Doktor çalışmıyorsa Bakan ne yapsın?
can aksın'ın yazısı
Sağlık Bakanlığı'nın çalışmalarını gerçekten beğeniyorum. Son olarak ?ithal hekim? çalışmasına da katılıyorum.
Siz bakmayın Türk Tabipleri Birliği'nin ?hekim sayısı yetersiz değil, dağılımı bozuk? iddialarına. Sağlık Bakanı Recep Akdağ açıkladı. Avrupa Birliği'ne uyum çerçevesinde, hekim sayısı 100 binden 150 bine çıkarılmalı.Çıkarılmalı ama bizde nedense ?tepki? var. Böyle ?hayırlı? bir sağlık meselesine karşı çıkmayı anlamak mümklün değil. Ben şu sıralar ?ithal doktor tartışması? var sanıyordum. Buna bir de ?nöbet tutma tartışması? eklendi. Sultanbeyli Devlet Hastanesi doktorları, ortak bir yazı göndermişler. Yazıda, Sağlık Bakanlığı müsteşarı Prof. Dr. Necdet Ünüvar'ın bir genelgesi var. Genelgede, ?Bakanlığımızca yapılan incelemelerde, bazı hastanelerde, mevzuat hükümlerine uyulmayarak, baştabip yardımcılarının nöbet hizmetlerine dahil edilmediği, bunun da özellikle tabip ihtiyacı bulunan kurumlarda nöbet hizmetleri bakımından sıkıntı yaşanmasına sebep olduğu görülmüştür. Baştabip Yardımcılarının gerek idari gerek tıbbi (acil, branş nöbetleri) nöbet hizmetlerine dahil edilmesi ve nöbet hizmetlerinin aksatılmadan yürütülmesi hususunda ilgililere emirlerinizi önemle rica ederim? deniliyor. İlgi olarak da; a) 20.02.2004 tarih ve (2004/23) 2847 sayılı Genelge, b) 16.12.2005 tarih ve(2005/180) 23481 Genelge gösteriliyor.
Demek ki, bu ?vahim durum? tâ 2004 yılı başlarından beri devam ediyor. Bana gönderilen genelge kopyasının altında, ?Bu genelgeye rağmen, Sultanbeyli Devlet Hastanesi'nde dokuz kişi, nöbet tutmamaktadır? deniyor. Demek ki, Sultanbeyli Devlet Hastanesi'nde, 9 adet ?baştabip yardımcısı? var ve bu arkadaşlar nöbet möbet tanımıyorlar. Diğer doktorlar nöbet tutup ?sağlık hizmetinde? bulunurken, bu arkadaşlar, Sağlık Bakanlığı müsteşarı Prof. Dr. Necdet Ünüvar'ın genelgesini ?takmayarak? kendi ?özel işlerine? bakıyorlar. Baştabip yardımcısı demek, ?torpilli kişi? demek oluyor. Kişi ?torpilli? olunca da, baştabipler tarafından ?korunuyor, kollanıyor? nöbetlerden ?azade? tutuluyor.
Bu olay sadece, Sultanbeyli Devlet Hastanesi'ne özgü bir olay değil. Şöyle küçük bir araştırma yaptım, ulaşabildiğim hastanelerin hemen hepsinde bu durum var. Bu hastanelerde de baştabip yardımcıları ?nöbet? tutmuyor. Bazı ?istisnaları? vardır belki ama genel olarak durum böyle. Bu arada, doktorların günde en az 120 hastaya baktığını, ayda ortalama 10-11 nöbet tuttuğunu da öğrenmiş oldum.
Hastanelerde nöbetleri genellikle ?baştabip? hazırlarmış. Hastanede çalışanlar ne kadar yeni ise, o kadar çok nöbet tutarmış. Torpilli olmak ?baştabipe yakın olmak? oluyormuş. Kim baştabipe daha yakın ve kim daha ?kıdemli? ise, nöbetlerden o kadar uzak kalırmış. Kıdemsiz bir asistan, üç günde bir nöbet tutarmış. Nöbet hizmetlerinin ancak 80 saati ücretlendiriliyormuş. 80 saatten fazlasına ücret ödenmiyor, sağlık çalışanlarının hakkı gasp ediliyormuş. Günü gecesi belli olmayan, nöbeti eksik kalmayan doktorların, uzmanlıklarının tescil edilmiş olmasına rağmen, aldıkları ücret ?dişin kovuğuna? bile gitmiyormuş. Oysa Avrupa'da durum farklı. Avrupa Mahkemesi'nin verdiği karara göre, Avrupa'da, hekimlerin çalışma saatleri her şey dahil; haftada 48 saat olarak belirlenmiş. Avrupa Birliği'ne üye ülkelerdeki tüm kamu ve özel hastanelerde çalışan hekimlerin haftalık çalışma süresi nöbetler, ev telefon nöbetleri ve fazla mesailer de dahil olmak üzere toplam en çok 48 saat olacak şekilde düzenlenmiş.
Orada nöbet ücretleri de yüksekmiş. Avrupa'da nöbet ücretlerinin yüksek olması nedeniyle, Cuma akşamından Pazartesi sabahına kadar nöbet tutan bir hekim, yaklaşık maaşının yarısı kadar nöbet parası alıyormuş. Onlarda durum böyle, bizde de doktorlarımızın son durumu, yukarıda anlattığım minval üzere.