Boyalı oyuncaklar zehirleyebilir

Haber Giriş : 22 Ağustos 2007 11:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Amerika'nın en büyük şirketlerinden Barbie'nin de üreticisi Mattel, Türkiye'deki bazı oyuncakları da toplayacağını açıkladı.

İçerdiği kurşun bazlı boya nedeniyle dünya genelinde 1 milyon Çin malı oyuncağı toplama kararı alan Mattel, Türkiye'de de satılan üç ayrı oyuncak modelinin geri getirilmesi çağrısı yaptı. Önceki gün Çin hükümeti bu oyuncakları üreten fabrikayı kapatma kararı almış, bunun hemen ardından oyuncak şirketinin patronu kendini asmıştı.

Oyuncaklardaki tehlike

Zaten, ellerine geçirdikleri hemen her şeyi ağızlarına alan, bunları yalamayı ve ısırmayı seven küçük çocuklar, boyalı oyuncak ve eşyalara hem renkleri ve hem de hoşa giden tatları sebebiyle bunlara bayılırlar. Kurşun oksit, kurşun karbonat gibi kurşun bileşiklerini içeren boyaların, kuru ağırlıklarının yüzde 50' si kurşundur; bunun için de duvar kağıtları, boyalı zeminler, boyalı oyuncaklar çocuklar için korunması güç kurşun kaynaklarını oluştururlar.

Kurşun, bakır, çinko, demir? gibi diğer metallerden farklı olarak vücutta hiçbir görevi olmayan toksik bir maddedir; özellikle de çocuklar için son derece zararlıdır. Endüstrileşmeye bağlı olarak madenlerin yeryüzüne çıkartılıp kullanılmasıyla biyosfere yayılmış ve yıllar içinde de insan vücudunda bulunan miktarları anlamlı olarak artmıştır.

Önceleri düşük miktarda kurşuna maruz kalmanın sağlık için önemli bir sakıncası olmadığı kabul edilirken, çocukların gelişim ve davranış bozukluklarından sinir sistemi hastalıklarına kadar birçok olumsuz etkileri olduğu anlaşılmıştır. Bundan dolayı da otuz yıl önce kanda 40 mikrogram kurşun bulunması normal kabul edilirken, bu düzey 10 mikrograma kadar düşürülmüştür.

Amerika' da çocuklarda 1 ve 2 yaşlarında rutin olarak kan kurşun düzeylerine bakılmaktadır. Kurşuna maruz kalma ihtimali yüksek olanların ise daha 6 aylık iken ve daha sonra her 6 ayda bir kan kurşun seviyeleri kontrol edilmektedir.

Kurşun kaynakları

Kurşun vücudumuza solunum veya sindirim sistemi yoluyla, daha seyrek olarak da deriden girebilir. Solunum havasında çok fazla kurşun bulunsa bile insanların bunu hissetmesi mümkün değildir. Kurşun çok küçük tanecikler şeklinde olduğundan burun ve solunum yollarından rahatça geçerek akciğer keseciklerine kadar ulaşır; buradan da kan dolaşımına karışır.

Ağız yoluyla alınan kurşun da bağırsaklardan hızla emilerek kan aracılığı ile tüm vücuda dağılır. Kemikler, iskelet ve kalp kası, merkezi sinir sistemi, saç ve kıllar ile tırnaklara geçer.

Kurşun içeren yakıtlar, kurşun bazlı boyalar ve bu boyaların kullanıldığı oyuncak ve diğer malzemeler, sırlı porselen ve seramik malzemeler, kurşun lehimli konserve kutuları, kurşun içeren kap ve cam ürünleri, kurşun bulaşmış su ve tarlalardan elde edilen sebze ve meyveler, tütün, beyaz ve kırmızı et, süt ve süt ürünleri? tabiattaki başlıca kurşun kaynaklarıdır. Kırsal kesime göre büyük şehirlerde ve özellikle de trafiğin yoğun olduğu yerlerde solunan havadaki kurşun miktarları çok yüksektir.

Sağlığa etkileri

Yüksek miktarda ve tekrarlanarak alınan kurşun, ağızda metalik tat, mide ağrısı, kusma ve ishalden sinir sistemi hasarına bağlı zehirlenme, koma, solunum durması ve hatta ölüme kadar uzayan sonuçlar doğurabilir.

Düşük miktarlarda alınan kurşun kısa vadede herhangi bir belirtiye yol açmaz ve bu yüzden de tanı gecikebilir. Vücutta biriken kurşun arttıkça, kansızlık, sara nöbetleri, zihinsel gelişme geriliği, hafıza zayıflığı, davranış bozuklukları, işitme azlığı, konsantrasyon azalması.. gibi sinirsel belirtiler ile kalp, böbrek ve karaciğer sorunları ortaya çıkmaya başlar. Önlem alınmadığı takdirde felç, körlük, hafıza kaybı, zeka geriliği, kısırlık, hatta koma ve ölümler görülebilir.

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber