İstek Vakfı okuldaki cinsel taciz olayına dair açıklama yaptı

Avukat Betül Altınsoy, cinsel taciz olayına ilişkin İstek Vakfı'nın yaptığı açıklamayı yayınladı.

İstek Vakfı'nın yaptığı açıklama

Kamuoyuna Duyuru

23 Aralık 2019 akşam saatleri itibarı ile kurumumuz hakkında sosyal medya üzerinden gerçek dışı suçlamalar yapıldığını üzüntüyle izlemekteyiz. İSTEK Okulları olarak en hassas değerlerimizi hedef alan bu karalama kampanyasına ilişkin olarak kamuoyunu bilgilendirmek isteriz.

Şikayetçi aile 06.12.2017 tarihinde, çocuklarının yüzme derslerine girmek istememesi ve buna bağlı bazı şikayetlerini konu alan şikayet dilekçesini. Anaokulu Müdürlüğümüze teslim etmiş ve 07.12.2017 tarihinde Lise ve Kampüs Müdürü ile yüz yüze görüşerek, geriye dönük tüm kamera görüntülerinin kendilerine teslimini sözlü olarak talep etmişlerdir. Kişisel verilerin korunması Kanunu gereği ve özel hayatın gizliliğini ihlal edecek nitelikte bir talep olması sebebiyle kamera görüntülerinin ancak resmi makamlara teslim edilebileceği, kendilerine bildirilmiştir. Bu aşamada ailenin şikayetine konu dilekçe işleme alınmış ve gerekli inceleme ve soruşturma Anaokulu Müdürlüğünce başlatılmıştır.

12.12.2017 tarihinde okula gelen kolluk kuvvetlerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığının talebi üzerine geriye dönük olarak tüm kayıtlı kamera görüntüleri teslim edilmiştir ve hiçbir kayıt silinmemiştir. Aynı gün olayın Genel Müdürlüğe intikaline binaen derhal soruşturma başlatılmış ve olaya karıştığı iddia edilen öğretmen suçu sabit olmamasına rağmen soruşturmanın selameti açısından tedbiren görevinden uzaklaştırılarak iş akdi sonlandınlmıştır.

12.12.2017 tarihinde şikayetçi aile tarafından Cumhuriyet Savcılığına.. Milli Eğitim Bakanlığı ve BİMER aracılığı ile ilgili diğer Bakanlık ve idarelere de suç duyurusunda bulunulmuştur. BİMER aracılığı ile yapılan şikayete istinaden gerek Kartal İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü müfettişlerine, gerekse Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkililerine gerekli tüm bilgi ve belgeler aktarılmıştır. Aynca, aile tarafından Cumhuriyet Savcılığına yapılan suç duyurusuna istinaden kurumumuzdan talep edilen tüm kamera görüntüleri ve bu görüntülerin depolandığı cihazlar, ilgili makamlara teslim edilmiştir.

Kurumumuz tarafından adli ve idari makamlann baskı altına alındığına yönelik asılsız iddialara ilişkin yapılan şikayetler adli makamlarca da incelenmiştir ve bu hususla ilgili aleyhimize veya kurum çalışanlarına karşı herhangi bir adli ve idari soruşturma ve kovuşturma da bulunmamaktadır.

İşte Avukat Betül Altınsoy'un açıklamaya ilişkin değerlendirmeleri

İstek Vakfı DM kutusuna bir kamuoyu duyurusu bırakıyor. Duyurunun başında "karalama" olarak nitelendirdiği iddialarımızın tamamını duyurunun içeriğinde kabul ediyor ancak aklımızla dalga geçen bahaneler ekleyerek!

Tek tek üzerinden geçeyim:

Öncelikle duyurunun en başında üzerimizde hissettiğimiz baskıya karşı gösterdiğimiz tepkiyi bir "karalama kampanyası" olarak nitelemişler. Yani yine İLK REFLEKSLERİ ve İLK GÜNDEMLERİ marka değerini korumak olmuş.

Peki sevgili İstek Vakfı, olaydan bu yana bu iddia ile ilgili neredeyse her yerden haberleri ben mi sildirdim? Ekşisözlük'te girilmiş olan entry'i bile ben mi kaldırttım?

Ne mağdur aileyi, ne avukatı olarak beni, ne de kamuoyunu konu ile ilgili tatmin edici şekilde aydınlatamıyor olmanızın sorumlusu ben miyim?

"Karalama kampanyası" diye başladıkları duyurularının ikinci paragrafında aileye kamera görüntülerini GÖSTERMEDİKLERİNİ itiraf etmişler. Gerekçe ise "özel hayatın gizliliği"ymiş.

5 yaşında bir çocuğun istismar edilmesi mi özel hayat? Eğer söyledikleri gibi gerekçe "özel hayatın gizliliği" ise, "resmi makamlara teslim ederiz" diyerek veliyi başından savmak ve zaman kazanmak yerine derhal resmi makamları devreye sokup görüntüleri teslim edemezler miydi?

Vakıf duyuruda 12 Aralık'ta görüntüleri yetkili makamlara teslim ettiğini belirtmiş. Bunun belgesi nerede? Davadaki görüntüler 27 Aralık'ta polis tarafından EL KONULARAK, yani zorla alınmış

Arama ve el koyma kararı ile polisin EL KOYARAK aldığı görüntüler üzerinde yapılan incelemelere göre 2017 yılı görüntülerinden sadece ailenin okula yazılı başvurduğu tarihten sonraki 5 gün mevcut. İSTİSMARIN GERÇEKLEŞTİĞİ DÖNEME DAİR GÖRÜNTÜ KAYDI YOK.

Cevabını dosyada araştırdığımızda karşılaşılan manzara şu: MEB teftiş raporunda vakıf yetkililerinin verdiği ifadelere göre "polis gelmeden önce kayıtları yedeklemek ve tarih ayarlaması yapmak" bahanesiyle kayıtlara müdahale edildiği kabul edilmiş.

Bir başka okul yetkilisinin MEB teftiş raporunda verdiği şüphe dolu ifade şu şekilde: Görüntü mü aktarıyorlardı data mı siliyorlardı anlayamadığım bir şeyler yapıyorlardı.

Kamuoyu duyurunuzda bu olayı gündeme getirenlere yönelttiğiniz tehdit, sanık öğretmeninizin küçük mağdura yaptığı "anlatırsan annen baban ölür" tehdidini ve 2 yıldır içine itildiğimiz yalnızlığı hatırlattı.