Hatalı ilaç kullanımına servet gidiyor

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 19 Haziran 2007 17:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Farmakoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süleyman Çelik, hasta, hekim, eczacı ve ilaç firmalarının yanlış tutumları sonucu ilaçta dışa bağımlı olan Türkiye'nin her yıl 500 milyon dolarlık (652 milyon YTL) zarara uğradığını söyledi.

Prof. Dr. Çelik, Türkiye'nin 1995'e kadar ilaç üretiminde kendi kendine yeten bir ülke olduğunu hatırlatarak, "1995'te imzalanan Gümrük Birliği (GB) ve 1999'da kabul ettiğimiz Patent Yasası'nın ardından küreselleşmenin de etkisiyle çok uluslu şirketler ile rekabet edemez duruma geldik ve fabrikalarımız kapanmaya başladı. İlaçta marka olan Eczacıbaşı bile yabancılara satılmak üzere. Bugün ilacı çok büyük oranda ithal ediyoruz. Yani dışa bağımlıyız. O halde başta hasta ve hekim olmak üzere konunun ilgilileri ilaç kullanımında insaflı olmalı" dedi.

"İnsaflı olmanın" ilaç yazılmaması anlamına gelmediğini dile getiren Çelik, hatalı uygulamaları sıraladı. Çelik, "Bugün ilaç israfından söz ediliyorsa hatalı kullanım var demektir ve bu da doğrudur. Bizim insanımızda nedendir bilinmez antibiyotik hastalığı var. Boğazı ağrıyor, 'Antibiyotik yaz' diyor. Ateşli hastalık olan gribe yakalanıyor, antibiyotik istiyor. Oysa her boğaz ağrısında antibiyotik yazılmaz. Grip viral enfeksiyondur, virüstür. Antibiyotik bakterilere iyi gelir, virüslere faydası yoktur.

Hekim de hastasını kaybetmemek için yazıyor. Zaten yazmadığı zaman hasta, 'Doktor bey antibiyotik yazmayacak mısın?' diyor. Yazmasa başka doktora gidecek. Halbuki hekim hastayı ikna etmeli, 'Gripte antibiyotik doğru değil, yararı yok, hatta zararı var, şu şu zararları var' demeli" diye konuştu.

Hatalı ilaç kullanımından kaynaklanan 500 milyon dolarlık israfa hasta ve hekimin yanı sıra eczacılar ve ilaç firmalarının de neden olduğuna dikkat çeken Çelik, şunları söyledi:

"İlaç firmaları çok propaganda yapıyor. Özellikle yeni çıkan ürünlerinin satışı için hekimlerle etik olmayan ilişkilerde bulunabiliyorlar. İlaç firması temsilcilerinin tekliflerini kabul eden hekimler de bulunabiliyor. 'Benim ilacımı yazarsan sana şunu şunu vereceğim' diyen ilaç firması temsilcisinin tekliflerini geri çevirmeyen hekimler maalesef var. Dolayısıyla bu tutumlar gerekli olmadığı halde reçeteye o ilacın yazılmasına neden oluyor. Türkiye hatalı ilaç kullanımına sebep olan etkenlerin önüne

geçmelidir. Bu eğitim ve oto kontrolle sağlanabilir. İnsan sağlığının söz konusu olduğu bir alanda yanlış uygulamalara asla müsaade edilmemelidir. 500 milyon dolar bizim ülkemiz için bir servettir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber