Adım adım yerli aşıya

Türkiye'de koronavirüs aşısı için çalışan 6 ekibin hazırladığı rapora ulaşıldı. Raporda ekiplerin farklı kategorilerde çalışmalar yaptıkları belirtildi. Ekiplerin virüsün laboratuvar ortamında zayıflatılması ve virüs parçalarından oluşan inaktif aşılar üzerinde çalışma yürüttüğü kaydedildi. Ekipler aşı içerisinde kullanılacak olan antijenleri belirlemek için de deneyler yapıyor.

REKOMBİNANT AŞI

İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi ve Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından yürütülen projenin koordinatörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Öztürk yapıyor. Projede Rekombinant aşı üzerinde çalışma yürütülüyor. Bu yöntemde mikroorganizmanın tamamı yerine küçük bir parçasını içeren aşı hazırlanıyor. Aşı ile vücuttaki antikorun virüsü tanıyıp bloke etmesi hedefleniyor.

PEPTİD AŞI YAPILACAK

Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen çalışmalara Prof. Dr. Hakan Akbulut koordinatörlük yapıyor. Burada yapılan çalışmalarda virüs içindeki bazı protein yapılar tespit edilerek, bu proteinlerin aminoasit sayısı, türü ve sırası belirlenerek laboratuvarlarda özel tekniklerle sentezleri sonunda elde edilen peptidlerin aşı olarak kullanılması hedefleniyor.

İYİ ANTİKOR OLUŞTURMA

Ortadoğu Teknik Üniversitesi Biyolojik Bilimler bölümü tarafından Prof Dr. Mayda Gürsel koordinasyonunda yürütülen proje de ise iyi antikor oluşumu hedefleniyor. Aşının antijen içeriği ve adjuvant içeriği oluşturularak vücudun uyarılması ve antikor üretmesi amaçlanıyor.

HEDEF DNA AŞISI

Ege Üniversitesi'nde Doç Dr. Mert Döşkaya koordinasyonundaki çalışmada KOVID-19 Aşısı için Antijen keşfi ve DNA aşısı geliştirilmesi için mücadele veriliyor.

İNAKTİF AŞI ÇALIŞMASI

Üniversiteler ve TÜBİTAK'ın ortak yürüttüğü bir projede ise inaktif virüsün aşı olarak kullanılması hedefleniyor. Prof. Dr. Osman Erganış'ın koordinasyonunda yürütülen çalışmada, hızlı ve etkili bir yöntem olduğu için inaktif virüs üzerinde çalışma yapılması hedeflendi.

ASC ZERRECİK TEKNOLOJİSİ

Boğaziçi Üniversitesi'nde Prof. Dr. Nesrin Özören koordinasyonunda yürütülen çalışma klasik yöntemlerden farklılık gösteriyor. Aşı teknolojisinde, virüsün kendisi, yarı ölmüş veya ölmüş halde vücuda verilmesi yerine farklı bir taşıyıcı protein kullanılıyor. Bu sayede vücudun bağışıklık sistemi tetiklenmiş oluyor.

OSMAN NURİ CERİT