DSİ eski genelmüdürü: İstense Ankara'ya da su getirirdik

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 09 Ağustos 2007 12:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Eroğlu: Ankara isteseydi su getirirdik

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünden ayrılmasının ardından AK Parti'den Afyonkarahisar Milletvekili seçilerek meclise giren Veysel Eroğlu, Ankara'da son günlerde yaşanan su sorunu konusunda DSİ'nin bir ihmalinin söz konusu olmadığını belirterek, ''DSİ üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır'' dedi.

Veysel Eroğlu, DSİ'nin mevzuat uyarınca kendi başına bir şehre su götüremeyeceğini, bunun için öncelikle belediyelerin talep etmesi, Bakanlar Kurulu kararı ve belediye ile bir protokol imzalanması gerektiğini anlattı.

''İstense Ankara'ya da su getirirdik. Talep eden 20 şehre su götürdük'' diyen Eroğlu, Bursa, İstanbul, İzmir, Afyonkarahisar, Çorum, Sivas, Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş, Erzurum'un aralarında bulunduğu pek çok şehrin DSİ'ye talepte bulunduğunu ve DSİ'nin de bedelin 30 yılda ödenmesi koşuluyla bu şehirlere su götürdüğünü anlattı.

İstanbul'da İSKİ Genel Müdürlüğü döneminde barajları da iletim hatlarını da arıtma tesislerini de kendilerinin yaptıklarını anlatan Eroğlu, ''DSİ şimdi Melen projesini yapıyor. İstanbul'da İSKİ bunun bedelini 30 yılda ödeyecek. Belediyenin talebi olmadan kendi başına DSİ'nin bir şey yapması söz konusu değil'' dedi.

''Ankara'dan talep gelseydi DSİ bunu da yapardı'' diyen Veysel Eroğlu, şunları anlattı:

''Nitekim zamanında proje yapılmış, Japon kredi kuruluşu JBIC'den kredisi de bulunmuş. (Yanlışsa projeyi düzeltelim) dedik, oturduk konuştuk. Arada yıllık maliyet olarak pek fark yok ama (işletme maliyetinden korkuyorsanız, tünelli yapalım) dedik. Protokol hazırlandı, DSİ Genel Müdürlüğünün hazırladığı protokolü kabul etmediler.

DSİ'nin, (Ankara'nın suya ihtiyacı varmış, ben kalkıp su getireyim) deme durumu yok ki. Önce talep olacak, sonra Bakanlar Kurulu Kararı ve protokol olacak, usül bu.

Karar veremediler. Proje benden önce 2002 yılında yapılmıştı. Bir araya gelememişler benden önce. Ben geldikten sonra (temas kuralım) dedik, projeyi sunduk, (projeyi değiştirelim) dediler. (Hay hay) dedik. (İsterseniz siz yapın projeyi buna göre JBIC kredisi kullanalım) dendi.

DSİ üzerine düşen görevi yapmıştır. Biz talep olduğu anda 24 saatte Kesikköprü Barajından su tahsis ettik. Hiçbir zaman 24 saatte su tahsis edilmez. Tarımsal sulama var. Kırıkkale'ye su veriliyor, bunlar incelenmeden yapılmaz. Planlama, revizyon aylar sürer. Önünde hazır bir baraj var. Boru hattı döşeyip götürülecek.

20 Ocak'ta geldiler. Her Perşembe günü toplantı yaptık. Tedbirleri alan, projeleri sunan, alternatifleri belirleyen DSİ elemanları olmuştur. Yazışmalar 2003 yılından buyana devam etmiş. (Ne olur hemen hareket edelim) diye 2007 yılı Ocak ayında geldiler. Çamlıdere Barajından su alınmasını da ben önermiştim, o sayede bu zamana kadar gelindi...

DSİ'ye teşekkür etmek lazım, hiçbir kusuru yoktur. Tüm ekipler yıl başından buyana gece gündüz bu meseleyle uğraşıyor. DSİ üzerine düşeni yapmıştır. Melen'de böyle bir hadise oldu, eski genel müdür zamanında 1,5 sene Melen beklemeye alınmıştı.''

Kesikköprü Barajından alınacak suyun zararlı atıklar nedeniyle zararlı olabileceğine dönük endişeleri de değerlendiren Veysel Eroğlu, ''Su kirliliği standartların altında. Hirfanlı Barajında çökelmeler oluyor. Hirfanlı'dan sonra Kesikköprü Barajında su daha temiz. Bazıları sülfat meselesini öne sürüyor ama onun konsantrasyonu sınırlar içinde. Kaldı ki bu arıtmadan geçirilecek. Arıtmayla bu konu da halledilir. Bir problem yok'' dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber