RTÜK seçimine CHP vetosu

Haber Giriş : 20 Temmuz 2007 18:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

CHP'li üyeler seçime neden katılmadıklarını açıkladılar.

RTÜK'ün CHP'li üyeleri Hülya Alp, Şaban Sevinç ve Mehmet Dadak, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen başkan ve başkan vekili seçimlerine katılmama gerekçelerini açıkladı.

RTÜK'ün CHP'li üyeleri Hülya Alp, Şaban Sevinç ve Mehmet Dadak, kurumun başkan ve başkan vekili seçimlerine "RTÜK'te belli bir siyasal anlayışın hakim kılınmaya çalışıldığı, bazı temel kuralların ihlal edildiği, kurum personeline baskı uygulandığı ve kurumun yıpratıldığı" gibi gerekçelerle katılmadıklarını açıkladı.

RTÜK'ün CHP'li üyeleri Hülya Alp, Şaban Sevinç ve Mehmet Dadak, yaptıkları yazılı açıklamada Üst Kurulun başkan ve başkan vekili seçimlerine neden katılmadıklarını anlattı.

Başkan ile başkan vekilinin aynı siyasi partinin önerisiyle seçilmiş olmasının kurumun işleyişinde büyük yanlışlara neden olduğu belirtilen açıklamada, RTÜK'te belli bir siyasal anlayışın hakim kılınmaya çalışıldığı, bazı temel kuralların ihlal edildiği, kurum personeline baskı uygulandığı ve kurumun yıpratıldığı savunuldu.

Açıklamada, RTÜK yasasına ve tabi olunan diğer mevzuata göre televizyonlarda her 20 dakikada bir yayınlanan reklam süresi 6 dakika olması gerekirken RTÜK Başkanı'nın bu süreyi 8 dakika olarak uygulattığı kaydedildi.

Başkan'ın bu yolla yasayı çiğnediğini öne süren CHP'li üyeler, TRT Genel müdürünün atanamamasında RTÜK'te yapılan aday seçimindeki siyasal yaklaşımın etkili olduğu, Üst Kurul'un tarafsız ve nitelikli bir kamu görevlisini aday seçme anlayışının yerine "belli yerlerden gelen" öneriyle bir siyasi partiye yakın adaylar seçmekte ısrarcı olduğu savunuldu.

YSK'dan RTÜK'e gönderilen kararların gereğinin yapılmadığı da vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:

"YSK'nın televizyonlardaki seçim yasağı ihlallerinin 5 gün içinde raporlanıp kendisine gönderilmesini talep etmesine rağmen belli anlayıştaki yeni kuruluşların korunması amacıyla buna uyulmamıştır.

Bir yüksek mahkeme statüsünde olan YSK da bu nedenle RTÜK Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunmuştur.

RTÜK içinde yapılan atamalarda görevin gerektirdiği nitelik ve liyakat yerine belli bir siyasal anlayışa yakın olmak ölçü alınmış ve bunun sonucunda da yukarıdaki yanlışların oluşmasına yol açılmıştır.

Almanya'da Kalan 7 İnt televizyonu ile Deniz Feneri derneğinin faaliyetleri hakkında sürdürülen 14 milyon euroluk usulsüzlük soruşturmasında RTÜK Başkanının da isminin geçmesi RTÜK'ü zedelemiştir.

Kurum içinde kendi siyasal anlayışı içinde olmayan ve yasalar çerçevesinde görevini yapmaya çalışan, aralarında hukuk müşavirlerinin de bulunduğu personele çeşitli baskı ve tehditler yapılmıştır.'

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber