Çifte sandığa Sezer'den çifte darbe

CUMHURBAŞKANI Sezer, referandum süresini kısaltan yasayı ?Yapılıp yapılmayacağı belli olmayan Anayasa değişikliği için yasa çıkarılmaz. Bir yıl geçmeden uygulanamaz. Anayasa değişikliği en az 120 gün tartışılmalı. YSK'ya yetki devri Anayasa'ya aykırı.

Rejim söz konusu olursa maliyet hesaplanmaz. Kamu yararı yok? diyerek TBMM'ye geri gönderdi. Hükümetin ?çifte sandık? hedefi böylece bir darbe daha aldı. Tartışmanın odağını oluşturan Anayasa paketi için Anayasa Mahkemesi'nin bugün karar vermesi bekleniyordu. Ancak mahkeme, CHP'nin iptal başvurusunun görüşülmesini gündeminden çıkardı.

Zira Cumhurbaşkanı Sezer de dün paketin iptali için Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme, Sezer'in akşam saatlerinde ulaşan başvurusunu derhal işleme koydu. Sezer'in iptal başvurusu raportör Osman Can'a verildi. Anayasa Mahkemesi, CHP'nin talebiyle Sezer'inkini birleştirme kararı aldı. Hükümet, yasa için Meclis'i olağanüstü toplayıp toplamayacağına sonuca göre karar verecek. Ancak AKP yöneticileri, seçim sürecinde milletvekillerinin yeniden Ankara'ya çağrılmasına sıcak bakmıyor.

Cumhurbaşkanını halkın seçmesini, genel seçim döneminin 4 yıla indirilmesini ve TBMM çalışmalarında 184 dışında toplantı yeter sayısı aranmamasını düzenleyen paket için gözler Anayasa Mahkemesi'nin kararına çevrildi.

Herkes mahkemeyi bekliyor

SEZER'in kararı üzerine, yasanın yeniden çıkarılıp çıkarılmayacağı konusunda gözler yeniden hükümete çevrildi. AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, Sezer'in iade gerekçesinin doğru bir karar olmadığını ve ?kafa karışıklığına yol açtığını? söyledi. Kapusuz, olağanüstü toplantı konusunu partinin yetkili kurullarında değerlendireceklerini belirtti.

Eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise, ülkenin seçim havasına girdiğini belirterek, ?Bir anlamda seçimle ilgili ısınan bir motoru tekrar soğutmak, milletvekillerini Ankara'ya çağırıp Meclis'i toplamak çok da gerçekçi görünmüyor? dedi.

Abdüllatif Şener, Sezer'in iade gerekçesini şöyle değerlendirdi: ?Türkiye bir hukuk devletidir. Sayın Cumhurbaşkanımız yetkisini kullanmıştır. Hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde olağan sayabileceğimiz bir süreci yaşadığımızı belirtebilirim.?