Türkiye dünya sağlık mimarisine dahil oldu

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen (VDL) başkanlığında düzenlenen, yeni nesil koronavirüse (Kovid-19) karşı aşı bulunmasına yönelik çalışmalara kaynak yaratılması amacıyla gerçekleştirilen bağış konferansı, beklentileri karşıladı.

Milliyet'ten Güldener Sonumut'un haberine göre: Avrupa Birliği (AB), konferansdan 7.5 milyar euro bir bağış elde etmeyi hedefliyordu. Katılımcı ülkeler de, 7.4 milyar euro taahhüt ederek, hedefi büyük ölçüde tutturdu. VDL, katılımcı ülkelerin 23 Mayıs'a kadar taahhütlerini beyan etmek için vakitleri olduğunu hatırlatarak, Türkiye gibi ülkelerin taahhütlerini açıklamasının ardından 7.5 milyar euro'luk hedefi aşacaklarını ifade ediyor.

Türkiye'nin AB'ye aday ve komşu olan G-20 üyesi sıfatıyla davet edilmesi son derece önemliydi. Adaylık sürecinde henüz yeni bir gelişme yaşanmasa bile, Kovid-19 salgınıyla birlikte, AB'ye komşu olan Türkiye'nin, Brüksel için önemli bir ülke olduğu tekrar kanıtlanmış oldu. Böylelikle salgın ve sağlık diplomasisinde komşu ülkelerin birbirleriyle işbirliği içinde bulunmalarının ne denli hayati öneme sahip olduğunun altı çizildi.

Bununla birlikte AB, söz konusu konferansı düzenleyerek Kovid-19 aşısının bir ülke veya laboratuvarın tekeline geçmesini engellemiş oldu. Bulunacak aşının küresel erişimi de, bir şekilde teminat altına aldı. AB ve G-20 üyesi ülkelerin aşı konusunda birbirleriyle gereksiz şekilde rekabete girmelerini de engelledi.

Yeni bir başarı daha

Türkiye, koronavirüs salgınının başlangıcından bu yana AB üyeleri başta olmak üzere 57 ülkeye yaptığı tıbbi malzeme desteği sayesinde Brüksel'in küresel sağlık yapılanmasına "doğal olarak" entegre edilmiş oldu. Ankara bu sayede, AB önderliğinde gerçekleştirilen "küresel sağlık yapılanması"nda yerini aldı.

Brüksel'in bağış kampanyası, Kovid-19'la mücadele kapsamında hem tanı çalışmalarını hem de ilaç veya aşı ile tedavi araştırmalarını finanse edecek. Bu kampanyanın başlatılmasıyla birlikte katılımcı ülkelerin uzmanları, laboratuvarları ve Ar-Ge kuruluşları da uluslararası düzeyde "açık kaynak" mantığıyla işbirliğinde bulunabilecek.

Türkiye'nin, savunma sanayii alanındaki işbirlikleriyle sağladığı başarının bir yenisini, sağlık alanında da gerçekleştirmesi mümkün olabilecek. Türkiye'nin, suni solunum cihazları konusunda kendi sanayi kuruluşları eliyle başlattığı üretim seferberliğinin, bağış kampanyasına katılan pek çok ülkeye katma değeri yüksek işbirliklerinin kapısını açması olası. Yani, Ankara'nın "küresel sağlık sistemi"ne dahil edilmesi, Türkiye'ye sağlık alanında yeni yatırımların çekilmesi için de önemli bir fırsat oluşturabilir. Sağlık turizmi konusunda kendisini ispatlayan Türkiye'nin, bu sektördeki konumunu pekiştirmesi ve geliştirmesi için önemli bir imkan var artık.

Sonuç olarak AB, mülteciler veya terörle mücadelede konularında olduğu gibi, bulaşıcılığı çok yüksek olan hastalıklar ve sağlık problemleri konusunda da Türkiye ile işbirliği yapmanın önemini fark etmiş oldu diyebiliriz.

BM: Bu sadece ön ödeme

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla küresel mücadele için verilen 7.4 milyar euro'luk taahhüde ilişkin değerlendirme yaptı ve "Bu cömert katkıları memnuniyetle karşılıyorum ama bu fonlar, yeni araçların gereken hızda geliştirilmesi için sadece bir ön ödeme. Herkese, her yere ulaşabilmek için muhtemelen bu miktarın 5 katına ihtiyacımız olacak" dedi.

Guterres, Kovid-19 için teşhis, tedavi ve aşı geliştirilmesine yönelik Avrupa Birliği Komisyonu'nca düzenlenen yardım taahhüdü konferansına video konferansla katıldı. 7.4 milyar euro'luk cömert taahhüdü memnuniyetle karşıladığını belirten Guterres ancak bu miktarın yeterli olmayacağına dikkati çekti. Guterres, "Bu fonlar, yeni araçların gereken hızda geliştirilmesi için sadece bir ön ödeme. Herkese, her yere ulaşabilmek için muhtemelen bu miktarın 5 katına ihtiyacımız olacak" dedi.

Dünyada herkes güvende olana kadar hiç kimsenin güvende olamayacağını belirten Guterres, "Kovid-19 için geliştirilecek aşı ve tedavisi, ekonomik ve herkes için erişilebilir olmalı. Kovid-19'dan kurtulmanın tek yolu bu" değerlendirmesinde bulundu..