Bu dönemde en hassas olması gereken üniversite, bizzat başvuru istiyor

Bilindiği üzere, Cumhurbaşkanlığı tarafından 13 Ekim 2020 tarihinde İdari İşler Başkanı Metin KIRATLI imzalı tüm kurumlara gönderilen genelgede; "Güvenli kimlik doğrulama araçları kullanılarak e-Devlet Kapısı üzerinden alınan ve fiziki veya elektronik ortamda merciine ibraz edilen doğrulanabilir belgeler için başkaca herhangi bir kurum onayı, merciinden doğrudan alınmış aslı-fotokopisi vs. istenmeyecek, sistemde sunulan belgelerin doğruluğu esas kabul edilecek, ilgili merciinden doğrudan alınmış resmi belgelerle aynı hukuki değere göre işlem yapılacaktır" ifadesi bulunmaktadır.

Aynı genelgede, "e-Devlet hizmetlerinin etkinliğinin sağlanması ve hizmet sunumunun kolaylaştırılmasında, iyileştirilmesinde ve kullanımının artırılmasında kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri tarafından gereken önlemlerin ivedilikle alınması" uyarısı da yapılmıştır.

Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı tarafından yapılan bu uyarının birçok kamu kurumu tarafından titizlikle uyulmasına rağmen, esasen öncü olması gereken yükseköğretim kurumlarının kamu hizmetlerinin sunumunda vatandaş odaklı anlayışının dışında tavır göstermekte ısrar etmelerini anlamakta güçlük çekiyoruz.

Bu üniversitelerin başında Sağlık Bilimleri Üniversitesi gelmektedir. Bu üniversitenin şahsen başvuru da ısrar ettiği iki ilanla ilgili farklı haberlerimizle konuyu gündeme taşımıştık.

20 Mayıs 2020 tarihli "Şahsen Nasıl Başvuru Olacak Sayın Rektör" başlıklı habere ulaşmak için TIKLAYINIZ.

24 Temmuz 2020 tarihli "Sadece Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bizzat Başvuru İstiyor" başlıklı habere ulaşmak için TIKLAYINIZ.

COVİD-19 sürecinin getirdiği şehirlerarası ulaşım zorlukları ve sosyal hayatı engelleyen diğer konulara en hassas olması gereken Sağlık Bilimleri Üniversitesi yöneticileri, 31 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ilanda Profesör, Doçent ve Doktor Öğretim Üyesi kadrolarında ŞAHSEN başvuru istemekle duyarsız kalmaya devam etmiştir. Aynı üniversitenin öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi kadrolarında postayla müracaata imkan verip, diğer öğretim üyesi kadrolarına şahsen istemesi anlamakta gerçekten güçlük çekiyoruz.

Diğer taraftan, üniversite şahsen başvuru istemekle kalmayıp, e-devlet üzerinden karekodlu olarak kolayca temin edilebilen belgeleri de kabul etmemektedir. Bunu açık şekilde matbu standart formunda da belirtmiştir.

İşin diğer garip yanı, Sağlık Bilimleri Üniversitesi öğretim üyesi başvurularında e-devletten alınan belgeler yerine noter onayı isterken, öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi müracaatlarında ise e-devletten alınan belgeleri ön değerlendirme aşamasında kabul edeceğini matbu formda belirtmiştir.

Yukarıda yaptığımız açıklamalar çerçevesinde; bu haberle birlikte benzer konuda üçüncü kez gündeme getirdiğimiz Sağlık Bilimleri Üniversitesini kamu hizmetlerinin sunumunda en kötü kurum olduğunu söylesek herhalde haklarını yemiş olmayız!