Kalkınma Ajansları anayasa mahkemesi kararını bekliyor
Bölgesel kalkınmalara yön vermek amacıyla kurulan kalkınma ajansları, Danıştayın yaklaşık 2 ay önce verdiği yürütmeyi durdurma kararının ardından Anayasa Mahkemesinin kararını bekliyor.
Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdulcelil Öz, büyük bir heyecanla kurulan İzmir ve Çukurova kalkınma ajanslarının, Danıştayın Şubat ayındaki yürütmeyi durdurma kararının ardından bekleme sürecine girdiğini ancak kararla ilgili umutsuz olmadıklarını söyledi.
İzmir'de de bekleyişle ilgili olarak aynı sıkıntıların yaşandığını belirten Öz, şöyle dedi:
?Konu şu anda Anayasa Mahkemesinde. Yaklaşık 1 ile 1,5 ay arasında, Anayasa Mahkemesinin bu konudaki kararını açıklayacağını umuyoruz. Ajansların artık Türkiye gündeminden çıkması mümkün değil. Kararı gördükten sonra kalkınma ajansları aynı heyecanla işleyişini sürdürecek. Yeniden yapılanma için kararı bekliyoruz.?
Bekleyiş sürecinde hizmet içi eğitimlere yöneldiklerini anlatan Öz, Mersin Yatırım Destek Ofisinin oluşturma çalışmalarının tamamlandığını önümüzdeki hafta içinde ise burada görev yapacak 4 uzmanın Mersin'e gideceğini kaydetti.
Bu süreçte bazı Avrupa ülkelerinde bulunan kalkınma ajansları yöneticilerini Adana'ya davet ederek veya o ülkelere giderek işleyişleri hakkında bilgiler aldıklarını da belirten Öz, özellikle İtalya ile yakın ilişki içinde olduklarını kaydetti.
Türkiye'nin kalkınma ajansı kurulması kararını çok geç verdiğine dikkati çeken Öz, Avrupa ülkelerinde yüzlerce kalkınma ajansı bulunduğunu ve bunların yerel kalkınmada öncü rol oynadıklarının altını çizdi.
YATIRIMCILAR AJANSA AKIN ETTİ
Kalkınma ajanslarının lokal kalkınmayı sağlama açısından büyük önem taşıdığını anlatan Öz, Çukurova Kalkınma Ajansının kurulmasından kısa bir süre sonra bölgede bir farkındalık yarattığını ve çok sayıda proje sahibi ile yatırımcının ajansa akın ettiğini söyledi.
Öz, bölgenin geleceğine yön vermek istediklerini vurgulayarak, bölgede bugüne kadar üniversiteler ve kurumlar tarafından yapılan çok sayıdaki yatırım araştırmalarının ise tozlu raflarda bekletildiğine dikkati çekti.
1960'tan sonra her 5 yıllık kalkınma planında bölgesel kalkınmanın ön plana çıkarıldığını ancak istenilen başarı sağlanamadığını vurgulayan Öz, şunları kaydetti:
?Bunun sağlanmasında kalkınma ajanslarından başka yol yok. Biz kurulduktan sonra bölge için adeta bir umut haline geldik. Gülnar'daki zeytin üreticisi, Feke'deki sedir mantarı, Mersin'deki süs balığı yetiştiricisinin gözü burada ve proje çağrısına çıkmadığımız halde bile kapımıza geldiler. Bölgede çok önemli bir potansiyel var ve biz bir bilgi bankası haline geldik. Yurt içi ve yurt dışı yatırımcılarına yön verebilecek durumdayız. Bu potansiyel mutlaka harekete geçirilecek.?
Öz, ajans olarak projelere hibe desteğinin yanı sıra, proje sahipleriyle sermaye sahiplerini de buluşturmayı amaçladıklarını belirterek, Anayasa Mahkemesinin kararının ardından oluşturulacak yeni yapılanma sonrası bölge ekonomisine büyük bir ivme kazandırmayı amaçladıklarını kaydetti.
Çukurova Kalkınma Ajansının yönetim ve karar organlarında, İzmir Kalkınma Ajansına göre sivil toplum örgütleri ve özel sektör temsilcilerinin daha az olduğu şeklinde yapılan eleştirilere de değinen Öz, tek ile ait ajanslarda, sivil toplum örgütü ve özel sektör temsilcilerinin sayısının, birkaç ili temsil eden ajanslara göre daha fazla olduğunu sözlerine ekledi.