YÖK'ü eleştireni anında üniversiteden atıyorlar

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 25 Eylül 2007 06:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

'Farklı düşünceye tahammül yok, YÖK'ü eleştireni anında üniversiteden atıyorlar'

Bilimin ve özgür düşüncenin merkezi olması gereken üniversitelerde farklı görüş açıklamak adeta suç. YÖK ve üniversite yönetiminden farklı görüş beyan eden öğretim üyeleri ilk fırsatta üniversiteden atılıyor.

Sivil anayasa konusunda hükümeti ağır dille eleştiren ve bu davranışı 'demokratik hak' olarak yansıtan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve üniversite rektörleri, kendilerine yapılan en küçük eleştiriyi bile hazmedemiyor. Muğla Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Mustafa Zafer Sunu, Dr. Selçuk Özdağ ve Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Ömer Karahan'ın başına gelenler bunlardan bazıları.

Geçtiğimiz yıl üniversite yönetimini CHP bayrakları altında yürüyüş yaptığı gerekçesiyle eleştiren Selçuk Özdağ, üniversiteden atıldı. Özdağ, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Önce Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin eski Rektörü Yücel Aşkın davasında rektörü eleştiren bir konuşma yaptım. Yasa gereği bir siyasi partiye üye olabiliyorum. Bu konuşmayı böyle bir kimlik altında yapmıştım. 3 yıl kademe ilerlemesi cezası verdiler. Sonra CHP bayrakları altında yürüyüş yapıldı. Bunu eleştirdim, üniversiteden atıldım. 5 ay sonra mahkeme kararıyla dönebildim. Üniversitelerde farklı düşünceye tahammül yok, eleştirenler anında uzaklaştırılıyor."

Prof. Dr. Mustafa Zafer Sunu da rektörlük seçiminde şimdiki rektörü desteklemediği için sürekli sürgünlere maruz kaldığını ifade ediyor. Maden mühendisliği alanında kendisi ile birlikte doktorasını yurtdışında yapmış 3 kişinin üniversitede bulunmasına rağmen 5 yıldır ideolojik sebeplerle öğrenci alınmadığını iddia eden Sunu, "Oysa İnşaat Mühendisliği'nde sadece 1 öğretim üyesi olmasına rağmen öğrenci alınıyor. Rektör seçiminde kendisini desteklemediğim için sürekli rektör görevlendirmesi ile yüksekokullara gidiyorum." diye konuştu.

"Başörtülüler katillerden daha mı tehlikeli?" diye gazetecilere demeç veren Prof. Dr. Ömer Karahan ise üniversiteden atılmakla kalmamış, kamu görevinden de ihraç edilmiş. Karahan, "2001 yılından beri devam ediyor. Hâlâ üniversiteye dönemedim. Davamın nihayete ermesini bekliyorum. Sonra mecbur kalırsam Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğim." şeklinde konuştu. Dekan yardımcısı iken dekanın icraatlarını eleştirdiği için kademe ilerlemesi cezası aldığını da anlatan Karahan, "Üniversitelerde herkes birbirinden korkuyor. Öğretim üyesi dekandan, dekan rektörden, rektör YÖK başkanından korkar. Üniversitelerde korkunun meydana getirdiği suskunluğa huzur diyorlar." dedi.

'Rektörler, Teziç'ten korkuyor'

YÖK ve üniversitelerin öğretim elemanları üzerindeki baskısına meslek kuruluşları tepki gösteriyor. 85 devlet üniversitesi rektörünün de YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in çağrısı üzerine toplanmasını ve muhalefetsiz ortak görüş bildirmesini yadırgamadığını söyleyen eski Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu şöyle konuştu: "Üniversite sistemi içinde üniversite rektörünü de görevden alabilen tek özerk kişi YÖK başkanıdır. Bu korkudan dolayı bütün rektörler Teziç ne derse onu yapıyor. Göreceksiniz 8 Aralık'ta Teziç'in görevi bitiyor. Şu anda Teziç'in bir dediğini iki etmeyen bu rektörler 8 Aralık'tan sonra hükümet lehinde bildiriye imza atarlar. Karşı çıkan olursa bile onlar ancak bir daha seçilme ihtimali olmayan kişiler olur." Asistanlıktan itibaren üniversitelerde sistemin muhalefet etmeme üzerine kurulduğunu anlatan Hatipoğlu, asistanların kadroya alınırken bu düzene uyma karşılığında kadroya alındığını ifade etti. Hatipoğlu, YÖK'te hükümetin seçtiği üyelere de tepki gösterdi. YÖK'te görev yapan 21 üyeden 7'sini hükümetin atadığını söyleyen Hatipoğlu, "Bu üyeler bile mücadele etmiyor. Bu utanılacak bir durum." dedi.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde biyofizik bölüm başkanı iken rektörün icraatlarını desteklemediği için görevden alınan Üniversite Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Şefik Dursun da şunları kaydediyor: "Üniversitelerde farklı fikirlere tahammül mümkün değil. YÖK başkanı gibi düşünmeyen rektör, kadro ve bütçe alamaz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber