'FETÖ vb. kuruluşlar yanlıs bir din ve peygamber tasavvurunun neticesidir'

DİB Başkanı Erbaş: Referansını dinden aldıgını iddia ederek toplumda bozgunculuk yapan DEAŞ, Boko Haram, FETÖ gibi yapılar, sevgili Peygamberimizin teblig ettigi ustun ahlak ilkelerinden uzaklasmanın, yanlıs bir din ve peygamber tasavvurunun neticesidir

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 28 Kasım 2017 12:33, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'FETÖ vb. kuruluşlar yanlıs bir din ve peygamber tasavvurunun neticesidir'

- Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Referansını dinden aldıgını iddia ederek toplumda bozgunculuk yapan DEAŞ, Boko Haram, FETÖ gibi yapılar, sevgili Peygamberimizin teblig ettigi ustun ahlak ilkelerinden uzaklasmanın, yanlıs bir din ve peygamber tasavvurunun neticesidir." değerlendirmesini yaptı.

Diyanet dergisinin bu ayki sayısında, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ile Mevlid-i Nebi Haftası dolayısıyla yapılan röportaja yer verildi.

Röportajında, Veladet-i Nebinin, Muslumanlar icin bir tefekkur ve muhasebe iklimi olduğunu kaydeden Erbaş, "Sozler, fiiller, idealler ve sorumluluklar dairesinde butun bir hayatın, rahmet peygamberinin hayatı ve sunneti ekseninde muhasebeye tabi tutulmasıdır. Gonullerdeki peygamber askını, hayata peygamber ahlakı olarak tasımaktır." ifadelerini kullandı.

Erbaş, şöyle devam etti:

"Hazreti Peygamber'in cagrısını arayan insanlıga onun sesini ve sunnetini tasımak icin birinci onceligimiz, gunumuz insanının ve dunyanın ozledigi degerlerin, huzur ve guvenin; bilgi, bilinc, ahlak ve sistem duzeyinde Hazreti Peygamber'in teblig ettigi hakikatler ile mumkun oldugunu idrak etmektir.

Ikincisi, Hazreti Peygamber'i hayatı, gayesi, mucadelesi, dindeki yeri gibi boyutlarıyla cok iyi ve dogru tanımanın gerekliligidir.

Ucuncusu, onun teblig ettigi hakikatleri, ahlakını, ornekligini yani sunnetini bugune tasımak, her mumin icin onemli bir sorumluluktur. Bugun kendi hayatımızdan baslayarak butun insanlıgın huzuru icin calısmak, onun getirdigi sefkat, merhamet ve guzel ahlakı yeryuzunun butun koselerine tasımak, peygambere muhabbetin neticesi ve onu sevmenin en buyuk tezahurudur.

Dorduncusu, Kur'an'ın hakikati sunus bicimini idrak etmek ve Hazreti Peygamber'in, vahyin evrensel mesajlarını insanlıga ogretirken takip ettigi metodu ve ilkeleri kusanmaktır."

- "Rehberliği, günümüz problemlerine ışık tutuyor"

Bilgiyle, suurla Hazreti Peygamber'i anmaya, anlamaya, teblig ettigi mesajları, ahlakını, ahkamını hayata yansıtmaya ve en uygun yontemle caga tasımaya muhtaç olunduğunu kaydeden Erbaş, "Zira onun ornek ahlakı ve rehberligi, gunumuz problemlerinin cozumunde de bizlere ısık tutmaya devam etmektedir." dedi.

Ümmetin hep beraber ciddi ve koklu bir muhasebe ve ozelestiri yapmak zorunda olduğunun altını çizen Erbaş, "Cografyamızın nasıl kuresel aktorlerin guc gosterisi alanı haline geldigi, hangi bosluktan bu teror orgutlerinin ortaya cıktıgı, ihmal ettigimiz degerler, hangi unsur ve argumanların siddeti ve tefrikayı besledigi gibi hususları kapsamlı olarak dusunmek zorundayız." ifadelerini kullandı.

- "İslam tasavvuru konusunda ciddi sıkıntılarımız var"

Dogru ve sahih bilgi zemini kaybedildiğinde, bilgiyi uretmek ve gelistirmek ihmal edildiğinde; saglıklı dusunme, sorunları tespit etme ve cozum uretme imkanının da kaybedildiğine dikkati çeken Erbaş, şunları kaydetti:

"Bugun Muslumanlar nezdinde peygamber sevgisinin azaldıgını soyleyemeyiz. Ancak peygamber algısı ve Islam tasavvuru konusunda cok ciddi sıkıntılarımızın oldugu muhakkaktır. Herkesin yasama ozgurlugunu en mukaddes ve dokunulmaz hak olarak ilan eden Islam'ın muazzez kavramlarının, masum insanların hayatlarına kasteden teror orgutleri tarafından istismar edilmesi, soz konusu orgutlerin din anlayısının ne kadar sorunlu oldugunu ortaya koymaktadır. Referansını dinden aldıgını iddia ederek toplumda bozgunculuk yapan DEAŞ, Boko Haram, FETÖ gibi yapılar, sevgili Peygamberimizin teblig ettigi ustun ahlak ilkelerinden uzaklasmanın, yanlıs bir din ve peygamber tasavvurunun neticesidir."

Hazreti Peygamber'in hayatı ve ahlakı ile Müslümanların davranışları arasında mesafe acıldıkca, yasanan buhranların daha da derinlestiğini belirten Erbaş, "Oyleyse cozum; butun davranıslarımızı, ideallerimizi, gayemizi, din anlayısımızı onun ornek ufkuyla butunlestirmektir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Yeni neslin dünyasına dokunamazsak..."

Hayatın boşluk kabul etmediğine vurgu yapan Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim dokunamadıgımız nesillerin zihin ve gonulleri baskaları tarafından dolduruldugunda, bu durum ne yazık ki birtakım istenmeyen neticeler ortaya koyacaktır. Dahası eger bir inancı, meseleyi ve davayı dogru olarak neslimize tanıtamazsak, o nesli ve degerleri birileri istismar edecek, hatta yakın zamanda yasadıgımız gibi, Allah korusun, vatanına, milletine karsı bir enstruman olarak kullanacaktır. Hal boyle olunca gozumuzun nuru, istikbalimiz ve hayallerimiz ihanet sarmalına kurban gidecektir. Eger yeni neslin hissiyatına ve dunyasına dokunamazsak, yarın baska felaketler yasamamayı garanti edemeyiz."

- "Bu ulkenin butun gencleri bizimdir"

Bir neslin kaderini bir onceki neslin tayin edeceğine dikkati çeken Erbaş, röportajda, "Bu ulkenin butun gencleri bizimdir. Kıyafeti, dusuncesi, hayat tarzı ne olursa olsun, tek bir gencimizi dahi ihmal edemeyiz. Butun genclerimiz bizim icin aynı derecede degerli ve onemlidir. Calısma ve planlarımızı butun bir nesli kusatacak sekilde genisletmek durumundayız." ifadelerine yer verdi.

Erbaş, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Dolayısıyla haz ve hız cagı sarmalında kusatılan genclerimizi, kendi medeniyet degerleriyle, inancıyla ve mevlidini idrak ettigimiz Hazreti Peygamber ile tanıstırmak bizim sorumlulugumuzdur. Biz, Islam'ın aydınlık mesajını ve peygamberimizin ornek ahlakını genclere guzel sekilde tasıyabilirsek, onların bu inancı ve degerleri daha cok sahiplenecekleri muhakkaktır.

Veladet-i Nebi, butun insanlık mefkuresinde zihinsel bir inkılaptır. Toplum duzeninde evrensel bir ahlak donusumudur. Bizler, toplumu din konusunda aydınlatma gorevimizi butun personelimizle icra etmeye calısırken, onun insanlıga getirdigi degerleri yeniden ihya etmenin gayreti icindeyiz. Dunyanın zor zamanlar yasadıgı bugunlerde, Hazreti Peygamber'in ahlakına, ornekligine her zamankinden daha fazla muhtacız. Hazreti Peygamber'in caglar ustu rahmet mesajlarını topluma ve butun insanlıga sahih bilgilerle ve dogru yontem ve uslup ile anlatmalıyız. Ozellikle genclerimizin Hazreti Peygamber'i daha yakından tanımalarını saglamalıyız."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber