Kapısı hiç kapanmayan bürokrat!

Üç defa yılın bürokratı seçildi. Başarısının arkasında yatan sebep makamının hep açık olması. "İş dünyasında artık sadece diploma istenmiyor, mesleki yeterlilik de talep ediliyor" diyor. Cazip hale gelen nefes, hayat koçluğu gibi mesleklere de standart getireceklerini belirtiyor

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 12 Kasım 2018 09:22, Son Güncelleme : 12 Kasım 2018 09:26
Kapısı hiç kapanmayan bürokrat!

Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Başkanı Adem Ceylan, başında bulunduğu kurumun çalışmalarını, ilginç mesleklerin standartlarının nasıl belirlendiğini ve çalışma tarzını gazetemize anlattı.

Otuz yıllık meslek hayatında çeşitli kurumların üst düzey yöneticiliğini yapan Ceylan, üç defa yılın bürokratı seçildi. Bu ödüllerin arkasında yatan ise çalışma arkadaşlarınca "Kapısı kapanmayan bürokrat" olarak bilinmesi. İş dünyasının beklentisinin her geçen gün değiştiğini ifade eden Adem Ceylan 'Her işi yaparım abi' döneminin artık biteceğini söyledi. MYK Başkanı Adem Ceylan'ın sorularımıza verdiği cevaplar şöyle...

Başında bulunduğunuz kurum nasıl çalışıyor?

MYK, ülkemizin AB ile uyum sürecinde kurulan kurumlardan birisi. Çalışma hayatının beklemiş olduğu nitelikli eleman zeminini hazırlamak temel görevlerimiz arasında. 44 kişilik genel kurulumuz var. 22'sini devlet kanadı, 22'sini de sosyal taraflar adını verdiğimiz TOBB, TESK, TİSK, HAK-İŞ ve TÜRSAB gibi kurumlar oluşturuyor. Ayrıca altı kişilik de bir yönetim kurulumuz var.

Meslek standartlarını nasıl belirliyorsunuz?

MYK'da, çalışma hayatı ne istiyor, eğitim kurumları nasıl yetiştirecek gibi soru işaretlerini birleştiriyoruz. Bugüne kadar 800 meslek standardını hayata geçirdik. İmtihan ve belgelendirme süreçlerini belirleyen 500 ulusal yeterliliği de yürürlüğe koyduk. Nitelikli hizmetleri, nitelikli elemanların yapmasını sağlıyoruz. Artık "Her işi yaparım abi" devrini sona erdiriyoruz. Günümüzde sektörler her işi yapan değil, kendi mesleğini en iyi yapan, belgeleyen kişiler çalıştırmak istiyor.

İşsizlik oranını düşürmeye katkınız oluyor mu?

Ülkemizde işsizlik rakamı yüzde 10... Genç işsizlik ise yaklaşık yüzde 20 civarında. TOBB, ATO gibi meslek odalarıyla yaptığımız toplantılarda açık iş pozisyonların fazlalığından bahsediliyor. Yüzde 10 işsizlik rakamı olan bir ülkede, açık iş pozisyonunun olmaması gerekiyor. Kurumlar olarak analizler yaparak çalışma hayatının beklentilerini karşılayacak gücü oluşturmamız lazım.

Çalışma hayatı sizden ne istiyor?

Üniversitelerde verilen diplomalar önemli fakat dünya artık sadece diploma istemiyor, bunun yanında mesleki yeterlilik de talep ediliyor. Mesela, mühendislik mezunu bir arkadaşımız, tamam mühendis ama raylı sistemde mi, ısıtmada mı, asansörde mi, motor-mekanikte mi yeterli? Bu alanlarda da yeterlilik ölçülüyor. "Ben örgün eğitimde öğrendim" diyorsa sekiz seviyede standartlarımız var. Hangisini kabul ediyorsa yetkilendirdiğimiz 180 kuruluştan birine gidecek. Önce teorik imtihandan, sonra da pratik imtihandan geçecek. Mesleki bilgi ve becerilerini, öngördüğümüz şekilde belirli sürede yapacak. Başarılı olursa belgesini alacak. Böylece kimseye "Bir daha bu taraflara uğrama" demiyoruz.

Standardını verdiğiniz en ilginç meslek neydi?

Vatandaşların aşina olduğu mesleklerde standartlar vermeye alışkınız ama 'Nefes Koçluğu'nun bu denli önemli olduğunu bilmiyordum. Yurt dışında oldukça popüler ama bizdeki durumu tahmin etmiyordum. Nefes, hayat koçluğu gibi meslekler artık cazip oldu. Hobiden çıktılar. Bu mesleği icra edenler, mesleğin niteliklerinin ve standartlarının belirlenmesini istedi. Çalışmalarda son aşamadayız. Yakın zamanda 'Nefes Koçluğu'na meslek standardı getireceğiz.

Oğlum bana "Baba niye geldin" dedi

Çok yoğun tempoda çalışıyorsunuz. Ailenizi zaman ayırabiliyor musunuz?

Son 15 yılda özel hayatım yok denecek kadar az. Çocuklarıma, aileme ayırdığım bir zaman yok. Mesai anlayışımda "Sabah 9 işbaşı, akşam 6 iş bitti, eve gideyim" yok. Hem rahat edeyim hem de başarılı olayım diye bir dünya yok. Bana verilen görevi, angarya veya para kazanma aracı olarak değil, hayat tarzı olarak benimsedim. On yaşında bir oğlum var. Yöneticilik hayatımda dünyaya geldi. Oğlum beş ya da altı yaşındayken bir yaz günü cuma akşamı saat 20.30 gibi eve gittiğimde bana "Baba niye geldin?" dedi. Çocuk babasını hiç akşam 21.00'de evde görmemiş ki. Şaşırdı tabii.

On yirmi yıl sonrası için hazırlık

Dünya değişiyor, işler de değişiyor. Siz neler yapacaksınız?

Dünyada ve ülkemizde mesleklerin gelişimlerini de takip ediyoruz. On yirmi yıl sonraya hazırlık yapıyoruz. Sanayi 4.0 kapsamında bilişim, akıllı robot yapımı gibi mesleklere de standartlar hazırlamaya başladık. Ayrıca ülkemizde son yıllarda önemi artan sivil havacılık, hava sanayi mesleklerinde de TAİ, TUSAŞ gibi kurumların meslek standartlarını ve eğitim süreçlerine uygulanacak standartları belirleyeceğiz.

Çekinmeyin, her zaman gelebilirsiniz

Sizin için 'Kapısı kapanmayan bürokrat' diyorlar...

Yöneticilik yaptığım 2000'li yılların başından beri hem kendime hem de arkadaşlarıma talimat verdim. "Kapımıza gelen herkesle görüşeceğiz" diye. Bu kapıya gelenlerin sadece yüzde biri çay içmeye gelir. Geriye kalan yüzde 99'unun mutlaka işi, problemleri vardır. Ben dinlemezsem, sektörün ne beklediğini nasıl anlarım? Onun da fikri vardır. Çünkü yapılan icraatlardan o etkileniyor. Arkadaşlara diyorum, "Buradaysam gelen vatandaşı göndermeyin". Ne zaman gelirse gelsin. Öğlen gelirse yemek yer, akşama doğru gelirse çayımızı içer. Devlet kapısı kutsaldır. Vatandaşlarımız çekinir, kolay gelemezler devlet kapısına ama gelmeliler.

SEFA BİLGİTEKİN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber