Emeklilik sigortası ve sağlık sigortası alanında iki ayrı genel müdürlük kurulacak
Sosyal güvenlik reformu kapsamında Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-Kur'un yerine
emeklilik sigortası ve sağlık sigortası alanında iki ayrı genel müdürlük oluşturulması
öngörülüyor.
Sosyal yardım ve hizmetler konusunda da ayrı bir birim oluşturulması planlanırken,
sosyal güvenlikte tek çatının 2-3 yıla yayılan bir takvimde gerçekleştirilmesi
hedefleniyor.
Yeni dönemde ortaya konulacak 3 yıllık ekonomik programa ilişkin çalışmalar
devam ederken, sosyal güvenlik reformu kapsamında Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-Kur'un
yerine emeklilik sigortası ve sağlık sigortası alında iki ayrı genel müdürlüğün
oluşturulması öngörülüyor.
Yeni programın sosyal güvenlik ayağında, öncelikle SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın
ortadan kaldırılması planlanırken, bunun yerine iki kuruluşun ortaya konulması
planlanıyor. Bunların emeklilik sigortası genel müdürlüğü ve sağlık sigortası
genel müdürlüğü olarak örgütlenmesi planlanıyor.
Yeni sistemde çalışanların statüsüne göre yapılandırma ortadan kaldırılırken,
bunun yerine ödenen prime göre maaş bağlama sisteminin esas alınacağı belirtiliyor.
Şu anki uygulamada Emekli Sandığı'nın makama bağlı olarak prim karşılığı olmayan
emekli maaşı bağladığı hatırlatılırken, yeni uygulamada bunun ortadan kalkacağı,
SSK'daki gibi çalışma hayatı boyunca ödenen primler güncellenip ona göre aylık
bağlanacağı ifade ediliyor.
Sosyal yardım ve hizmetler konusunda kurulacak birimin ise; şu anda Emekli Sandığı
tarafından verilen 65 yaş maaşı veya gazi maaşları gibi sosyal nitelikteki maaşlarla,
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu çerçevesindeki sosyal yardımları düzenlemesi
planlanıyor.
Çalışmalar kapsamında emeklilik yaşının yükseltilmesi de gündeme gelirken, bunun
daha çok yeni işe girenleri etkileyeceği belirtiliyor. Aylık bağlama oranlarında
da değişiklik düşünülürken, burada ise geçiş sürelerinin olması planlanıyor.
Sosyal güvenlik reformunun 2-3 yıla yayılan bir takvim içinde gerçekleşmesi
hedefleniyor.
Bu arada, yeni ekonomik programda esas alınacak faiz dışı fazla oranı konusunda
çeşitli senaryolar üzerinde çalışıldığı belirtilirken, son kararın siyasi otoriteye
ait olacağına işaret ediliyor. Ekonomi bürokratlarının yüzde 6.5, yüzde 6 veya
yüzde 5.5 gibi çeşitli senaryolara göre çalışmalar yaptığı, buna göre kaynak
ihtiyaçlarını ortaya koyduğu öğrenildi.
aa