İdarenin davadan feragati, aynı durumdaki herkese uygulanır mı?

İdarenin kaybettiği dava için temyizden feragat etmesi, eşitlik ve hukuk devleti ilkesi gereğince, aynı durumda olan diğer kişiler için davalar aleyhlerine sonuçlanmış olsa dahi, aynı şekilde işlem tesis edilmesini gerektirir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 01 Kasım 2018 09:17, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
İdarenin davadan feragati, aynı durumdaki herkese uygulanır mı?

Geçici Kur'an kursu öğreticisi olarak görev yapmakta iken, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun Geçici 18. maddesi uyarınca, Kur'an kursu öğreticisi olarak atanmak üzere başvuru yapan şahsın başvurusu gerekli şartları sağlamadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. İdarenin red kararına karşı açılan dava olumsuz sonuçlanmış, davacının temyiz yoluna başvurmamasıyla kesinleşmiştir. Aynı muhtevaya sahip bir başka şahsın başvurusunun reddedilmesi üzerine açılan davada ise mahkeme idarenin red işlemini iptal etmiş, idare mahkeme kararını önce temyiz etmiş olmasına rağmen daha sonra temyiz isteminden vazgeçmiş ve ilk derece mahkemesinin olumlu kararı kesinleşmiş ve başvuranın Kur'an kursu öğreticisi olarak ataması yapılmıştır.

Atama başvurusu reddedilen şahıs tarafından, kendisiyle aynı durumda bulunan bir kişinin açtığı davayı kazanması üzerine idarenin temyiz yoluna başvurmaktan vazgeçerek 633 sayılı Kanunun Geçici 18. maddesi kapsamında atamasını sağlamış olması nedeniyle kendisinin de atamasının yapılması talebi ile Kamu Denetçiliği Kurumuna başvuruda bulunulmuştur.

KDK kararında, idarenin eşitlik ve hukuk devleti ilkesi gereğince başvuranın atanma talebini de kabul etmesi gerektiğine karar verilmiştir.

KDK, mahkemelerinin kararlarının sadece tarafları bağlayan kararlar olsa da, hukuk devleti ilkesince idarenin her zaman hukuka uygun hareket etmesi, ilgili mevzuat hükümlerinde değişiklik olmadığı sürece bu hükümleri herkes için eşit şekilde uygulaması ve istikrar kazanmış uygulamalarından vazgeçmemesi gerektiğini belirtmiş ve bu hususun, vatandaşların idarenin işlem ve eylemlerine karşı kendilerini hukuki güvenlik içerisinde hissetmeleri bakımından idari istikrar, idari faaliyetlerin belirliliği ve düzenli idare ilkelerinin de bir gereği olduğunu vurgulamıştır.

KDK kararı için tıklayınız.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber