Bir vekilin öyküsü doğu kadınının dramı

Kotan, "Ataerkil yapı değişmeli" dedi.

Annem, babamın erkek çocuk sevdası yüzünden öleceğini bile bile hamile kaldı

RADİKAL - ANKARA - İkinci eşler, erkek çocuk sevdası, bu uğurda kaybedilen kadın canları... Türkiye'nin her yöresinde benzer örneklerini görmek mümkün. Daha yoksul kesimlerde acının izleri derinleşir. Ancak acının derinliği bazen bununla baş etmeyi ve başarıyı da beraberinde getirir. Tıpkı annesini, babasının erkek çocuk sevdası yüzünden kaybeden, bu hırsla ve kadının da baba neslini sürdürebileceği inancıyla okuyup Meclis'e giren AKP Ağrı Milletvekili Fatma Salman Kotan gibi.

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), önceki gün Ankara Hilton Oteli'nde yaptığı toplantıda kadın milletvekillerini bir araya getirirken, mikrofonların bir dramı dile getireceğinden habersizdi. Kadın milletvekilleri bir bir söz alırken, AKP Ağrı Milletvekili Fatma Salman Kotan sıra kendisine geldiğinde acı hikâyesini aktardı:

"Annem, babamın ikinci eşi. Bölgemizde erkek zenginse eş sayısı da artar. Babamın erkek çocuk isteği annemin ölümüne kadar gitti. Ben ailemin ikinci çocuğuyum. Doktorlar anneme, üçüncü bir çocuğun hayatını tehlikeye atacağını söylemişlerdi. Annem, beni ve ablamı yanına alıp 'Şeyh Ahmet Salman'ı mutlu etmem gerekiyor. Onun neslini sürdürmem gerekiyor. O nedenle bir erkek çocuk doğurmalıyım' dedi. Doktorlar, bir daha hamile kalırsa hayatını tehlikeye atacağını söyledi ama annem dinlemedi. Şeyh Ahmet Salman'ı mutlu etmek için bir erkek çocuk doğurmak şarttı; annem bu nedenle üçüncü kez hamile kaldı ve bir kız daha doğdu. Adını Songül koyduk, iki yıl sonra da annemi kaybettik.

Ailede okuyan ilk kadın

Bu acının kendisini çok etkilediğini vurgulayan Kotan, 'başarı'nın sorunları alt etmede önemini şöyle vurguladı:

"Çocukluğumdan beri Şeyh Ahmet Salman'ın neslinin sadece erkekle değil, bir kadınla sürdürülebileceğini kanıtlamayı kafama koydum. Bu sayede ailede ilk okuyan kadın ben oldum. Siyaset ve iş hayatına girdim. Biliyordum ki, başarırsam, başka kadınların da önünü açacağım. Bölgede tuğla fabrikası kurarak kadınların da toz, çamur içinde çalışabileceğini gösterdim. Şimdi bölgede çalışan kadın sayısı artıyor. Ataerkil düzeni biraz daha yıkmazsak 1970 ile 2007 Türkiyesi arasında fark olmayacak. Doğu-batı ayrımı yapmadan barışı götürmek zorundayız. Bu, lüks değil, zorunluluk."

Kotan, konuşmasında kadın örgütlerini, lüks otel salonlarında yapılan toplantılar nedeniyle eleştirmekten de kaçınmadı. Kotan, "Hilton ve Sheraton'da sivil toplum kuruluşlarının toplantı yapmasını anlamıyorum, sizi bir gün Ağrı'da da misafir etmek isteriz" dedi.

Heybedeki kız, vekil oldu

Toplantıda AKP Van milletvekili Gülşen Orhan da konuştu. Orhan, Van'ın Bahçeşehir ilçesinde 20 yıl önce liseyi okuyan tek kızın kendisi olduğunu anlatarak, "Kardeşim ve ben, okulumuza gitmek için çok büyük zorluklar çektik; çünkü evden çok uzaktı ve yol yoktu. Köyde Zaloğlu Rüstem Bey gibi bir bey vardı; sırtına heybesini takar, heybenin bir kenarına kardeşimi, diğer kenarına beni yerleştirir, okula götürürdü" diye konuştu. Toplantı, CHP ve MHP'li kadın milletvekillerinin katılmaması nedeniyle eksik yapıldı. CHP'lilerin, partilerinni grup toplantısı nedeniyle katılmadıkları ifade edildi. Toplantıda konuşan Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, kadın milletvekillerini aslında kendisinin bir araya getirmeyi planladığını, ancak Meclis'teki yoğunluktan fırsat bulamadığını belirterek, KAGİDER'e teşekkür etti.