Türk-İş'te ne oldu? İşte işçi hareketinin seyir defteri...

'Ne olduysa Köşk seçiminde oldu'

Türk-İş'in eski Başkanı ve Türk'İş'in yeni Başkanı kongre sonrası ilk kez konuştu. Türk-İş'te neler oldu? Cumhurbaşkanlığı seçimi ve cumhuriyet mitingleri sendikayı nasıl etkiledi?

Sabah gazetesi yazarı Yavuz Donat Türk-İş'te yaşanan değişimi yazdı...

TÜRK-İŞ'TE NE DEĞİŞTİ?

Türk-İş'in "tepesi" şu 5 kişiden oluşuyor:

1. Genel Başkan Mustafa Kumlu. (Daha önce Genel Sekreter'di.)

2. Genel Sekreter Mustafa Türkel. (Eğitim Sekreteri'ydi.)

3. Mali Sekreter Ergün Atalay. (Yine aynı görevdeydi.)

4. Teşkilat Sekreteri Pervur Kavlak. (Yeni seçildi... Türk-Metal Sendikası kökenli.)

5. Eğitim Sekreteri Nihat Yurdakul. (Yeni seçildi... Belediye-İş kökenli.)

Yani Türk-İş'in zirvesinde "sadece 2 isim değişti."

Büyük kongrenin "kaderinde" büyük sendikalar oldukça etkili.

Örneğin 33'er delegeye sahip "Yol-İş ile Tes-İş.

Türk-İş'in "yeni başkanı" Mustafa Kumlu, "Tes-İş'in de başkanı."

Bir başka "büyük" ise "Türk-Metal.

Lideri "karizmatik" bir isim:

"Cumhuriyet mitinglerinin ana destekçilerinden" Mustafa Özbek.

Özbek "Salih Kılıç'tan desteğini çekti ve..."

"Ağırlığını" Mustafa Kumlu'dan yana koydu.

Kongre oldu bitti, bizim aklımıza "bir şey" takıldı kaldı.

Hiç "400 delege ile toplanan Türk-İş kongresi" görmemiştik.

"Geçen kongre bile" 800 delegeyle toplanmıştı.

Nedeni belli:

1. Sendikalı işçi sayısı azalıyor.

2. Türk-İş'e kayıtlı üye daha da azalıyor.

İŞÇİ HAREKETİNİN SEYİR DEFTERİ

Bizdeki sol partiler kendilerine "örnek olarak" Batı'daki sol partileri alırlar.

Ancak Avrupa'da sendikalar "sol partinin arka bahçesidir." "Uzantısıdır."

Ya bizde?

"Bir tarihte" Türkİş'in başında Seyfi Demirsoy vardı.

Halil Tunç da Genel Sekreter'di.

O dönemde Türk-İş kongresine Bülent Ecevit gider ve öyle bir konuşurdu ki.

Yer gök inlerdi. Zaten Ecevit de "maden işçisinin kenti" Zonguldak'ın milletvekiliydi.

"Eskiden" bir Türk-İş vardı, bir de DİSK.

Sonra Hak-İş "doğdu, gelişti."

Prof. Erbakan, Hak-İş'in başkanını "milletvekili" yaptı, "bakan" yaptı. Hak-İş "araştırma merkezleri" kurdu.

Ve Türk-İş'ten Hak-İş'e "akış" sürecine girildi.

Şu son yıllarda Türk-İş üyesi "Orman-İş" ten, Hak-İş üyesi "Öz Orman-İş" e geçişler olduğu gibi.

İşte bu süreçte Abdullah Gül de, Recep Tayyip Erdoğan da "Hak-İş'e sıcak baktılar."

"Kongresine" gidip, konuştular.

"Bütün bu işler olup biterken" CHP kendi "derdine" düşmüştü.

"İç sorunlarla boğuşmaktan", işçi hareketiyle ilgilenmeye zaman ayıramamıştı.

Ve Sonunda Türkİş büyük kongresi toplandı.

"Birinci gün" Recep Tayyip Erdoğan konuştu.

"İkinci gün" Abdullah Gül.

Tabii Çalışma Bakanı da oradaydı.

CHP'den ise ne "Genel Başkan" geldi, ne de "Genel Sekreter."

Şimdi CHP yönetimi diyecek ki, "biz de Cevdet Selvi'yi konuşturduk... Bayram Meral'i yolladık."

Ama AK Parti'nin "lideri" oradaydı.

"DSP' nin, ÖDP'nin, "İşçi Partisi' nin, Hür Parti' nin de yine "genel başkanları."

Özetle diyeceğimiz şu ki...

"Soldaki bir parti" işçi örgütü üzerindeki ağırlığını kaybediyorsa ve kentlerin varoşlarından oy alamıyorsa "nasıl alternatif olacak?"

GİTTİ SALİH KILIÇ

Giden başkanla "giderayak" konuştuk.

Türk-İş'te "neler" oldu?

"Neden" oldu?

"Ne zaman" oldu?

Salih Kılıç dedi ki:

- Birkaç ay öncesine kadar hiçbir şey yoktu... Ne olduysa Çankaya seçimi sürecinde oldu.

Ahmet Necdet Sezer'in süresi dolar ve yeni Cumhurbaşkanı seçimi gündeme gelirken... Türk-İş, Başbakan Erdoğan'ı ziyaret etmişti. Ziyaret konusu "Çankaya" idi.

Bu "birinci süreç." "İkinci süreç" Cumhuriyet mitingleri süreci.

Türk-İş yönetiminde "mitinglere katılalım" diyenler de vardı.

"Katılmayalım... Karşı miting yapalım" diyenler de.

Sonunda karar verildi:

- Üyelerimiz serbesttir... Mitinge isteyen gider, isteyen gitmez.

Salih Kılıç:

- İşte o iki süreçte bir kırılma yaşandı... Ve iş buraya kadar geldi.

Salih Kılıç

GELDİ MUSTAFA KUMLU

Kayseri-Pınarbaşı'nın, Büyükkaramanlı köyünden (çiftçi) Ömer Çavuş'un oğlu Mustafa Kumlu.

1980 öncesinin "Adalet Partisi" ne oy veren genci.

Ama "partiye kaydı yoktu."

Tercüman'dan "eski okuyucumuz."

"Avşar."

Dedik ki "hayırlı olsun, Allah utandırmasın."

Türk-İş'in "yeni başkanı" da dedi ki:

- Laf çıkarmışlar... Yok Türk-İş, AK Parti'nin arka bahçesi olacakmış.

- Yok AK Parti, Türk-İş'in kalesini fethetmiş.

- Hiçbir partiyle bağım olmadı.

- Beni tanıyorsunuz, radikal hareketlere hep karşı çıktım.

- Kongrede dedim ki: Ey delegeler siz ne kadar AK Partili veya CHP'li veya MHP'liyseniz, ben de o kadar AK Partili, CHP'li, MHP'liyim.

Mustafa Kumlu'ya "son sözlerini" ni sorduk.

"Türk-İş'in misyonunu devam ettirmek temel hedefim" dedi ve ekledi:

- Laik, demokratik Cumhuriyet'in yılmaz bekçisi olarak görev yapacağım.