2003/42 sayılı Genelge Çerçevesinde Sayın Prof. Dr. Ömer Dinçer'e Açık Mektup

Memurlar.NET olarak kamu çalışanlarından gelen şikayet, öneri ve problemleri sitemizde mümkün olduğu kadarıyla işlemekteyiz. Bu çerçevede, soruna muhatap memur tarafından kaleme alınan ve sitemiz genel yayın politikasına uygun hemen hemen tüm görüş ve öneriler sitemizin "Sizden Gelenler" ile "Makale ve Görüşler" bölümlerinde yayımlanmıştır. Bugün ise geçen aylarda sitemizde ele aldığımız ve hala çözümlenmeyen 2003/42 sayılı Başbakanlık Genelgesi hakkında bir site ziyaretçimizin gönderdiği ve ülkemizde atamaların nasıl yapıldığını gösteren güzel bir yazıyı yayımlıyoruz. Naklen atama, açıktan atama ve unvan değişikliği atamalarının şu an nasıl yapıldığını açıkça gösteren bu yazıyı görmek için tıklayın.

Haber Giriş : 15 Mayıs 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sayın Prof. Dr. Ömer Dinçer'e Açık Mektup

(Kamu reformunu açıkça destekleyen ve ülkemizin geleceği için önemseyen biri olarak; kişiliği, düşünceleri ve sorgulamasıyla farklı bir bürokrat tipi çizen şahsınıza saygılarımla)

Ben bir üniversite'de çalışan kamu görevlisiyim. Başbakanlığın 42 sayılı Genelgesi nedeniyle atanamadığım göreve mahkeme kararıyla atanmış bulunmaktayım. Bu genelge birkaç arkadaşla birlikte göreve atanmamızı 8 ay gibi bir süre geciktirmiş, maddi ve manevi bir sürü zarara yol açmıştır. Konu bu değil ama, inanın rücu edileceğini bilsem sorumluları (başbakanlık bürokratları) hakkında tazminat davası açarım. Asıl derdim tüm kamu kurumlarını bağlayan, bürokrasi, torpil ve kırtasiyeciliği arttıran bu haksız uygulamanın kaldırılması ve mağduriyetlere yol açmasının önlenmesi.

Başbakanlığın 19.7.2003 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 42 sayılı genelgesi, tüm personel atamalarını ikinci bir talimata kadar durdurmuş, ancak kamu hizmetlerinin aksatılmaması gerekçesiyle, ivedi ve zorunlu hallerde yapılacak atamalar için Başbakanlıktan izin alınacağını bildirilmişti. Genelgenin yayımından bu yana kurum içi unvan değişiklikleri dahil olmak üzere her türlü unvan ve yer değiştirme için kurumlar Bakan imzasıyla Başbakanlıktan izin talebinde bulunmaktadırlar. Kamu Yönetimi Reformunun mimarı şahsınızda, basında, her tv programında, her yerde şikayette bulunduğunu gözlediğimiz bu uygulamayı kaldırmak yerine habire atama izni taleplerine imza atmaktadır. Bu ne perhiz...

Şimdi daha iyi anlaşılması için örnekle açıklayalım. Örneğin, siz Afyon Dinar Belediyesinde daktilograf olarak çalışıyorsunuz. Ama Kayseri Develi Belediyesine geçeceksiniz. Her iki Belediye'de ihtiyaç nedeniyle uygun görüyor bunu. Ama önce İçişleri Bakanlığı'na yazılacak bu. Sonra kallavi bir siyasi torpil bulup İçişleri Bakanını veya etkili yöneticisini aratacaksınız ki onlar da izin için Başbakanlığa yazsın. Sonra daha da büyük bir siyasi-bürokratik torpil bulup Başbakanlık'ta etkin bir bürokrat ya da siyasetçiyi devreye sokacaksınız ki Başbakanlık'tan izin yazınız olumlu çıksın. Başbakanlık'tan izin aldıktan sonra aynı torpil mekanizmasını işlemlerin hızla yapılması ve engellenmemesi için bu defa ters yönde çalıştıracaksınız ki işiniz sağlam olsun. Bu arada, birileri bu işin siyasi ve bürokratik rantını yesin, siz boynunuzu büküp ağzınızı eğmenizle ve cepten harcadığınız tlf, hediye, yol masraflarınızla baş başa kalın.

Yetmedi mi, Kırıkkale Üniversitesinde Bilgisayar İşletmenisiniz, Veri Hazırlama Kadrosuna geçeceksiniz her türlü şartı taşıyorsunuz. Ama olmaz. Genelge var. Önce torpili bulun Rektörü razı edin Başbakanlığa izn almak için yazmaya, sonra yapacağınız şey biraz önce anlattığımız torpil sürecini işletmeye. Eh kısmetse olur. Gören de Müsteşar olacaksınız zanneder.

Bir örnek daha, Adana'da Bayındırlık İl Müdürlüğünde çalışıyorsunuz, memleketiniz Manisa'ya gitmek istiyorsunuz. Sağlık Bakanlığının uygun boş kadrosu var. Ama olmaz öyle hemen. Önce sağlam bir torpille gideceğiniz kurum sizi isteyecek çalıştığınız Kurumdan, çalıştığınız Kurumda iyi bir torpil bulup muvafakat alacaksınız, sonra gideceğiniz kurumda tekrar torpille izin için Başbakanlığa yazdıracaksınız. Sonra daha da büyük bir siyasi-bürokratik torpil bulup Başbakanlık'ta etkin bir bürokrat ya da siyasetçiyi devreye sokacaksınız ki Başbakanlık'tan izin yazınız olumlu çıksın. Başbakanlık'tan izin aldıktan sonra aynı torpil mekanizmasını işlemlerin hızla yapılması ve engellenmemesi için bu defa ters yönde çalıştıracaksınız ki işiniz sağlam olsun.

İşte, mahalli idarelerin güçlendirilmesinden, bürokrasinin azaltılmasından bahsedilen bir ortamda, bu söylemin sahiplerinin tutumu. Ya bu düşünceleri dillendirenler samimi değil, ya işlerine böyle geliyor, ya da onlar da bürokratik kuşatma altında söylediklerine ters işlemler yapıyorlar.

Sayın Ömer Dinçer; kısacası bu genelgenin bir an önce kaldırılması, bu torpil ağının engellenmesi ve çalışanların mağduriyetlerinin önlenmesi gerekmektedir. Artık açıktan atamalar bütçe kanunuyla 40.000 olarak sınırlandırılmış, bu sayı Başbakan oluruyla kurumlara dağıtılmış ve tüm kadrolar için KPSS sonuçlarına göre atama yapılması zorunluluğu mevzuatla getirilmiş bulunmaktadır.

Kısacası, dillendirdiğiniz kamu yönetimi reformu anlayışıyla genelgeyle yapılan bu tür düzenlemeler uyuşmamakta, inandığımız samimiyetinize gölge düşürmektedir. Bu nedenle bunun gereğini yapmak size düşer.

Adımı, görevimi, kurumumu spekülasyona yol açmamak ve kurumumu etkilemek adına gizli tutuyorum. Sorun şahsımın değil herkesin sorunu. Dilerseniz tarafınıza açıklamakta sakınca görmem.

Saygılarımla

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber