?6 yaş zorunlu eğitim kapsamına alınmalı'

Kaynak : Vatan
Haber Giriş : 22 Mayıs 2007 16:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Başkan Yardımcısı Fatih Öztürk, 6 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması için hemen harekete geçilmesi gerektiğini söylüyor

TÖDER, 6 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması için harekete geçti. Her çocuğun kendi temel öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış eğitim olanaklarından yararlanması gerektiğini vurgulayan TÖDER Başkan Yardımcısı Fatih Öztürk, ?Kaybedilecek zaman yok? diyor. TÖDER'in 6 yaşın temel eğitime alınması için çalışmalara başladığını belirten Öztürk, bu önerinin gerekçelerini şöyle açıklıyor: ?6 yaş ilköğretim hazırlık sınıfı olarak adlandırılır. İlköğretimin doğal bir tamamlayıcısıdır. 6 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması, okul öncesi eğitim ve ilköğretim arasındaki geçişi işlevsel hale getirecektir. Anasınıfının temel amacı, çocuğun çok yönlü gelişimini destekleyerek onu ilköğretime hazırlamaktır. İlköğretime hazırlık, okuma-yazma öğrenmeye hazırlık değildir. Çok yönlü bir hazırlıktır.

Eşitsizlik ortadan kalkacak

6 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması kolaydır çünkü program bütünlüğü sağlanmıştır. 2005 yılında yürürlüğe giren okul öncesi eğitim programında 6 yaş programı, ilköğretim birinci sınıf programıyla uyumlu hale getirilmiştir. 6 yaş zorunlu eğitim kapsamına alındığında programsal bir engel yaşanmayacaktır. İlköğretime hazırlık sınıflarında eğitim gören çocukların bilişsel, psikomotor, duygusal ve sosyal gelişimleri ilköğretim sınıflarında başarılarının artmasına altyapı oluşturmaktadır. 2003 verilerine göre anaokullarına ve anasınıflarına devam eden 6 yaş çocuklarının kız ve erkek sayıları arasında da farklılıklar var. 173 bin 467 erkek, 158 bin 85 kız olmak üzere toplam 332 bin 452 çocuk anasınıfına devam etmiş. Ortada erkek çocukların lehine bir tablo var.

6 yaş zorunlu eğitim kapsamına alındığında eğitimde fırsat eşitliği bakımından cinsiyete bağlı adaletsizlik de kendiliğinden ortadan kalkacak. Karadeniz bölgesinde toplam 38 bin, Doğu Anadolu'da 22 bin 400, Güneydoğu Anadolu'da

36 bin 175, Akdeniz'de 50 bin, İç Anadolu'da 63 bin, Ege'de 55 bin, Marmara Bölgesi'nde ise 92 bin 500 çocuk anasınıfına devam etmiş. 6 yaş zorunlu eğitim kapsamına alındığında, eğitimde fırsat eşitliği bakımından bölgelere bağlı bu eşitsizlik ortadan kalkacaktır. Gelişmiş ülkelerle olan eğitim açığını kapatmak için 6 yaş zorunlu olmalıdır.

6 yaş okullaşma oranı Fransa'da yüzde 100, Lüksemburg'da yüzde 97, Belçika ve İtalya'da yüzde 95, Danimarka'da yüzde 89, Japonya'da yüzde 84, Yunanistan'da yüzde 77, Almanya ve Meksika'da yüzde 70'dir. Türkiye'de bu oran sadece yüzde 21'dir.

Türk çocuğu bu eğitim açığını kapatabildiğinde Avrupalı arkadaşlarıyla yarışabilecektir. Gelişmiş ülkelerde okul öncesi eğitimde 3-5 yaş gurubunda okullaşma oranı yüzde 77 düzeyindedir. 203 ülkede ortalama yüzde 37 olan bu oran, Türkiye'de sadece yüzde 8'dir. Bu rakamlar, UNESCO'nun 2006 raporlarında yer alıyor. 2006 yılı verilerine göre AB ülkelerinde zorunlu eğitim 10 yıldır. Zorunlu eğitime başlama yaşı ortalaması 6'dır. AB eğitim sistemlerine uyum sağlamak için 6 yaş zorunlu eğitim sistemine alınmalıdır. MEB'in 2006 yılında yaptığı araştırmada, öğretmenlerin yüzde 94'ü 6 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması gerektiğini ifade etmiş. 1998'den beri okul öncesi öğretmenleri ve ilköğretim sınıf öğretmenleri aynı bölüm bünyesinde yetiştiriliyor. Bize göre, öğretmenler 6 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınmasına hazırdır.

Bakanlık liseleri 4 yıla çıkarmak için gerekli kaynağı bulmakta zorlanmamıştır.

6 yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması, daha az maddi yük getirecek ve gerekecek maddi kaynakları bulmakta zorlanmayacaktır. 2006 verilerine göre 1 milyon 415 bin 6 yaş çocuğu var. Bunun, 427 bini sisteme girmiştir. 6 yaş zorunlu hale geldiğinde 927 bin 882 çocuk daha sisteme girecektir. Ülkemizde 2002 yılı verilerine göre ilköğretimde öğrenci başına yapılan yıllık harcama 498 dolardır. Bu öğrencilerin devlete maliyeti 498 dolar x 927 bin 822'dir. Bu, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi göz önüne alındığında karşılanamayacak bir para değildir. Bu harcamanın bir kısmını da özel öğretim kurumları üstlenecektir.

Öğrencilerin becerileri

OECD ülkelerinde özel ilköğretim kurumlarının toplam okul içindeki oranı yüzde 10.6'dır. Türkiye'de bu oran sadece yüzde 1.77'dir. 29 ülkenin 18'inde özel öğretim kurumlarına devlet desteği var. İlköğretim zorunludur, devletin bu eğitim kademesini parasız yapması doğaldır. OKS, OBBS sınavları gibi ulusal PISA, TIMMS ve PIRLS gibi uluslararası sınav sonuçları, ilköğretim öğrencilerinin büyük çoğunluğunun temel sayısal ve sözel okur-yazarlık becerilerinin çok düşük olduğunu gösteriyor. 6 yaşın zorunlu eğitimi kapsamına alınması için 22 Temmuz seçimleri öncesinde ülkenin geleceğinden ve eğitiminden sorumlu bütün siyasi partileri bu konuda politika oluşturmaya çağırıyoruz.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber