Danıştay, sözleşmenin yenilenmemesinde açık hatayı hukuka uygun buldu

Danıştay İDDK, davalı idare bünyesinde sözleşmeli personel olarak istihdam edilen davacının sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlemin iptalini reddeden yerel mahkeme kararını onadı.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 17 Kasım 2021 14:06, Son Güncelleme : 10 Kasım 2021 16:10
Danıştay, sözleşmenin yenilenmemesinde açık hatayı hukuka uygun buldu

Olayda, endüstri meslek lisesi mezunu olan davacı belediyede sözleşmeli tekniker olarak göreve başlatılmış, aylar sonra hata yaptıklarını fark edince teknisyen olarak sözleşmesi yenilenmiştir.

Bu defa sözleşme bitiminde davacıdan verim alınamadığı gerekçesi ile sözleşmesi yenilenmemiştir.

İlk derece mahkemesi işlemi hukuka uygun bulmuş ve davayı reddetmiştir.

Gerekçe olarak: Açık hatayla tesis edilmiş işlemlerin her zaman geri alınmasının mümkün olduğu, hatanın fark edilmesine rağmen davacının sözleşme süresinin sonuna kadar çalıştırılmasının kazanılmış hakka yol açmayacağı gösterilmiştir.

Danıştay 12. Dairesi ise bu kararı bozmuştur. Gerekçe olarak ise; "teknisyen" unvanına sahip olan davacının "tekniker" kadrosunda göreve başlatılarak çalıştırıldığının idarece sonradan anlaşılması üzerine, teknisyen ihtiyacı nedeniyle, durumuna uygun "teknisyen" kadrosunun ihdas edildiği ve "teknisyen" kadro unvanına ilişkin görevleri yürütmek üzere kendisiyle yeni bir sözleşme imzalandığı dikkate alındığında, davalı idarenin öne sürdüğü, davacıya olan güvenin sarsılmış olduğuna ilişkin gerekçenin hizmet sözleşmesinin yenilenmemesi için haklı bir gerekçe oluşturmayacağı; gösterilmiştir.

İlk derece mahkemesi kararında ısrar etmiştir.

İDDK ise ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bularak onamıştır.

T.C

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No. 2020/89

Karar No. 2020/1913

Karar tarihi: 21.10.2020

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .

KARŞI TARAF (DAVALI) : . Belediye Başkanlığı - .

VEKİLİ: Av.. - Aynı adreste

İSTEMİN KONUSU : . İdare Mahkemesinin. tarih ve E: ., K: . sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

DAVA KONUSU İSTEM:

Davalı idare bünyesinde sözleşmeli personel olarak istihdam edilen davacının sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle uğranılan maddi kayıpların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

. İdare Mahkemesinin. tarih ve E: ., K: . sayılı kararıyla;

Endüstri meslek lisesi mezunu olan davacının sehven "tekniker" pozisyonunda göreve başladığının davalı idarece fark edilmesi üzerine, davacıyla imzalanan son sözleşmenin tamamlanması için durumuna uygun "teknisyen" kadrosu ihdas edilerek sözleşmenin 14/03/2011-31/12/2011 tarihlerini kapsar şekilde revize edildiği, davacının eğitim durumu ile atanmak istediği kadro unvanı arasındaki uyumsuzluğun ilk bakışta fark edilebilecek nitelikte bulunması nedeniyle, söz konusu atamanın "açık hata" sonucu gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, açık hatayla tesis edilmiş işlemlerin her zaman geri alınmasının mümkün olduğu, hatanın fark edilmesine rağmen davacının sözleşme süresinin sonuna kadar çalıştırılmasının kazanılmış hakka yol açmayacağı ve dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

DAİRE KARARININ ÖZETİ:

Danıştay Onikinci Dairesinin 31/05/2018 tarih ve E:2016/6912, K:2018/2397 sayılı kararıyla;

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "İstihdam şekilleri" başlıklı 4. maddesinin (B) bendi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Norm Kadro ve Personel İstihdamı" başlıklı 49. maddesinin 3. ve 5. fıkralarına yer verilerek;

Yenice Belediye Meclisinin 06/07/2009 tarih ve 24 sayılı kararıyla "tekniker" pozisyonunda tam zamanlı sözleşmeli personel alımı yapılmasına karar verildiği, Çorlu. Endüstri Meslek Lisesi mezunu olan davacının başvurusunun kabul edilerek kendisiyle ilk kez 17/08/2009-31/12/2009 tarihlerini kapsar şekilde hizmet sözleşmesi imzalandığı ve davacının 5. kadro derecesindeki bu pozisyona atamasının yapıldığı, davacıyla imzalanan sözleşmenin 2010 ve 2011 yıllarında yenilendiği, ancak son sözleşme devam ederken davacının eğitim durumundaki yetersizliğe rağmen sehven sözleşme imzalandığının fark edilmesi üzerine tekniker ve teknisyen kadroları arasındaki mali hak farklarının davacıdan geri istenildiği, Belediye Meclisinin . tarih ve . sayılı kararıyla, fen işlerinde çalışacak bir teknisyene ihtiyaç duyulduğu gerekçesiyle hizmetli personelin kaldırılarak yerine "teknisyen" kadrosunun ihdas edildiği ve davacıyla 3. dereceli teknisyen kadro unvanına ilişkin görevleri yürütmek üzere, 14/03/2011-31/12/2011 dönemi için sözleşme imzalandığı, Belediye Meclisinin . tarih ve . sayılı kararıyla ise 26 kadro ihdas edildiği, bu kadrolar arasında birer adet "teknisyen" ve "tekniker" kadrolarının yer aldığı, boş olan "tekniker" kadrosuna üniversite mezunu bir kişinin sözleşmeli olarak işe başlatıldığı, davacının 31/12/2011 tarihinde sona eren hizmet sözleşmesinin yenilenmemesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı, davalı idarenin mahkemeye sunduğu . tarih ve . sayılı yazıda ise, kendisine olan güven sarsılmış olan davacının çalışmalarındaki verim de yeterli görülmediğinden sözleşmesinin yenilenmediğinin belirtildiği;

Asli ve sürekli nitelikte kamu hizmeti ifa eden sözleşmeli personelin içinde bulunduğu kamu hukuku bağlantılı, esasları idare tarafından önceden düzenlenmiş, güvenceli durum sebebiyle, sözleşme süresi sona erdiğinde sözleşmenin yenilenmemesinin haklı sebeplere dayanması gerektiği;

Bakılan davada, "teknisyen" unvanına sahip olan davacının "tekniker" kadrosunda göreve başlatılarak çalıştırıldığının idarece sonradan anlaşılması üzerine, teknisyen ihtiyacı nedeniyle, durumuna uygun "teknisyen" kadrosunun ihdas edildiği ve "teknisyen" kadro unvanına ilişkin görevleri yürütmek üzere kendisiyle yeni bir sözleşme imzalandığı dikkate alındığında, davalı idarenin öne sürdüğü, davacıya olan güvenin sarsılmış olduğuna ilişkin gerekçenin hizmet sözleşmesinin yenilenmemesi için haklı bir gerekçe oluşturmayacağı;

Diğer yandan, davalı idare tarafından, davacının çalışmalarındaki verimin yeterli görülmediği belirtilmiş ise de, davacının görevinde başarısız ya da yetersiz olduğuna dair somut bir tespitin de dosyada yer almadığı;

Bu durumda, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılarak... İdare Mahkemesinin. tarih ve E: ., K: . sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ ISRAR KARARININ ÖZETİ:

... İdare Mahkemesinin. tarih ve E: ., K: . sayılı kararıyla; davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacı tarafından; sehven atandıkları "tekniker" kadrosuna ilişkin kazanılmış hak iddialarının ve söz konusu kadroya atanma taleplerinin bulunmadığı, açık hatadan kaynaklanan bu durum nedeniyle yapılan fazla ödemelerin davalı idareye iade edildiği, son sözleşme döneminde eğitim düzeyine uygun olarak "teknisyen" kadrosunda istihdam edilmişken hukuka aykırı olarak sözleşmelerinin yenilenmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile ... İdare Mahkemesi ısrar kararının Danıştay Onikinci Dairesi kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;

"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu . tarih ve E: ., K: . sayılı ısrar kararının ONANMASINA,

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber