İşte büyük zaferin kadınları: Kimi asker, kimi kılavuz

Asker Saime, Kılavuz Hatice, Tayyar Rahmiye ve daha adını bilmediğimiz çok sayıda kadın kahraman... Ulu Önder Atatürk'ün 'O ulvi, o fedakar, o ilahi Anadolu kadınları' sözleriyle övdüğü Türk kadını, 30 Ağustos'taki şanlı zaferin kazanılmasında büyük paya sahip.Kimi eline silah alıp oğlu ve eşiyle omuz omuza düşmanla çatıştı, kimi cepheye sırtında mühimmat taşıdı, kimi de zekasını kullanıp işgal güçlerini ateşe attı.

Haber Giriş : 30 Ağustos 2020 10:02, Son Güncelleme : 30 Ağustos 2020 10:03
İşte büyük zaferin kadınları: Kimi asker, kimi kılavuz

Yurdumuzu işgal eden düşman birliklerine karşı mücadele edenler arasında en önemli unsurlardan biri de Türk kadınları oldu. Milli mücadelenin kadın kahramanları, Türk milletinin var olma savaşında yerlerini alarak cephelerde müdafaanın başarıyla sağlanmasına katkı sağladı.

Hürriyet'ten Ömer Erbil'in haberine göre; Atatürk Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan milli mücadelenin kadın kahramanları;

TAYYAR RAHMİYE: MÜFREZE KOMUTANIYDI

Güney cephesinde 9'uncu tümende gönüllü olarak bir müfrezenin komutanlığını yaptı. Osmaniye'de Fransız karargahına saldırı için görevlendirilen müfreze, 1 Temmuz 1920'de harekete geçti. Fakat bu arada askerlerde bir duraklama meydana geldi. "Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da siz erkek olduğunuz halde yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?" diyerek erkekleri tahrik etti. Kendisi şehit olduysa da karargah ele geçirildi.

ASKER SAİME: İSTİHBARAT TOPLADI

İstiklal Harbi başladığında Darülfünun öğrencisi olan Münevver Saime, Kadıköy mitinginde yaptığı konuşmadan sonra tutuklama emri çıkınca, Anadolu'ya geçti. Garp cephesinde görev aldı ve özellikle cephe gerisinde ve istihbarat işlerinde çalıştı.

KILAVUZ HATİCE: DÜŞMANI ATEŞ HATTINA ÇEKTİ

Pozantı'da mücadele etti. 8 Mayıs 1920'de, gece, Fransız kuvvetlerine Kumcu Veli ile birlikte kılavuzluk ederek, onları Türkler'in ateş hattına soktu. Fransızlar, en kritik nokta olan Karboğazı'na sıkıştıklarını ancak gün ışıyınca anladı. Hatice kaçarak Türk tarafına geçti. Bu şekilde Fransız askerleri esir edildi.

KARA FATMA: OĞLUYLA OMUZ OMUZA ÇARPIŞTI

Erzurumlu Yusuf Ağa'nın kızı olan Fatma Seher Hanım, aynı zamanda merhum bir binbaşının da eşiydi. Milli mücadelede oğlu ile birlikte çarpıştı, İzmit'te görev yaptı. Adana, Dinar, Afyonkarahisar, Nazilli, Sarayköy ve Tire'de savaştı. Bir çatışma sırasında göğsünden yaralandı.

BİNBAŞI AYŞE: ÇETELERİ ÖRGÜTLEDİ

15 Mayıs 1919'da İzmir işgal edilince, ilk karşı koyma hareketine o da silahla katıldı. Yunan İzmir'e hakim olunca Aydın'a geçti, çete kurdu, sonra da çetesiyle birlikte Köpekçi Nuri çetesine katıldı. Aydın muharebesinden sonra Koçarlı'ya çekildiler ve bundan sonra devamlı milli mücadelede görev aldılar.

ATATÜRK'ÜN ÖVGÜLERİ

Mustafa Kemal 21 Mart 1923 tarihinde yaptığı konuşmada, Türk kadınının Milli Mücadele'deki hizmetlerini şu sözlerle anlatır: "Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının fevkinde kadın mesaisi zikretmek imkanı yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını, 'Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım. Milletimi halasa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar hizmet gördüm' diyemez. Belki erkeklerimiz memleketi istila eden düşmana karşı süngüleriyle düşmanın süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısında isbat-ı vücut ettiler. Fakat erkeklerimizin teşkil ettiği ordunun hayat menba'larını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, ormandan odunu, keresteyi getiren, mahsulatı pazara götürerek paraya kaideden, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla, yağmur demeyip, kış demeyip, sıcak demeyip cephenin harp malzemesini taşıyan hep onlar, hep o ulvi, o fedakar, o ilahi Anadolu kadınları olmuştur. Binaenaleyh hepimiz bu büyük ruhlu ve duygulu kadınlarımızı şükran ve minnetle ebediyyen taziz ve takdis edelim."

TÜRK KADINININ PAYI BÜYÜK

Doç. Dr. Cahide Sönmez (Onsekiz Mart Üniversitesi): Atatürk'ün cephede verdiği mücadelede yanında sadece Türk askeri değil, kadını ve çocuğuyla bütün millet yer almış, cephede savaşan askerlerin yanı sıra pek çok vefakar Türk kadını da zaman zaman silah kuşanarak zaman zaman da cephe gerisinde verdikleri mücadeleyle ordusuyla tek vücut olmuştur. Yaptıkları mitinglerle halkı mücadeleye çağıran, kurdukları cemiyetler vasıtasıyla Avrupalı devletlere işgali protesto mesajları çeken kadınlarımızın, maddi ve manevi destekleri Türk ordusunun milletine olan güveniyle birleşince verilen mücadele zaferle sonuçlanmıştır. Halide Edip'ten Münevver Saime'ye Erzurumlu Kara Fatma'dan Kastamonulu Halime Çavuş'a, Melek Reşit Hanım'dan Gördesli Makbule'ye adlarını sayamadığımız pek çok Türk kadını nihai zaferin kazanılmasında Türk ordusuyla kol kola mücadele vermiştir.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber