Soruşturmacı 'kritik birimlere yönetici olarak atanmama' teklifi getirebilir mi?

Danıştay, disiplin cezası ile birlikte memuriyet yaşamı boyunca yönetici kadrolara atanmamasına yönelik getirilen teklifin mükerrer cezalandırma niteliğinde olduğu, atama konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin, genel bir kısıtlamaya tabi tutularak ortadan kaldırılmasının da hukuki bir dayanağı bulunmadığını belirtti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 10 Ekim 2021 14:01, Son Güncelleme : 08 Ekim 2021 12:36
Soruşturmacı 'kritik birimlere yönetici olarak atanmama' teklifi getirebilir mi?

Olayda, işletme müdürü olarak görev yapan davacı hakkında; "Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" fiilini işlediği iddiasıyla yürütülen soruşturma sonucunda aylıktan kesme cezası verilmiştir.

Ayrıca, teftiş raporunda "...bir daha TEİAŞ Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatındaki kritik öneme sahip birimlere yönetici olarak atanmamaya..." teklifi getirilmiştir.

İlk derece mahkemesi, eylemin sübuta erdiği dikkate alınarak disiplin cezasının iptal istemini reddetmiş; getirilen teklif için de red kararı vermiştir.

Danıştay ise disiplin cezasının iptaline ilişkin kısmı onamakla birlikte getirilen teklife ilişkin kısmı aşağıdaki gerekçe ile bozmuştur:

Kamu görevlisinin, ayrıldığı hizmet alanına memuriyet yaşamı boyunca atanamamasına yönelik olduğu ve bu teklifin, kişinin memuriyet yaşamı boyunca anılan hizmet alanına yönelik yasaklılığı sonucunu doğurduğu,

Davacı hakkında aylıktan kesme cezasının verildiği, hizmetin gereği olarak görev yerinin de değiştirildiği anlaşılmakla, davacının aynı filleri nedeniyle memuriyet yaşamı boyunca yönetici kadrolara atanmamasına yönelik getirilen teklifin mükerrer cezalandırma niteliğinde olduğu,

Atama konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin, genel bir kısıtlamaya tabi tutularak ortadan kaldırılmasının da hukuki bir dayanağı bulunmadığı...

T.C.

DANIŞTAY

İKİNCİ DAİRE

Esas No: 2020/2477

Karar No: 2021/1142

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .

KARŞI TARAF (DAVALI) : . A. Ş. Genel Müdürlüğü

VEKİLİ: Av..

İSTEMİN KONUSU: . İdare Mahkemesince verilen. günlü, E:., K:. sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava Konusu İstem:

Dava; Türkiye Elektrik İletim A. Ş. Genel Müdürlüğü Orta Anadolu Yük Tevzi İşletme Müdürlüğünde işletme müdürü olarak görev yapan davacı hakkında; "Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" fiilini işlediği iddiasıyla yürütülen soruşturma sonucunda Genel Müdürlük emrine Başuzman olarak atanmasına ilişkin . günlü, .sayılı işlemi ile Türkiye Elektrik İletim A. Ş. Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının Genel Müdürlük Makamına sunduğu . günlü, . sayılı teklifinin "...bir daha TEİAŞ Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatındaki kritik öneme sahip birimlere yönetici olarak atanmamaya..." ilişkin kısmının iptali ile dava konusu işlemden kaynaklanan zararların yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

. İdare Mahkemesinin. günlü, E:., K:. sayılı kararı ile başuzmanlığa atanmasına ilişkin işlem yönünden davanın reddine, "...bir daha TEİAŞ Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatındaki kritik öneme sahip birimlere yönetici olarak atanmamasına..." ilişkin kısmı yönünden ise davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiş olup; anılan kararın temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İkinci Dairesinin 06/03/2019 günlü, E:2016/6587, K:2019/1049 sayılı kararıyla; davacının, başuzmanlığa atanmasına ilişkin işlem yönünden davanın reddi yolunda verilen kısmın onanmasına karar verilerek, kesinleşmiştir. Dava konusu işlemin; davacının, "... bir daha TEİAŞ Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatındaki kritik öneme sahip birimlere yönetici olarak atanmamasına ..." ilişkin kısmının ise idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir nitelik taşıdığı ve davacının hukukunu etkilediğinden, uyuşmazlığın bu kısmı açısından da esasının incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bu kısmının ise bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

Bozma kararına uyulmak suretiyle verilen... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacı hakkında yürütülen soruşturma sonucunda davacının, "hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" fiilini işlediğinden bahisle 657 sayılı Kanun'un 125/C-ı maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı, anılan disiplin cezasına karşı açılan davanın. İdare Mahkemesinin. günlü, E:., K:. sayılı kararı ile reddedildiği, böylelikle davacının disiplin soruşturmasına konu fiilleri işlediğinin sübuta erdiğinin yargı kararlarıyla ortaya konulduğu, davacının bu eylemleri göz önüne alındığında, görevli bulunduğu yerde kalmasının kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından uygun olmadığı, işyerinde huzurlu ve güvenli bir çalışma ortamının sağlanması amacıyla başuzmanlığa atanmasına yönelik dava konusu işlemde kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından; dava konusu işlemin, idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir nitelik taşıyan ve davacının hukukunu etkileyen Türkiye Elektrik İletim A. Ş. Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının Genel Müdürlük Makamına sunduğu. tarih ve .sayılı teklifinin "... bir daha TEİAŞ Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatındaki kritik öneme sahip birimlere yönetici olarak atanmamaya ..." ilişkin kısmında da aynı gerekçelerle hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından; dava konusu işlem ve bağlı işlemlerin tesisinden itibaren geçen yaklaşık 8 yıllık süre zarfında davalı idarece olayın adli yargıya intikal ettirilmediği, başka herhangi bir idari soruşturmanın da yürütülmediği, işlemde geçen "... bir daha ..." ifadesinin haysiyet kırıcı ceza ve muamele niteliğinde olduğu, hukuka aykırı olduğu, TEİAŞ'ın kritik öneme sahip birimlerinde çalışan olabilirken, yönetici olarak çalışamamanın açık bir hukuki çelişki olduğu, işlemde geçen "... kritik öneme sahip birimler..." ifadesinin belirsiz ve mevzuatta tanımı bulunmayan soyut nitelikte, kişiden kişiye değişebilecek bir tanımlama olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI:

Temyiz isteminin reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Dosyanın incelenmesinden; davacının, Türkiye Elektrik İletim A. Ş. Genel Müdürlüğü, Orta Anadolu Yük Tevzi İşletme Müdürlüğünde, işletme müdürü olarak görev yaptığı dönemde, TEİAŞ'a ait çuvallar dolusu resmi belge ve sair evrakı TEİAŞ Gölbaşı sosyal tesislerinde 23 numaralı lojmanın altındaki sığınağa götürdüğü şeklindeki bir ihbar üzerine güvenlik personeli tarafından anılan depoda yapılan kontrolde, söz konusu ihbarın doğru olduğu ve toplam 16 adet çuval içinde bulunan teşekkül evrakının muhafaza altına alındığı, ayrıca Orta Anadolu Yük Tevzi İşletme Müdürlüğü kumanda salonunda bulunan ses kayıt cihazlarına bağlı 14 adet farklı telefona ait kayıtların ünite amirinin izni olmadan özel şirket çalışanını çağırmak suretiyle DVD ortamına aktardığı iddialarıyla ilgili olarak hakkında başlatılan inceleme sonucunda hazırlanan . tarih ve . sayılı soruşturma raporunda özetle, muhafaza altına alınan bahse konu evrakın, oluşturulan bir komisyonca yapılan inceleme sonucunda, onlarca ıslak imzalı resmi belgenin, ıslak imzalı test dokümanlarının, TEİAŞ ile ulusal ve başka ülke kurumları arasında yapılan anlaşma ve sözleşmelerin, TEİAŞ yönetim kurulu kararlarının, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının muhtelif birimlerine ait resmi yazılarının, elektrik dağıtım tesislerinin özelleştirilmesi ile ilgili çeşitli resmi yazılar ve komisyon kararlarının, Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili 2000 tarihli ihale komisyonu protokolünün, TBMM soruşturma komisyonlarınca hazırlanmış TEDAŞ işletme hakkı devir ihale raporunun, "Nükleer Santral İhale Aşamasında M. Cumhur Ersümer'in Etkisi" adlı nükleer santral ihalesi raporunun, gizli ibareli orijinal ıslak imzalı teklif dosyasının, YMİKS projesi ile ilgili asıl ıslak imzalı zeyilnameler ve komisyon tutanağının bulunduğu; bu şekilde çoğu gizli resmi belgelerin ilgili birim dosya ve arşivlerinde bulunması gerekirken, davacının kişisel arşivinde ve daire dışında bulunmasının normal bir durum olmadığı, bu kadar çok ve çeşitli belgenin ne tür amaçla alıkonulduğunun bilinemediği, TEİAŞ açısından ticari sır olarak kabul edilebilecek veriler içeren bir çok resmi belge ve dokümanların alıkonulduğu, bu durumun TEİAŞ'ın faaliyetleri açısından çok büyük risk oluşturduğu, söz konusu fiillerin itibar ve güven duygusunu sarsan bir davranış olduğu, ayrıca Orta Anadolu Yük Tevzi İşletme Müdürlüğü kumanda salonunda bulunan ses kayıt cihazlarındaki iletişim cihazlarının ses kayıtları kopyasının bir özel şirket çalışanı tarafından DVD ortamına aktarılarak davacıya teslim edildiği, bu konuda davacının da imzasının yer aldığı bir tutanak düzenlendiği, bu şekilde personel görüşmelerinin kayıt altına alındığı, bu durumun özel hayatın gizliliği ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle; davacının disiplin yönünden: 657 Sayılı Kanun'un 125/C-ı maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası ile tecziyesinin, idari yönden: bulunduğu görevde kalmasının sakıncalı olması nedeniyle Orta Anadolu Yük Tevzi İşletme Müdürlüğü görevinden alınarak durumuna uygun başka bir göreve atamasının yapılmasına ve bir daha TEİAŞ Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatındaki kritik öneme sahip birimlere yönetici olarak atanmamasının teklif edildiği, teklif doğrultusunda davacının . tarih, . sayılı işlem ile işletme müdürlüğü görevinin üzerinden alınarak, Genel Müdürlük emrine Başuzman olarak atanması üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Disiplin cezaları, kamu görevlilerinin mevzuata, çalışma düzenine, hizmetin gereklerine aykırı fiilleri nedeniyle uygulanan idari yaptırımlardır. Kamu hizmetlerinden sürekli uzaklaştırılabilmek gibi ağır sonuçlara neden olabilen disiplin cezaları, ağırlığı ve önemi sebebiyle Anayasa'nın 38. maddesindeki suç ve cezalara ilişkin kurallara tabi tutulmuşlardır.

"Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca, ceza yaptırımına bağlanan her bir fiilin tanımının yapılması ve kanunun ne tür fiilleri suç sayarak yasakladığının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Sözü edilen suç tanımlaması yapıldıktan sonra, suçun karşılığı olan cezanın ve suç sayılan fiili gerçekleştiren kamu görevlisinin hangi disiplin kuralını ihlal ettiğinin açık bir şekilde ortaya konulması da zorunludur. Söz konusu fiil, mevzuatta öngörülen tanıma uymuyorsa verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olacağı açıktır.

Öte yandan, Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinde, memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanınmıştır.

Dava konusu işlemin, "...bir daha TEİAŞ Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatındaki kritik öneme sahip birimlere yönetici olarak atanmamaya..." ilişkin kısmının; kamu görevlisinin, ayrıldığı hizmet alanına memuriyet yaşamı boyunca atanamamasına yönelik olduğu ve bu teklifin, kişinin memuriyet yaşamı boyunca anılan hizmet alanına yönelik yasaklılığı sonucunu doğurduğu, davacı hakkında soruşturma konusu fiilleri nedeniyle aylıktan kesme cezasının verildiği, disiplin soruşturması sonucunda hizmetin gereği olarak görev yerinin de değiştirildiği anlaşılmakla, davacının aynı filleri nedeniyle memuriyet yaşamı boyunca yönetici kadrolara atanmamasına yönelik getirilen teklifin mükerrer cezalandırma niteliğinde olması nedeniyle anılan işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gibi, atama konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin, genel bir kısıtlamaya tabi tutularak ortadan kaldırılmasının da hukuki bir dayanağı bulunmadığından, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,

2. . İdare Mahkemesince verilen . günlü, E:., K:. sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,

3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber