Savcıyken istifasını verdi Yozgat'ın ihracatçısı oldu

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 09 Ekim 2007 06:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ŞAH TANYERİ

Savcı iken dil eğitimi için gönderildiği İngiltere'de uluslararası hukuk mastırı yapmasına bakanlıkça izin verilmeyince istifa eden Yılmaz, kurduğu şirketle 26 ülkeye bone satıyor..

Steril Mediko Tekstil'in iki ortağından Hüseyin Yılmaz'ın ilginç bir hikâyesi var. Ankara Numune Hastanesi'nde sağlık memuru olarak çalışırken, bir taraftan hukuk okur. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra başkentte avukatlık, Çankırı'nın Çerkeş ilçesinde ve Ağrı'da savcılık yapar. Adalet Bakanlığı İngiltere'ye dil eğitimine gönderir. 1998 yılıdır. Aranırken yurtdışında yakalanan kişilerin yurda iadesinde sorunlar yaşanmaktadır. Sorunun uluslararası mevzuatı iyi bilmemekten kaynaklandığını düşünerek, uluslararası hukuk alanında uzmanlaşmayı kafasına koyar ve 8 aylık dil eğitiminden sonra İngiltere'de mastır programına yazılmak ister. Ancak bakanlık izin vermez. İstifa eder. Üniversiteye kendi olanaklarıyla devam edecek, bitirdikten sonra bakanlığa başvuracaktır. Fakat bu kez de parası yetmez. Hüseyin Yılmaz, "Türkiye'de uluslararası prosedürü bilen pek uzman yoktu. Uluslararası uzman hukukçu olmak için bakanlıktan izin alamadım ama uluslararası işadamlığına soyundum" diyor.

AFRİKA'DA KULLANILIYOR

Uluslararası hukuk uzmanı olma hayali suya düşen Hüseyin Yılmaz, Steril Mediko'nun önce 8 ortağından biri olur, daha sonra ortakların ayrılmasıyla şirketin sahibi haline gelir. Şirket, Sterilife markasıyla, maske, bone, kep, hekim ve personel kıyafetleri hasta yatak çarşafı, cerrahi set, koruyucu kolluk gibi 50'ye yakın ürünü uluslararası standartlarla üretiyor. 26 ülkeye 1 milyon Euro tutarında ihracat gerçekleştirdi. İhraç bone serilerine "Assos, Troy" gibi isimler verilerek tarihi yerlerin tanıtımını da amaçlayan şirket, yıllık 50 milyon parça üretim kapasitesine sahip. 83 ülkeden 450 firmayla bağlantısı bulunan Steril Mediko, BM kuruluşları üzerinden Afrika'ya 4.5 milyon adet maske gönderdi.


ANADOLU'YU üretim üssü yapan konfeksiyonculardan biri de İstanbul merkezli Mavi Ay. Ümraniye'deki kadın ceketi ve pantalonu üreten tesisinin bir benzerini Yozgat'ta kuran şirket, günlük 1.200 pantalon, 800 ceket dikip ihraç ediyor. 2 Temmuz 2007'de faaliyete geçen tesiste 200 işçi çalışıyor. 1 yılda 600 kişilik istihdama ve 3 milyon YTL'lik ciroya ulaşılması hedefleniyor. İleri teknoloji makinelerin kullanıldığı fabrikada işçiler, parmaklarını makineye okutarak kart basıyor. Mavi Ay'ın 4 ortağından biri olan Kemal Kanlı, yurtdışından alınan sipariş ürünlerin fiyatı yıllardır aynı kalırken, İstanbul'da üretim maliyetlerinin devamlı yükselmesinin kendilerini Anadolu'da üretime mecbur ettiğini vurguladı. Kanlı, şu bilgiyi verdi "3-4 yıl önceki fiyatlarla mal yapıyorsunuz. Ürünün fiyatı 5 Euro, 5 yıl önceki fiyatı da 5 Euro. Kalifiye eleman ücretleri ise yükseliyor. Anadolu'da el emeği ucuz. Teşvikler var. Sigorta primi düşük, vergi hiç yok gibi. Maliyetler yarı yarıya fark ediyor. Ya fabrikanızı kapatacaksınız ya da Anadolu'ya geleceksiniz. İstanbul'da üretim yapma şansı yok. Bakıyorsunuz, firmalar güm güm gidiyor. Anadolu'da hiç kazanmasanız, vergi, sigorta primleri kalsa bize yeter."

LASTİKLER KABAK MI?

11 yaşında çırak olarak tekstil konfeksiyon sektörüyle tanışan, 17 yaşında kendi işini kuran Kemal Kanlı, Yozgat'taki yeni fabrikasını tedarikçisi olduğu İngiliz markasına onaylatırken, işçilere verdiği ücretten kötü muamele yapılıp yapılmadığına kadar bir dizi soruyla karşılaştıklarını anlattı. "Asgari ücretin altında para veriyorsanız, sizinle çalışamayız" denilirken, işçi servisi yapan araçların lastiği kabak mı diye bile bakılmış.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber