Dindar cumhurbaşkanı Sezer

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 28 Ağustos 2007 15:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Salih Tuna'nın yazısı

Dindar cumhurbaşkanı Sezer/ Din Ahlak değil midir?

...

Neylersin ki, bu yazıyla, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'de tecelli eden hasletlere dikkat çekmek için yola çıktım.

Anarşizmi nerdeyse egoizm boyutunda içselleştiren lakırdılarıma bakıp da, Türköne'nin, statükonun memuru tesmiye ettiği Sezer'de, nasıl haslet keşfettiğime şaşmayın.

Zaten o gevezelikleri dillendirmekten muradım; statükonun iflah olmaz muarızı olmanın, Sezer'in kimi erdemlerine kör olmayı gerektirmediğine işaret etmek içindi.

Ne demek istediğimi dilim döndüğünce vuzuha kavuşturmaya çalışmadan evvel, Türköne'nin, Sezer hakkındaki düşüncelerine şöyle bir kulak verelim:

"O kimsenin cumhurbaşkanı değildi. Çünkü o bir memurdu. O zaman şu soruyu sormak da hakkımız: Sezer'in amiri kimdi? Sezer'in amiri statükoydu. Sıradan bir memurun muhakemesi ile, sahip olduğu gücü kendisine veren statükoyu her şeyiyle müdafaa etmeyi asli görevi olarak benimsemişti. Oraya statüko onu getirmişti; öyleyse statükonun her değişim direncine karşı savunulması gerekiyordu. O statüko ise bizim ensemizde boza pişiren, canımızdan bezdiren, iliklerimize kadar tüketen arkaik bir düzendi??

İkinci cumhuriyetçilerin, liberallerin, demokratların ve dahi mütedeyyinlerin Sezer'e bakışının üç aşağı beş yukarı özetidir bu.

Haklı mıdır? El-hak, haklıdır. Hem de yerden göğe kadar.

E'ee, o zaman nerde kaldı Sezer'de tecelli ettiğini söylediğim haslet?

Sezer'in o ucube kamusal alan tanımını, tarafgirliğini, halktan uzak tutumunu, resepsiyonlardaki eşli davetiye muhabbetini, lüzumsuz tıkaç fonksiyonu icra eden hallerini ve asık suratını herkes kadar ben de biliyorum.

Lakin, bunları bilmek şatafattan, gösterişten uzak durma hassasiyetini, kendisine verilen bütün hediyeleri bırakıp gitmesini, ödenekten tahsis edilen meblağa el sürmemesini, eşini hastaneye sivil araçla götürmesini, oğlunun düğününde harcanan elektriğin parasını kendi cebinden ödemesini görmemize engel değil.

Bütün bunlar İslamî haslet değil mi?

Ey erenler, şimdi siz cevap verin!

Din ahlak değil midir?

Ahmet Özcan'ın ?Parayı ve onun gücünü keşfeden, en önemlisi paranın kaynağı olarak devlette mevzi tutmaya çalışan, kökü ve geleneği olmadığı için meşruiyetini toplumsal değerlerde, ideolojik kimliklerde ya da muhalif görünümde arayan, bunu sağladığı andan itibaren de itirafçı olan ve bu kez küresel düzeyde aynı meşruiyet edinme çevrimini çalıştıran bir toplumsal tabaka? olarak değerlendirdiği ?Yeni sınıf?ın asla görmek istemediği bu hasletleri görmeye mecburuz.

Demirel falan ara sıra Cuma kılınca dindar cumhurbaşkanı oluyor da, bu hasletlerin tecelli ettiği Sezer niçin dindar cumhurbaşkanı olmasın?

Din, ahlak, değer ve 'yeni politik kültür' çerçevesinde bu konuya yarın devam edelim ki, yanlış anlaşılmayalım.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber