine gitti. Yüz kişi kendiyle beraber, yüz kişi de orada 200 kişiyle beraber Diyarbakır'da bir otelin alt katında bir toplantı yaptı. Oradan da uçağa bindi geldi. Desinler ki gitti, e gider... Hala korkunu üzerinden atamamış, özgüvenini kazanamamışsın. Hala Türkiye'nin 780 bin kilometrekaresinde siyaset yapabilme ve kendini anlatabilme kabiliyeti ortaya koyamamışsın. Geliyorsun her yerde insanımıza yanlış yalan şeyler söyleyerek bu ülkeyi kandırmaya çalışıyorsun." diye konuştu.

Bakan Soylu, 18 yaşında milletvekilli olma konusunun tartışıldığını anımsatarak, "'18 yaşında milletvekili olur mu?' diyorlar. Avrupa'nın yüzde 73'ü, dünyanın yüzde 63'ünde oluyor da bizde niye olmuyor? Avrupa yaşlanıyor, yakında emekli maaşlarını alamama tehlikesi var, onun için emekli yaşını 70'e çıkardılar. Ödeyemeyecekler çünkü Almanya'da. Yaş büyüdükçe hastalıklar arttığı için masraflar da artıyor ve ödeyemeyecekler. Daha çok yaşadıkça her yaşta kendine ait başka sıkıntılar çıkıyor. Biz genç nüfusuz, bizde böyle bir şey hiç olmayacak." ifadesini kullandı.

- "15 yıl sonra bu Avrupa'ya fesini ters giydirmezse ben de başka bir şey bilmiyorum"

Türkiye'nin 2070'den sonra daha genç olacağına dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti:

"Hani Tayyip Erdoğan hep diyor ya '3 çocuk yapın' diye. Niye diyor bunu? Önümüzdeki dönemlerde hani nasıl füzen varsa üstünlüğün var ya, önümüzdeki dönemlerde en büyük üstünlük genç nüfus olacak. Onun için Avrupa çıldırıyor. İki şey yapmaları lazım ya göçmen almaları lazım veyahut da 25 yaşında hayata atılıyorsa gençler bunu 18 yaşına almaları lazım. Onun için gençlerine dediler ki 'Gelin bu ülkeyi beraber yönetelim. Sizden adam alalım, temsilci yapalım, onlarla beraber bunu sağlayalım.' Bu, tuttu orada. Şimdi onlar onu yapacak, biz yapmayacağız. Şimdi Tayyip Erdoğan geldi de anaokulunda okuyan çocuklarımız yüzde 60'ın üzerine çıktı. Sen şimdi o bicirikler var ya 15 yıl sonra bu Avrupa'ya fesini ters giydirmezse ben de başka bir şey bilmiyorum."

Verdikleri destekten dolayı vatandaşlara teşekkür eden Soylu, "16 Nisan akşamı Kılıçdaroğlu'nun yüzünü bir görmek isterim. Acaba bu sefer istifa edecek mi? Merak etmeyin, 16 Nisan akşamı Kılıçdaroğlu'nun peşine tenekeyi takacaklar 'yallah' diye gönderecekler. İki işi bir arada yapacağız. Türkiye'yi geleceğe taşıyan bir karar alacağız." dedi.

Vatandaşların "Tuncay Özkan" şeklinde seslenmesi üzerine Soylu, "O da çok büyük bir ayıp. Onun gereğini arkadaşlarımız hemen yerine getirdiler, idari ve adli başlattılar. Hiç o işi yarıda bırakmayız öyle bir şey yok. Hem de polisimize." ifadesini kullandı.

Soylu, fındık üreticisi konusunda Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ile birlikte bir mücadele yaptıklarını da belirterek, "Hiçbir fındık üreticimizi mağdur etmedik bugüne kadar. Gereğince desteğini yapar işin içinden çıkarız. Türkiye öyle 2 bin, 3 bin dolarlık ülke değil kimsenin de tezgahına gelmeyiz. Bu kadar basit. Bu milleti kimsenin tezgahına getirmeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber