Danıştay Günü'nde Sezer Baykal samimiyeti...

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 10 Mayıs 2007 13:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Danıştay'ın 139. kuruluş yıldönümü nedeniyle Danıştay'da düzenlenen törende Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal sohbet etti.

Sohbet sırasında ikilinin yüz ifadesi ve samimiyeti gözlerden kaçmadı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in Baykal'ın uzak kaldığı sohbet objektiflere de ilginç görüntüler verdi.




Cumhurbaşkanı Sezer, törende geçen yılki saldırıda ölen Danıştay 2. Dairesi Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in eşinin de aralarında bulunduğu kişilere plaketlerini verdi.

Cumhurbaşkanı Sezer törenden ayrılırken Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu tarafından kapıya kadar uğurlandı.






TÖRENDE ANLAMLI KONUŞMA

Törende konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, "Bugünlerin siyasi karmaşası içinde Cumhurbaşkanı, alt yapısı hazırlanmadan halk tarafından seçilme yoluna gidilirse, demokrasiyi sadece oy ve sandık olarak algılayan; hoşgörü, uzlaşma ve hepsinden önemlisi bir yaşam biçimi olarak algılamayan ben merkezli liderler yönetiminde ülke, içinden çıkılamaz siyasi kriz ve kaoslara sürüklenir" dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Özok, başkanlık ya da yarı başkanlık sistemlerinde, bütün kurumlarıyla işleyen eksiksiz demokratik bir yapı, tam bağımsız güçlü bir yargı ve iki partili bir siyasal yapının olmazsa olmaz koşullar olduğunu anlattı.

Geçerli oyların yüzde 34'e yakınını almasına karşın, Meclis'te yüzde 65 oran karşılığı sandalye sayısı elde eden mevcut siyasi iktidarın, "sınırsız bir iktidar anlayışıyla" Cumhuriyet'in temel değerleri başta olmak üzere, toplumun büyük kesiminin benimsediği ve üzerinde uzlaşma sağladığı siyasal, sosyal, toplumsal, hukuksal kurum ve kavramları tartışmaya açtığını öne süren Özok, tartışmaya açılan ilke ve kavramlar yerine ileri ve çağcıl değerler önerilmediğini savundu.

"Egemenlik" kavramı üzerinde de duran Özok, mevcut siyasal iktidar tarafından bir biçimde ele geçirilen mutlak ve sınırsız bir iktidar gücü olarak algılanan egemenlik yaklaşımının, günümüz "hukuk devleti" anlayışıyla asla bağdaşmadığını ileri sürdü. Özok, ortak menfaatler etrafında birleşen baskı gruplarının siyasal iktidarları etkilemek için önemli bir demokratik siyasal katılım araçları olduğunu ifade ederek, bu bağlamda çeşitli yerlerde düzenlenen mitinglerin eksiksiz demokrasi ve laik hukuk devleti ilkelerine bağlılığın göstergesi, aydınlık geleceğin güvencesi olduğunu söyledi.

İktidar olmanın temel koşullarından birinin hukuk içinde toplumsal barışı ve huzuru sağlamak olduğuna işaret eden Özok, "Oysa, bugün ülkemizde iktidar olan siyasi anlayışın sergilediği yönetim biçiminin neden olduğu kriz ve gerginlik ortamı, silahlı kuvvetler bildirisi başta olmak üzere, hiçbir biçimde istemediğimiz olumsuzlukların sergilenmesine neden olmuştur" dedi.

Türk demokrasisinin, halkın içten saygı duyduğu "kışla" ve "cami" kurumlarının korumasından ve el atmasından mutlaka kurtulması gerektiğini kaydeden Özok, 22 Temmuz'da genel seçim yapılması kararı alınmasını da eleştirdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber