Baro hükümete sert çıktı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 10 Mayıs 2007 14:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, ''Cumhurbaşkanı altyapısı hazırlanmadan halk tarafından seçilme yoluna gidilirse, demokrasiyi sadece oy ve sandık olarak algılayan; hoşgörü, uzlaşma ve bir yaşam biçimi olarak algılamayan ben merkezli liderler yönetiminde ülke, içinden çıkılamaz siyasi kriz ve kaoslara sürüklenir'' dedi.

Özok, Danıştay'ın 139'uncu kuruluş yıldönümü ve İdari Yargı Günü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, son dönemdeki cumhurbaşkanlığı tartışmasını değerlendirdi.

Özdemir Özok, geçerli oyların yüzde 34'e yakınını almasına karşın, Meclis'te yüzde 65 oran karşılığı sandalye sayısı elde eden mevcut siyasi iktidarın, "sınırsız bir iktidar anlayışıyla" Cumhuriyet'in temel değerleri başta olmak üzere, toplumun büyük kesiminin benimsediği ve üzerinde uzlaşma sağladığı siyasal, sosyal, toplumsal, hukuksal kurum ve kavramları tartışmaya açtığını öne sürdü.

Özok, tartışmaya açılan ilke ve kavramlar yerine ileri ve çağcıl değerler önerilmediğini savundu.

Hükümete eleştiriler

Avukatlar ve savunma mesleğinin önündeki engellerin kaldırılmasına ilişkin verilen söz ve güvencelere karşın yaşanan sorunlara dikkat çeken Özok, toplumsal sıkıntılara da değindi.

Çağdaş bir hukuk devletinin, "insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve anayasal düzen karne notlarında kırık olmaması" gereğine işaret eden Özok, laiklik, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve tam bağımsız yargının önemine dikkat çekti.

Özok, "İktidara gelmeden önce, Cumhuriyet'in laiklik başta olmak üzere bütün temel değerlerine bağlı kalmaya söz veren ve her fırsatta bu taahhüdünü yineleyen, ayrıca iktidar olduktan sonra da bu değerler üzerine yemin eden, ancak bu yeminlerine sadık kalmayarak, Anayasal rejimle ve Anayasal rejimin diğer asli unsurlarıyla kavga eden günümüz siyasal iktidarı kendisine emanet edilen 'laik demokratik rejimi' korumada büyük zafiyet göstermiştir" dedi.

"Dindar bir Cumhurbaşkanı'nı Çankaya'ya gönderme girişimlerinin, sırf kendi egosunu tatmin ve siyaset anlayışını kanıtlama inadından başka birşey olmadığı için, sağlıklı bir yol da olmadığını" öne süren Özok, devamlılık, uzlaşma ve toplumsal paylaşmanın önemine işaret etti.

Özok, sözlerinin sonunda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e hitap ederek, "Geçen görev süreniz içinde bir hukukçu olarak saygıdeğer eşiniz ve çocuklarınızla birlikte, tüm topluma kıvanç duyduğumuz örnekler sergilediniz. Meslektaşınız ve bir yurttaş olarak, saygın hukukçu kimliğiniz yanında güven veren varlığınızdan, özenli davranışlarınızdan, sorumlu, bilinçli karar ve yaklaşımlarınızdan hep övünç duydum" dedi.

"Mitingler eksiksiz demokrasinin göstergesi"

Özok, ortak menfaatler etrafında birleşen baskı gruplarının siyasal iktidarları etkilemek için önemli bir demokratik siyasal katılım araçları olduğunu ifade ederek, bu bağlamda çeşitli yerlerde düzenlenen mitinglerin eksiksiz demokrasi ve laik hukuk devleti ilkelerine bağlılığın göstergesi, aydınlık geleceğin güvencesi olduğunu söyledi.

İktidar olmanın temel koşullarından birinin hukuk içinde toplumsal barışı ve huzuru sağlamak olduğuna işaret eden Özok, "Oysa, bugün ülkemizde iktidar olan siyasi anlayışın sergilediği yönetim biçiminin neden olduğu kriz ve gerginlik ortamı, Silahlı Kuvvetler bildirisi başta olmak üzere, hiçbir biçimde istemediğimiz olumsuzlukların sergilenmesine neden olmuştur" dedi.

Türk demokrasisinin, halkın içten saygı duyduğu "kışla" ve "cami" kurumlarının korumasından ve el atmasından mutlaka kurtulması gerektiğini kaydeden Özok, 22 Temmuz'da genel seçim yapılması kararı alınmasını da eleştirdi.

Özok, yargı ve hukuk düzeninin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu savunarak, bu çerçevede bazı yapısal sorunlar yaşandığını, gerekli düzenlemelerin yapılmadığını kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber