Guta'nın sembol isimleri Ala ve Nur kardeşler yaşadıklarını anlattı

Kimyasal saldırı iddialarıyla gündemde olan Suriye'nin Doğu Guta bölgesinde daha önce yaşanan benzer olayları sosyal medyadan dünyaya duyuran 10 yaşındaki Nur ve kardeşi 8 yaşındaki Ala ile bölgedeki ablukanın simgeleri Kerim ve Kasım bebekler, mart ayının sonlarında ve nisan başlarında Türkiye'ye getirildi. Bir süre Hatay'da misafir edilen Nur ve Ala, anne ve babaları ile birlikte İstanbul'a uğurlandı. Kızılay himayesinde geçici olarak otele yerleştirilen aile, kısa bir süre içinde kendilerine temin edilecek bir evde yaşamlarını sürdürecek.

Gazete Habertürk'ten Beycan Üçkardeş'in görüştüğü anne Şems Hatip, rejim ablukasındaki Doğu Guta'da 2014'teki büyük bombardımanı şu sözlerle ifade etti: "Bir gece sarin gazı atmışlar. O gün mahallemizden 70 kişi öldü. Çarşafları alıp dışarı çıktık. Aynı mahallede sağ kalan 20 kişi kaçmaya başladık. 5 yıl boyunca savaşın acı yüzünü gördük."

Kardeşiyle birlikte dramı dünyaya duyuran 10 yaşındaki Nur da yaşadıklarını şöyle anlattı: "Dünya sarıya dönmüştü. Yolda yürürken her taraf ceset doluydu. 'Kimyasal, kimyasal' diye bağırıyorlardı. Acılar içinde kıvrandık. Bu gaz göz ve mideye ağrı yapıyormuş. Sonradan öğrendik. Kaçtığımız yerde üzerimize su döktüler."

'TÜRKİYE BİZE SAHİP ÇIKTI'

Savaşta annelerini kaybeden Kasım ve Kerim bebekler ise Ankara'ya götürüldü. Yaralı 2 çocuğun tedavisi Ankara'da yapılacak. Bombardımanda annesini ve bir gözünü kaybettikten sonra Doğu Guta ablukasının sembolü haline gelen Kerim bebeğin durumu, kendi babasını bile şaşırtmış. Baba Hıdır Abdurrahim, oğlunun tüm dünyada tanınmasını şöyle anlattı: "Kasım 2017'deki bombardıman sırasında 250 kişi bir yerde 27 gün saklandık. Karım öldü. 5 çocuğum vardı. 5 yaşında kızım İkram öldü,. Bir oğlum kayıp, hala arıyoruz. Kerim ise yaralı. Kerim'i teyzesi hastaneye götürdü. Türkiye bize sahip çıktı."